Sizleri bugün biraz sorunlardan, siyasetten,
yalakalıklardan, tacizlerden velhasıl sinirinizi zıplatan birçok olgudan bir
parça uzaklaştırmak istiyorum… Aşağıdaki okuyacaklarınızın tamamı yaşanmış ve
gerçek hat-yattan alınmıştır…
Alkışı Hak
Eden Yurdum İnsanı
*Kaza mahallinde elinde cep telefonuyla koşturup
"112’nin numarası neydiiiii?" diye bağıran vatandaşımıza, *Birbirlerine
ana avrat küfür eden iki kişinin arasına girip ikisine de birer tokat atan ve
"Analar kutsaldır, analara küfür etmeyin, o.çocukları!!" diyen ağır
abiye, *Annesine kızıp, buharlı ütünün içine işemeyi akıl eden! Annesini buram
buram çiş kokularıyla iş yerine yollayan! Annesi; ancak arkadaşları ”acayip
kokuyorsun” dediğinde işi çözen anneye ve çocuğuna, *Banyonun lambası
yanmayınca elektrikler kesik zannedip yarım saat gelmesini bekleyen, beklerken
de canı sıkılmasın diye televizyon seyreden kişiye, *Lisedeki Din Kültürü ve
Ahlak Bilgisi dersinde AIDS’in açılımını yaparken: (A)llaha (İ)syan eden
(D)eyyusların (S)onu… diyen hocaya, *"Bu taraf bitti" diye CD’yi
arkasına çeviren ve sonra da "CD çalar çalışmıyor!" diye feryat eden
anneme KOCAMAN ALKIŞ…
Bilmiş Anne
Anne
*Yemek masasının
üstünde duran modeme uzun uzun bakan anneanne "Bu ne?" diye
sordu. Ben de kolay anlasın diye "Hani benim bilgisayarım var ya, onunla
internete giriyorum. İşte internete girmek için o kutu zorunlu" diye uzun
uzun açıkladım. Anneanne dinledi beni ve "Yani modem bu" dedi ve konu
kapandı… *Bir alkış da annesine yaz okulunu kazandığı müjdesini veren
üniversite örgencisine gelsin. Bu yaratıcılığa şapka çıkarılır. *Tikky olduğu
her halinden belli olan kızımız Atakum-Samsun midibüsünde yanındaki arkadaşına
dert yanmaktadır. ”Şekerim dördüncü kez girdim ÖSS’ye, ama yine kazanamadım,
gidicem sonunda Amerika’ya o olacak. Böyle böyle beyin göçü oluyor işteeaa!” *Eğer
bir sokakta yürüyorsanız ve camında ”Bu ev kiralıktır” yazılı bir evin yanından
geçip birkaç adım sonra önüne geldiğiniz bir başka evin camında ”Bu da”
yazısını görürseniz, bilin ki Doğu Karadeniz’de siniz. *Bir alkış da İngilizce
sınavında "Nice …….." şeklindeki boşluğu "Nice mutlu
yıllara!" biçiminde dolduran, dahi mi yoksa aptal mı olduğunu henüz
anlayamadığımız öğrencime istiyorum.
*Bankada gişenin önünde işlemimin yapılmasını bekliyorum.
Yanımdaki gişede işlem yaptıran yaşlı teyzeye, işlemini yapan kadın soruyor:
"Parayı kim alacak teyze? Alıcısına ne yazalım?" Teyzem cevap
veriyor: "Bu paranın hayrını görme inşallah yazalım" evladım. *
Geçen gece evine giderken yolun
tenhalığından olsa gerek kırmızı ışıkta geçen kadın sürücüye yurdum polisine
alkışı hak ettirecek anons: "Bacım o geçtiğin gece lambası değildi; çek
sağa". *Öğretmen bir arkadaşımdan naklen: 5. Sınıfların Fen Bilgisi
sınavının 2. sorusu: "Hacim nedir? Bir örnek vererek açıklayınız".
Öğrencimizden gelen cevap: "Hacdan gelenlere hacim denir. Örnek: Nasılsın
hacim? Yüzünüzde azıcıkta olsa gülümseme oluşturabildiysem ne mutlu bana… Öyle
bir yaşa ki, hayat seni kıskansın.
Öyle bir sevki, ölüm sana acısın. Öyle bir dost ol ki,
dostun olmayan utansın...
/Şenol
KOCATEPE
09 Haziran 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder