29 Mayıs 2013 Çarşamba

Kanser Hastalarının Çilesi Üzerine

Dün Ragıp Göker yazdı bizim gazetede.. Kanser  hastalarının çilesi diye.. Onkoloji  Hastanesinde Tıbbi Onkologun gitmesi  üzerine hastaların  karşı  karşıya  kaldığı durumu.. Gerçekten bir emek adasıdır Onkoloji adası.. Her  bir çalışan emekleri üzerinden bir yaşam sunarlar hastalara. Hastalar  ayrı  bir  duygu  ile  bağlanır  hekimlerine.. Bende çok yakından bilirim oradaki hekimlerin ve çalışanların sıcaklığını ve emeğini. Onlarca yakınımı onların ellerine teslim ettim. İş  yüklerine, Hastalara gösterdikleri yüksek  ilgiye, Bir çok kez şahit oldum…

Yıllardır bu şehirde kamusal alanda, özel sermayeyi desteklemek amacıyla hekim istihdamında sorunlar yaşandı. Yaşanıyor.. Özel sermaye birikimi artırmak ve ucuz iş gücü tanımlamak adına, hekim sayısı sürekli artırıldı. Ama  buna  rağmen  kamusal  alanda  hekim  sayısı  azalırken, hekime sürekli  yeni  iş yükleri  eklendi. Hekim  emeği,  hekime  yönelik  şiddet,  hekim  artan  iş  yükü  sermaye  sahiplerinin ve  onların  kamudaki  temsilcileri  kamusal  erkin, hiç  bir  zaman  gündeminde  olmadı. Hasta  sağlığı  ise  hiç.. 100  hastaya  bakmak  zorunda  kalan  bir  hekime  yönelik  hiç  bir  düşünce  üretmediler. Bunun  aynı  zamanda  bir  hasta  hakkı  ihlali  olduğunu  görmezlikten  geldiler.

Evet  kamusal  onkoloji  hizmetleri  bu  kentin  gururudur. Tedavi  edici  ve  koruyucu  sağlık  hizmetleri  adına  yaptıkları  ile  övünebiliriz. Özellikle  meme  kanseri  için  yaptıkları  bilgilendirme  çalışmaları  koruyucu  hekimlik  adına da,  görmeye  alışık  olmadığımız  düzeydedir.

Ragıp  Bey’in  yazısını  2-3  kez  okudum.  Aklıma  kent  hekim  örgütü  yönetici  iken yaptığımız   basın  açıklamaları  geldi: Mart  2009 da  EĞİTİM  VE  ARAŞTIRMA  HASTANESİ’ne  dönüştürülen  MEHMET  AYDIN DEVLET  HASTANESİ  süreci  hekimler  ve  sağlık  çalışanları  üzerinde  baskıların  arttığı  ve yaygın  mobbing  uygulandığı bir  döneme  karşılık  gelmektedir.  6  ay  sürecince  bu  şehrin kapatılan  diğer  hastaneleri  gibi, bu  hastanede  yeni  yerine  taşındığı  zaman  DEVLET HASTANESİ  artık  olmayacaktır.

Bu  hastane  AKP’NİN  KADROLAŞMA  geleneğinin  merkez  hastanesine  dönüştürülmüştür. Sayın  Başhekim  2.  Bir  görev  ile  OMÜ DE GÖREVE  başlamak  üzeredir.. Hem  bir  Eğitim Hastenesi  başhekimidir  hem  de  genel  Cerrahi  Doçenti  olarak OMÜ de  akademik  kadroya alınmıştır.  Hem de  genel  Cerrahi  servisi  şefi  olarak  görev  yapmaktadır. Bazı  şeflerde OMÜ Tıp  Fakültesinde  görev  yapmaktadır. Sağlık  Bakanlığı  ve  OMÜ  Rektörlüğü  bu  süreci Samsun  Kamuoyuna  açıklamak  zorundadır.  OMÜ  rektörlüğünün  SAĞLIK  BAKANLIĞI  iyi ilişkiler  kurma  düşüncesi  bilimsel  ve  etik  değildir.

Son  bir  haftadır  hekimlere  Eğitim  ve  Araştırma  Hastanesinde  çalışacaklarını  kabul ettiklerine  dair  belgeler  imzalatılmaktadır. 20-30  yıl  bir  devlet  hastanesinde  hizmet  veren hekimlere  bu  belirsiz  süreci  yaşatmaya  kimsenin  hakkı  yoktur. Şef  atamaları  hukuksal  ve  ahlaki  zeminden  yoksun  olarak  yapılmaktadır. Bu hastane hiç bir eğitim projesi oluşturmadan 2009 Eylül ayından sonra Asistan Uzmanlık Eğitimi verecektir. Bu Sağlık Bakanlığın kalitesiz ve ucuz sağlık iş gücü yaratma girişiminden başka bir şey değildir. Uzmanlık eğitimi verilen kurumlarda, ilgili Yeterlik Kurulu tarafından oluşturulmuş, ulusal yasa ve yönetmeliklerle uyum içinde olan ve tercihan ulusal otorite tarafından onaylanmış bir uzmanlık eğitimi programı esas alınarak eğitim etkinlikleri gerçekleştirilmelidir. Her bir asistan için yapılandırılmış bir eğitim programı bulunmalıdır.

Altı aydır Samsun Sağlık Kamuoyu ve Halkı aşağıdaki soruların cevaplarını beklemektedir. Demokratik açılımdan söz eden bir zihniyetin demokrasi anlayışı açısından:

*Samsun  Mehmet Aydın   Hastanesi,  Eğitim  ve  Araştırma  Hastanesi  yerine  taşınınca   bu  hastane  ne  olacaktır?
*Samsun  Mehmet  Aydın  Hastanesi  Hizmet  hastanesidir. 2008 yılı içinde 33 bin 244 hastanın yatarak tedavi gördüğü, 503 bin 307 hastanın 25 ayrı branşta polikliniklerde ve 229 bin 588 hastanın da acil serviste olmak üzere toplam 732 bin 895 hastanın tedavi gördüğü bu sağlık hizmetinin  karşılığı  asıl  görevi  TIPTA UZMANLIK Eğitimi vermek olan, asistan eğitiminin temel görev olduğu EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ tarafından karşılanabilecek midir?Son  2 ayın hizmet sonuçlarına baktığınızda  bu  sorunun cevabını görebilirsiniz.
*Hizmet hastaneleri 2.basamak, Eğitim Hastaneleri 3. Basamak sağlık kurumlarıdır. Sevk Zinciri uygulaması hayata geçirildiğinde diğer kamu hastanelerinin bu sağlık hizmetini karşılamak  için  hangi  önlemler  alınmıştır?
*Mehmet Aydın Devlet Hastanesine son 5 yılda yapılan 20 milyon TL’lik yatırımın israfı söz konusu mudur?
*KETEM   gibi  önemli  bir  Onkoloji  Merkezi  için  ne  planlanmaktadır?
Son 1 yılda bu hastaneden 40 uzman hekim ayrılmak zorunda kalmıştır, Bu meslektaşlarımız ya  emekli  olmuşlar, ya da  kamusal  kıskaç  nedeniyle  ayrılmışlardır.  Bu meslektaşlarımız Samsuna 20-30 yıl hizmet vermiş hekimlerdir.  Bu onlara ve Samsun halkına yapılmış haksız bir baskıdır.

Tarih çizgisel olmayan bir düzlemdir. Her mağduriyetin bir gelişimsel tarihi vardır. Kamusal alanda, tek TIBBI ONKOLOG ile hizmet vermeyi planlayan bir sistem için ne söylenebilir ki?

/Cem ŞAHAN
29 Mayıs 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder