Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi
Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yusuf Demir’in Türkiye
tarımı ile ilgili önemli saptamaları yer aldı dünkü gazetelerde. Çarpıcı
gerçekleri su yüzüne çıkaran açıklamalardı. Çoğunluğun ortak kanısı bu evet: “Türkiye’nin geleceği tarım ve tarıma dayalı
sanayidedir” Elbette gerekli reformlar yapıldığı takdirde. Yakalanacak bu
ivmenin 275 milyonu besleyecek niteliğe sahip olacağı gerçeği çarpıcı değil de
nedir?
Prof. Dr. Yusuf Demir’in önemli tespitlerinden biri
de özellikle 1980’lerden sonra uygulanan politikalar, ülkemiz tarımını 30
yıldır sürekli geriye götürmüş ve kendi kendine yeten ülke konumundan, pek çok
tarım ürününü ithal eden ülke haline dönüşmüş olması ile ilgili. Kolaycılık,
her zaman kendine zarar verir çünkü. Prof. Dr. Yusuf Demir’in altını çizdiği
gerçeklerden hareket edilirse:
“Profesyonel çiftçi ve tarım Türkiye'nin kısa
vadede tarım ürünü ihraç eden ülke haline dönüşmesine vesile olacak evet. Bu
konuda özellikle, Meclis’ten yeni geçen Toprak Koruma ve Arazi Kullanım (miras
hukuku) Yasası, sosyal ve hukuki boyutları dikkate alınarak, bir an önce
uygulamaya konulmalı. Kırsal alan tanımı yeniden yapılmalı, köylü ile çiftçi
tanımı ve ayırımı gerçekleştirilmeli. Çiftçi ve çiftçilik profesyonel bir
meslek haline dönüştürülmeli, bu amaçla bölgesel işletme büyüklükleri, işletme
kapasite ve nitelikleri belirlenerek profesyonel çiftlikler kurulmalı. Kırsal
kalkınma stratejimiz mevcut büyük şehir yasası ile entegre olarak tekrar ele
alınmalı, büyükşehir sınırlarında mahalle olan köylerin dönüşümü ve ıslahı
çalışmaları ayrıca planlanmalı, diğer illerimizde köylerin geliştirilmesi ve
ıslahı ile ilgili projeler, köyleri yaşanabilir merkezler haline dönüştürecek
özelliklerde geliştirilmeli ve bu amaçla kırsal dönüşüm projeleri uygulanmalı.
Tarım arazilerinin parçalanmasının önlenmemesi
durumunda 2023'te Türkiye'nin ortalama işletme büyüklüğü 5 hektarın altına
düşecektir. Tarım arazilerinin miras yoluyla daha fazla bölünmesinin önüne
geçecek Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Yasa Tasarısı, Türk tarımının önünü
açacak, tarımsal araziler, miras hukuku bakımından 'bölünemez eşya' niteliği
kazanacak ve bu durum tapu kütüğüne işlenecektir.”
Bütün bu değerlendirmelerin ışığında kalkınmanın ve
ilerlemenin samimi olmakla doğru orantılı olması gerekliliği unutulmamalı. Türkiye
ve en verimli iki ovasına sahip Samsun bunu hak ediyor. Sonuna kadar hem de.
/Birol BİRCAN
06.06.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder