Dün Ragıp Göker yazdı bizim gazetede.. Kanser hastalarının çilesi diye.. Onkoloji Hastanesinde Tıbbi Onkologun gitmesi üzerine hastaların karşı
karşıya kaldığı durumu.. Gerçekten
bir emek adasıdır Onkoloji adası.. Her
bir çalışan emekleri üzerinden bir yaşam sunarlar hastalara. Hastalar ayrı
bir duygu ile
bağlanır hekimlerine.. Bende çok
yakından bilirim oradaki hekimlerin ve çalışanların sıcaklığını ve emeğini. Onlarca
yakınımı onların ellerine teslim ettim. İş
yüklerine, Hastalara gösterdikleri yüksek ilgiye, Bir çok kez şahit oldum…
Yıllardır bu şehirde kamusal alanda, özel sermayeyi
desteklemek amacıyla hekim istihdamında sorunlar yaşandı. Yaşanıyor.. Özel
sermaye birikimi artırmak ve ucuz iş gücü tanımlamak adına, hekim sayısı
sürekli artırıldı. Ama buna rağmen
kamusal alanda hekim
sayısı azalırken, hekime
sürekli yeni iş yükleri
eklendi. Hekim emeği, hekime
yönelik şiddet, hekim
artan iş yükü
sermaye sahiplerinin ve onların
kamudaki temsilcileri kamusal
erkin, hiç bir zaman
gündeminde olmadı. Hasta sağlığı
ise hiç.. 100 hastaya
bakmak zorunda kalan
bir hekime yönelik
hiç bir düşünce
üretmediler. Bunun aynı zamanda
bir hasta hakkı ihlali olduğunu
görmezlikten geldiler.
Evet
kamusal onkoloji hizmetleri
bu kentin gururudur. Tedavi edici
ve koruyucu sağlık
hizmetleri adına yaptıkları
ile övünebiliriz. Özellikle meme
kanseri için yaptıkları
bilgilendirme çalışmaları koruyucu
hekimlik adına da, görmeye
alışık olmadığımız düzeydedir.
Ragıp
Bey’in yazısını 2-3
kez okudum. Aklıma
kent hekim örgütü
yönetici iken yaptığımız basın açıklamaları
geldi: Mart 2009 da EĞİTİM
VE ARAŞTIRMA HASTANESİ’ne
dönüştürülen MEHMET AYDIN DEVLET
HASTANESİ süreci hekimler
ve sağlık çalışanları
üzerinde baskıların arttığı
ve yaygın mobbing uygulandığı bir döneme
karşılık gelmektedir. 6 ay sürecince
bu şehrin kapatılan diğer
hastaneleri gibi, bu hastanede
yeni yerine taşındığı
zaman DEVLET HASTANESİ artık
olmayacaktır.
Bu
hastane AKP’NİN KADROLAŞMA
geleneğinin merkez hastanesine
dönüştürülmüştür. Sayın
Başhekim 2. Bir
görev ile OMÜ DE GÖREVE
başlamak üzeredir.. Hem bir
Eğitim Hastenesi
başhekimidir hem de
genel Cerrahi Doçenti
olarak OMÜ de akademik kadroya alınmıştır. Hem de
genel Cerrahi servisi
şefi olarak görev
yapmaktadır. Bazı şeflerde OMÜ
Tıp Fakültesinde görev
yapmaktadır. Sağlık
Bakanlığı ve OMÜ
Rektörlüğü bu süreci Samsun
Kamuoyuna açıklamak zorundadır.
OMÜ rektörlüğünün SAĞLIK
BAKANLIĞI iyi ilişkiler kurma
düşüncesi bilimsel ve
etik değildir.
Son bir haftadır
hekimlere Eğitim ve
Araştırma Hastanesinde çalışacaklarını kabul ettiklerine dair
belgeler imzalatılmaktadır.
20-30 yıl bir
devlet hastanesinde hizmet
veren hekimlere bu belirsiz
süreci yaşatmaya kimsenin
hakkı yoktur. Şef atamaları
hukuksal ve ahlaki
zeminden yoksun olarak
yapılmaktadır. Bu hastane hiç bir eğitim projesi oluşturmadan 2009 Eylül
ayından sonra Asistan Uzmanlık Eğitimi verecektir. Bu Sağlık Bakanlığın
kalitesiz ve ucuz sağlık iş gücü yaratma girişiminden başka bir şey değildir.
Uzmanlık eğitimi verilen kurumlarda, ilgili Yeterlik Kurulu tarafından
oluşturulmuş, ulusal yasa ve yönetmeliklerle uyum içinde olan ve tercihan
ulusal otorite tarafından onaylanmış bir uzmanlık eğitimi programı esas
alınarak eğitim etkinlikleri gerçekleştirilmelidir. Her bir asistan için
yapılandırılmış bir eğitim programı bulunmalıdır.
Altı aydır Samsun Sağlık Kamuoyu ve Halkı aşağıdaki
soruların cevaplarını beklemektedir. Demokratik açılımdan söz eden bir
zihniyetin demokrasi anlayışı açısından:
*Samsun
Mehmet Aydın Hastanesi, Eğitim
ve Araştırma Hastanesi
yerine taşınınca bu
hastane ne olacaktır?
*Samsun
Mehmet Aydın Hastanesi
Hizmet hastanesidir. 2008 yılı
içinde 33 bin 244 hastanın yatarak tedavi gördüğü, 503 bin 307 hastanın 25 ayrı
branşta polikliniklerde ve 229 bin 588 hastanın da acil serviste olmak üzere
toplam 732 bin 895 hastanın tedavi gördüğü bu sağlık hizmetinin karşılığı
asıl görevi TIPTA UZMANLIK Eğitimi vermek olan, asistan
eğitiminin temel görev olduğu EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ tarafından karşılanabilecek
midir?Son 2 ayın hizmet sonuçlarına
baktığınızda bu sorunun cevabını görebilirsiniz.
*Hizmet hastaneleri 2.basamak, Eğitim Hastaneleri
3. Basamak sağlık kurumlarıdır. Sevk Zinciri uygulaması hayata geçirildiğinde
diğer kamu hastanelerinin bu sağlık hizmetini karşılamak için
hangi önlemler alınmıştır?
*Mehmet Aydın Devlet Hastanesine son 5 yılda
yapılan 20 milyon TL’lik yatırımın israfı söz konusu mudur?
*KETEM
gibi önemli bir
Onkoloji Merkezi için
ne planlanmaktadır?
Son 1 yılda bu hastaneden 40 uzman hekim ayrılmak
zorunda kalmıştır, Bu meslektaşlarımız ya
emekli olmuşlar, ya da kamusal
kıskaç nedeniyle ayrılmışlardır. Bu meslektaşlarımız Samsuna 20-30 yıl hizmet
vermiş hekimlerdir. Bu onlara ve Samsun
halkına yapılmış haksız bir baskıdır.
Tarih çizgisel olmayan bir düzlemdir. Her
mağduriyetin bir gelişimsel tarihi vardır. Kamusal alanda, tek TIBBI ONKOLOG
ile hizmet vermeyi planlayan bir sistem için ne söylenebilir ki?
/Cem ŞAHAN
29 Mayıs 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder