20 Mayıs 2013 Pazartesi

19 Mayıs’ın Ardında

Bir başkadır Samsun’da 19 Mayıs günleri. Kuva-yı Miliye ruhu ile Kurtuluş mücadelesinin ilk adımının atıldığı kent olma onur ve gururu her yıl tazelenir. Bayram coşkusu bir başka yaşanır cadde ve sokaklarımızda.

Marka figürleri yaratılmaya çalışılırken kendinden tescilli bir markaya sahiptir kentimiz. “19 Mayıs Kenti” gibi bir markanın değeri  ve anlamı hiçbir zaman tartışılamaz. Sadece bir ilçe veya bir eğitim kurumunun adı değildir. Bir milletin yoktan var olması ve dirilişinin simgesidir 19 Mayıs. 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos ve Cumhuriyet Bayramı gibi milli bayramlar toplumumuzun birlik ve beraberliğini pekiştiren, millet olmanın,  aynı kader ile kıvancı birlikte yaşamanın hazzının bir veya birkaç gün birlikte yaşanmasıdır.  Her ne kadar bugün tedavülden kaldırılmaya çalışılıyor ise de vatana ve millete olan bağlılığın taze tutulmasıdır.

Dünya’da çocuklara armağan edilen tek bayram 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramıdır. 19 Mayıs Atatürk’ü  Anma ve Gençlik  ve Spor Bayramı ise gençlere armağan edilmiştir. Millet olarak kazanılan büyük zaferin ardından 30 Ağustos Zafer Bayramı olarak anılır. 29 Ekim ise Cumhuriyetin ilanı ile ülkemizin yönetimi milli iradeye verilmesinin yıldönümüdür. Milli bayramlar ile milli duygular ve milli heyecanların taze tutulur. Bu ülkeyi bize emanet eden ve şehit olan atalarımıza minnet duygularımızın bir ifadesidir. Dini bayramlar ile manevi duygularımızı koruyarak birlik ve beraberlik , yardımlaşma, sevgi ve saygıyı esas alınıyor ise ve kutlanıyor ise aynı şekilde milli bayramlarda moral değerlerimizi en üst düzeyde tutulmasını sağlayan önemli günlerdir.

Geçmişte 7’den 70’e tüm ülkenin çeşitli organizasyonlar ile kutladığı milli bayramlar, bugün artık okul merasimleri ile sınırlı kalacak bir düzeyde kutlanmaktadır.  5 Mayıs 2012’de yürürlüğe giren milli bayram kutlama yönetmeliği ne göre bir nevi milli bayramların kutlama törenleri iptal edilmiştir. İlgililerin açıkladığı gibi “ülke olarak çok bayram yapıyoruz” gerekçelerine sığınmak doğru bir yaklaşım tarzı değildir. Çünkü milli bayramların sayısı sadece 4 olup, 4 günlük bir tatil sürecini kapsar. Oysa bir dini bayramın süresi bazen 10 günlük bir tatil sürecine kadar uzamaktadır.

Ayrıca bir ülkede 1 Mayıs’ı resmi tatil ilan ediyorsanız, milli bayram törenlerinin neden iptal edildiğine inandırıcı bir biçimde açıklamanız gerekir. Dogmatik olan eleştirilemeyen ve tartışılamayan dini bayramların kaldırılması nasıl söz konusu olamaz ise, milli bayramların da kaldırılmasının mantığını anlayabilmek mümkün değildir. Olayı elbette “milli bayramlar kaldırıldı acaba Cuma günlerini tatil olarak ilan ederler mi?” veya “neler oluyor şeriat mı gelecek, bu yaklaşımın altında laik cumhuriyetle bir hesaplaşma süreci mi başladı”  gibi çok basit yaklaşımlar ile değerlendirmemek gerekir. Ancak devlet kanalı ile bu tür bir reform şekli benimsenerek uygulamaya konur ise, elbette toplumun önemli bir kesimi bu durumdan pek hoşnut kalmayacaklardır.

Milletlerin , aynı kıvanç ve tasada birleşen , aynı duyguları paylaşabilen dinamik bir organizma olmaları gibi faktörler, statlarda ve meydanlardaki kutlamaların kaldırılması ile rafa kaldırılmış ve halktan kopuk veya azami katılımlar ile kutlanacak bayramlar modeli ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca dikkat edilmesi gereken diğer önemli bir uygulama ise, 30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerinin Ankara bölümünde,  Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının yerine Cumhurbaşkanının anıtkabire çelenk koyması, ve Dışişleri Bakanlığının da kutlamalara dahil edilmesidir. Ayrıca Cumhurbaşkanı kutlamalar ı Genelkurmay karargahı yerine köşkte kabul edecektir.

19 Mayıs bayramlarında Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi ve ardından Gençliğin Atatürk’e cevabı gibi uygulamalarda yeni yönetmeliklerde yer almamaktadır. Samsun’dan Ankara’ya kadar gençlerimiz tarafından Cumhurbaşkanı’na bayrak sunulması  seremonisi de kaldırılmıştır. Bayramların akabinde, bilindiği üzere illerimizde kurtuluş günleri kutlamaları yapılmaktadır. Bazı illerimizde ise “Atatürk’ün geliş “ yıl dönümleri törenleri yapılmaktadır. Bu tür törenlerin de büyük bir ihtimalle iptal edilmesi söz konusu olacaktır. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dışındaki tüm bayramlar devlet töreni ile kutlanmayacak ve sadece bu bayramda Cumhurbaşkanı tarafından resepsiyon verilecektir. Özetleyecek olur isek, milli bayram kutlamalarının halktan uzak platformlarda gerçekleştirilmesi ile, bayramların milli birlik ve beraberliğe katkısı vizyonu ortadan kaldırılmıştır. Böylece bayramlar ifadesi yerini ise törenler alacaktır.

/Süleyman SALUR
20 Mayıs 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder