15 Mayıs 2013 Çarşamba

Şehir Bilinci

“Şehir bilincini şehre karşı müşfik olmayı, insanın anlaması yakalaması gerekir”  diyerek dikey mimariyi eleştiren Başbakan Erdoğan, yükselen devasa binaların topraktan uzak olarak yükselmemesi gerektiği mesajını vermiştir. Tanrıverdi grubunun İstanbul Beşiktaş’da yaptırdığı otel açılışında bir konuşma yapan başbakan, aynı grubun Samsun’da yaptıracağı 30 kat yüksekliğindeki otel projesini de bu çerçevede eleştirmiştir.

Bilindiği üzere özellikle büyük metropollerde gökdelenlerin sayısı hızla artış kaydetmektedir. Ancak her yapılan gökdelen pek çok sorunu da beraberinde getirmektedir. Örneğin alt yapı sorunları çözümlenmemiş bir bölgede inşa edilen gökdelenler, bölgedeki tüm alt yapı dengelerini alt üst etmektedir. Bir mahallenin tamamı kadar insan yoğunluğu taşıyan gökdelenler ayrıca trafik sorununu da beraberinde getirmektedir.

Şehir planlamacıları, inşaat mühendisleri odaları, merkezi yönetimler ve ilgili kurumlar ile istişare yapılmadan inşa edilen yüksek binalar, mevcut kanalizasyon ağlarına, veya diğer telefon, elektrik ve doğal gaz hatlarına bağlandığından, doğal olarak sağlıksız bir yapılanma meydana gelmektedir.. Kentsel dönüşüm furyasında da görüldüğü üzere yine alt yapı eksiklikleri tamamlanmadan ortalık toz duman hale getirilmiştir. Bu sağlıksız yapılanmanın faturası Samsun’da 14 can kaybı ile ödenmiştir. Bugünlerde ise kentimizde ne yazık ki alt yapı eksiklikleri giderilmeden Rezidans projeleri gündeme getirilmektedir.

Samsun Rezidans projelerine şu anda müsait değildir. Kent merkezlerinde dahi 10 dakikalık bir yağmur yağışı sonucunda, sokak ve caddeler bataklığa dönüşmektedir. Özellikle kentin sahil kesimlerinde oldukça yüksek binaların inşa edileceği planlandığından,  mevcut trafik keşmekeşi daha da artacaktır.  Samsun’da özellikle gecekondulaşmanın yoğun olduğu Hastane mahallesi, Kadıköy, İlyasköy, Cezaevi mahallesi, Belediye evleri gibi bölgelerimiz için planlanan yüksek katlı bloklar ile kentteki çarpık yapılaşmaların giderilmesi planlanmaktadır.

Dolaysıyla yapılan mimari çalışmaların odağını yatak değil dikey yapılar oluşturmaktadır. Oysa Samsun fiziki anlamda yatay yapılanmaya oldukça müsaittir. Böylece binalar bir beton yığını olarak değil, yeşili ön plana çıkaran bir yapıda oluşturulacaktır. 2012 yılının son günlerinde yaşanan sel felaketinin ardından, bugün alınan tedbirlere göz atıldığında yine havanda su dövüldüğü görülmektedir. Sel kapanlarını çözüm olarak değil tedbir olarak uygulayan yetkililer, bu kapanların selde yıkılmasına rağmen binaların hala yasal olmayan zeminlere oturmasına seyirci kalmaktadırlar.
Yaşanan sel felaketinin ardından, başta bakanlar olmak üzere belediye başkanları ve yetkililer çizmelerini ayaklarına geçirerek sözde incelemeler yapmışlar ve en kısa zamanda radikal bazı tedbirler alınacağı yönünde demeçler vermişlerdir.

Ancak bugüne kadar tek yapılan etraftaki molozların temizlenmesidir. Yaşananlar ve meydana gelen can kayıpları yazılı ve görsel medyanın bir süre gündeminde yer almış sadece mazideki yerini almıştır. Bugün Samsun Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası ve Şehir Planlamacıları kentin mimari yapısına ilişkin verileri ellerine alarak, binaların ne kadar sağlıklı olup olmadığına ilişkin bir anket çalışması yapacak olsalar ve binaların eski ruhsatlarını iptal ederek mevzuatlara uygun olarak yeniden ruhsatlandırma işlemlerine baş vursalar, binaların % 90’ının ruhsat almasının mümkün olmayacağını göreceklerdir.

Çünkü 1970 yılından bu yana yapılan tüm binalar imar ve iskan mevzuatlarına aykırı olduğu gibi, 2000 sonrasında yapılan binaların da mevzuatlara uygun inşa edildiği söylenemez. Ayrıca Samsun’daki çarpık yapılaşmalar ile bir deniz kenti olunmasına rağmen, deniz ile irtibat tamamen kesilmiştir. Üstelik bazı kamu binaları da Samsun’da başka bir yer yokmuş gibi sahil bandında yer almaktadır. Dolaysıyla, şehir bilincinin oluşabilmesi için, proje aşamasında ilgili kurumların kesinlikle bir koordinasyon içinde hareket etmeleri gerekir. Kentsel dönüşüm angaryası içinde üretilecek projelerde ortak akıl üretilmeli ve kentin bugüne kadar mimari yapılanmasındaki çarpıklıklar giderilmelidir.

/Süleyman SALUR
15 Mayıs 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder