Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, iki
gündür kent kamuoyunu bilgi ile donatıyor. Doğrusunu yapıyor.. Planlanan projelerinin nihai
şeklini tahmin edemeyenler bilgi kirliliği yaratıyordu.. Bu da, haliyle haksız
eleştirilere neden oluyordu. Önce sahil yolu ile ilgili bilgileri paylaştı
başkan. Dün de kentin dört bir yanında uygulamaya konulacak kent estetiği ile
ilgili bilgileri. Çok şey söylüyor sözlerini ve gayretlerini şu cümlelerle
özetliyor;
“ Artık dünya değişti. Bunları görmemiz lazım.
Alışkanlıklarımızı değiştirmediğimiz sürece ilerleme kaydetmemiz mümkün değil.
Ama ben başaracağımıza inanıyorum. Bizim insanımız uygulamadaki güzelliği görüp
inandıktan sonra mücadelesini sonuna kadar veriyor. Bunun da vereceğine
inanıyorum. Çünkü yaşadığımız mekanlar ve çevrelerin estetiği yaşam standardımızın
göstergesidir."
Bu sözlerin içinde değişen dünyayı ifade eden
çarpıcı cümleler var.. Ki, onlardan yola çıkarak yapacağımız önerilerde.. Yıllarca
nüfusu büyük bir köyde yaşadık.. Hatırlayın, Karadeniz’in en büyük şehri Samsun
diyerek börüm, börüm böbürlenirken, kentimize gelen insanları gezdirecek bir
yer bulamayınca cücük bir kentte yaşıyor olmanın da ezikliğini yaşadık aynı
zamanda.. Ama köprülerin altından çok sular geçti artık..
1999’da seçildiği günden bu yana hakikaten büyük
enerji sarf etti. Dolu, boş çok eleştirildi, yılmadı… Sadece kendisi değil ekip
arkadaşlarıyla beraber yılları hizmete harcadı.. Bugün gelinen nokta elbette
küçümsenecek bir nokta değil.. “Yeterli mi?” diye sorarsanız buna önce kendisi
“hayır” diyecektir..
Bunun en önemli örneği, şehrin giriş çıkışlarından
başlayarak İstiklal caddesine yönelen ve Cumhuriyet Meydanı’nı da kapsayan doku
değişikliğini gündeme almasıdır.. Hayatından memnun insanları yeni değişimlere
zorlamanın ne kadar zor olduğunu biliyoruz. En canlı örnek doğru yapıldığını
bile bile bazılarının Saathane Projesi’ne gösterdiği direnç ve küçük
inkıtalardan duydukları hazdır!.. Oysa yapılanların bu kentin çehresine yönelik
olduğunu bilerek bakılsa birçok yeni hamlenin herkes farkına varacaktır..
Bakın Trabzon ve Ankara istikametinde yol
kenarındaki totemler ve bina üzerlerindeki abartılı reklam tabelaları
kaldırılmakta.. Bu nihayetlendiğinde bina makyajlarıyla giriş, çıkış her
Samsunlunun iftiharla seyredeceği görüntülere değişecek. Aynı şeyler kent
içinde de planlanıyor.. Ve kurulan Kent Estetik Kurulu vasıtasıyla da yapılacak
değişimler belirleniyor. İşte tam da burada konuya girmek istiyorum.
Zira artık kentin herhangi bir sokağında hangi
işyerinin yapılacağına, cephesine, boyasına kadar yerel yönetimlerin müdahil
olması taraftarıyım. Özellikle sahilde neredeyse her iki evden birinde
“İşyerine kiralıktır” tabelaları bu işin artık ne kadar dejenere ve disiplinsiz
duruma geldiğinin en açık belirtisidir. Bir meskenin artık işyeri olabileceğine
vatandaş kendisini karar merci olarak görmektedir.. Dolayısıyla bu gelişmelerle
bile kent estetiğinin ne kadar önemli olduğu aşikar olup, herkesin kafasına
göre mesken veya işyeri tarifine engel olmanın zamanı gelmişte, geçmektedir..
Günün Sözü: DEĞİŞEN dünyaya ancak
gelişen beyinler eşlik edebilir..N.S
/Nusret
SAĞLAM
07 Haziran 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder