Bir ömür tükettik bu kentin sokaklarında.. Mecidiye
caddesini 50 kere turladığımız, Huzur kahvesinde kağıdın gözüne vurduğumuz
günlerden bugünlere geldik.. Koren’in bahçesinden öte geçemezdik geceleri.. Şehir,
Olgunlaşma Enstitüsü’nün önünde biterdi neredeyse.. Batıda Matasyon, doğuda
Derbent mesire yeri idi o zamanlar.. Resmi bayram günleri Çiftlik caddesinden
geçen Mehter Alayları şenlendirirdi evleri. Pazar günleri ise Hipodrum’a giden
süslenmiş atları seyrederdik beraberce..
Çiftlik Karakol’unun komiser amcası, asayişin de
babasıydı.. Gece bekçi amcaların karşılıklı düdük sesleriyle korkumuzu
bastırır, öyle dalardık uykuya.. Yüksek zevatı ancak Şehir Kulübü’nün ön
balkonunda görür ama karşı kaldırımdan kaçamak bakışlarla süzerdik ancak.. Çok
eğlence yoktu o zamanlar.. Ben liseliydim mesela.. O zaman futbol, basketbol,
voleybol takımlarında oynamak ve bando takımının elamanı olmak ayrıcalıklıydı..
Ben futbolu tercih etmiştim ama tanınmama yetmişti o zamanlar..
Bir avuç insan gibiydik.. Hep birbirimizi tanır ve
severdik.. Gençliğin ateşi vardı içimizde ama saflığı da yeşermişti.. O günü
gençleri biz, birbirimizi hiç terk etmedik.. Yıllar sonra bulunduğumuz
meclislerde,” Biz 50 yıllık dostuz. O gün, bugün birbirimizi hiç terk etmedik”
demeyi dostluğa sadakat bildik..
Sonra büyüdü Samsun.. Serpildi, genişledi.. Genç ve
orta yaşları geride bırakan bizlerde ona eşlik ettik.. Biliyor musunuz, çoğumuz
tahsilliydik.. Kimimiz serbest hayatı.. Kimimiz devleti tercih ettik.. Çok
büyük adam çıkardı içimizden, çok.. Vekiller, başkanlar, bürokratlar
yetiştirdik.. Samsun büyüyüp, gelişirken dostluklarımız hep taze kalsın
istedik.. Ama bu arada bizimle beraber hayat içinde bir başka şeyin daha
gelişip, serpildiğini unuttuk.. Kahpeliği!...
Kendi menfaatlerini düşünen, iktidar erklerini
ellerinde bulunduranlara yakın olmak için fırsat bulduklarında bizi harcamayı
iş edinen kahpeleri unuttuk.. Yılların dostlukları da büyütüp, koruma altına
alacağı gibi saf bir düşüncenin esiri olduk.. Oysa herkes kendi tezgahına
bakmış.. Kim, kimi daha çok okşuyorsa o, değer bulmuş ta,.. Samsun büyüyüp,
gelişirken biz; Yalnızlıklara saf tutmuşuz!
Günün Sözü: GERÇEK DOSTLUK, cilalı
sözlerle okşayanla değil, yüreğini açanla var olur.. N.S
/Nusret
SAĞLAM
10 Haziran 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder