Biz yıllardır söyledik. Yazdık.
Yazık ediliyor, dedik. Aldırış eden
olmadı. Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, bir süredir köyleri
dolaşıyor. Karşılaştığı manzara karşısında ‘Köylerde in-cin top oynuyor’ dedi. Haklı
mı? Yerden göğe kadar haklı. Bu konuda aynı düşünüyoruz.
Sayın Yılmaz, nüfusun günden
güne azalması ile köylerin boşalması sonucu kent ekonomisinin olumsuz
etkilendiğini söyledi. Göç sorununa neşter vurmak için çalışma yapacaklarını
ifade etti. Köylerde tespit ettikleri su sorununun ciddi boyutta olduğunu dile
getirdi. Su sorunu için 50 milyon dolara ihtiyaç bulunduğunu belirtti. Bunun
çözümüne yönelik geniş çaplı bir proje hayata geçireceklerini kaydetti. 960
köyde 3 bin 500 kilometrelik yol bulunduğunu ve bunun 2 bin kilometrelik
bölümünün elden geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Bunlar özet. Bu hizmetler götürülse de köyden
göçün önüne geçmek mümkün mü? Bence asla. Köylü, ekonomik sıkıntı içinde. Ürettiği
ile kazanamıyor. Çareyi daha iyi bir yaşam için köyü terk etmekte buluyor. Kısacası
göçe ekilen tarlaların kazandırmaması neden oluyor. Köylere hizmet vermek
zordur. Köylerimizin çoğu dağınık. Birkaç aileden oluşan mahalleler var. Hepsine
hizmet vermek mümkün olamaz. Hele hele eşit hizmet asla. Birkaç aileden oluşan
köy mahallesine ne su ne yol ne de kanalizasyon götürebilirsiniz. Her şeyden
önce güç yetmez. Plansız-programsız işlerin ürünü bu.
Cumhuriyet ile birlikte toplu
köy uygulaması zorunluluğu getirilebilmiş olsaydı, bugün bu sıkıntılar olmazdı.
İsteyenin istediği yere yerleşmesine izin verilmeseydi, bölük-pörçük yerleşim
alanları olmazdı. Köylere arzulanan eğitim bile verilemiyor. Köylü hiç
eğitilmedi. Dededen-babadan kalma yöntemlerle halen üretim yapmaya çalışıyor. Durum
böyle olunca da bugünler yaşanıyor. Yani göç.
Yusuf Ziya Yılmaz’ın dediği
gibi köylerde in-cin top oynuyor. Korkarım gelecekte in-cin de top
oynayamayacak hale gelir. Ne dersiniz?
/Avni
DEMİR
18.06.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder