Samsun Turizmciler Derneği Başkanı Dilek Hanımın
sahil yolu projesine onay veren açıklamalarını okuyunca bu duruma şaşırdığımı
belirtmiş ve "Bir lokantacıya emanet edilen Samsun'da turizm anlayışı
böyle" oluyor gibisinden eleştirel bir yaklaşımda bulunmuştum. Dilek
Hanım, "Lokantacı" tanımlamama alınmış. Şunu peşin olarak söyleyeyim.
Alın teri dökülüp emek verilen ve helalinden kazanılan her parayı kutsal sayar,
her işi de mübarek görürüm. Muradım Dilek Hanımın yaptığı işi küçümsemek değil,
Samsun turizmine dikkati çekmekti. Önceki gün aradı Sayın Dilek Genç. Tanışıp
konuşmak istediğini söyledi. Böylece birbirimizi daha doğru anlayabileceğimizi
belirterek, bir birini tanımayan insanların kendileri için yaptıkları yorumlarda
yanılabileceklerini belirtti. Ki; Doğru bir yaklaşımdır.
Dünya Gazetesi Yazarı Dr. Rüştü Bozkurt, Anadolu’yu
karış, karış dolaşır. 800'ün üzerinde konferans vermiştir ki bende yaklaşık 20
kadarına katılmışımdır. Birçok konuşmasında böylesi durumlar için Can Yücel'in,
"En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir bir birini anlamayan"
dizelerinden örnek verir. Dilek Hanımla lokantasında buluştuk, o neden sahil
yolu projesini doğru bulduğunu, bende neden yanlış bulduğumu anlattım. Dilek
Hanımın da birçok insan gibi, biz gazetecilere karşı önyargılı. Dilek Hanım da
biz gazetecilerin, doğru da olsa her projeye karşı çıktığımız gibi bir fikre
sahip olmuş. Sahil yolu projesine de bu nedenle karşı olduğumuzu düşünüyor.
Ben de kendisine, sahil yolu projesine karşı
olmadığımı, hatta projeyi bir yere kadar doğru bulduğumu anlatım. Ve fakat Projenin
uygulamasında yanlışlıklar olduğunu be nedenle de kumsalımızın yok edilmesine
izin vermeyeceğimi söyledim. Benim kumsalımı yok etmek isteyenleri ve onlara
destek verenleri eleştirmeye devam edeceğimi anlattım. Geçmişte dernek olarak
destek verdikleri bir projeye, şimdi karşı olmayacaklarını söyleyen Dilek
Hanıma, geçmişte destek verdikleri projenin bu proje olduğundan emin olup
olmadıklarını da sordum.
Zira Büyükşehir Belediye Meclisine daha Mayıs
başında plan tadili için gelen projenin kendilerinin dernek olarak onay
verdikleri proje olamayacağını da söyledim kendisine. Bu konuda bir bilgisi yok
Dilek Hanımın. Turizmciler Derneği Başkanı Dilek Genç kumsalın yok edilmekte
olduğundan haberi olmadığı gibi. Sahil yolunu denize taş dökerek ve kumsalı yok
ederek yapmak yerine daha karadan yapmanın daha doğru olup olmadığını
sorduğumda da bana hak verdi. Ben Dilek Hanım'a sormadan bu konuda yazmak
istemedim hiç bir vakit. Her seferinde kendisini aradım. Bu nedenle huzurluyum.
Bir şeyi çok tehlikeli bulurum. O da bilgi sahibi olmadan fikir sahibi
olmaktır.
Samsun'da yürütülen birçok proje konusunda kamuoyu
bilgilendirilmiyor. Belediye Meclisinde bile bu konu çok tartışılıyor. Bazı
belediye başkanları dahil bir çok meclis üyesi, meclise getirilen konular için
bile kendilerine yeterli bilginin verilmemesinden yakınıyorlar. Misal, bu sahil
yolu projesi konusunda bile sadece komisyon üyeleri bilgilendirildi o kadar.
Genel görüşmelere, konu üç cümlelik bir metinle getirilmiş oldu yani. Samsun
kamuoyu da ancak kumsal yok edilmeye başlandığında projeye tepki vermeye
başlamış oldu. Son söz: Samsun'da "Ben yaptım, oldu" demek yerine,
"Hey Samsun halkı, şu proje için ben böyle yapmayı düşünüyorum" demek
daha doğru bir anlayış olacaktır.
/Ragıp GÖKER
05 Haziran 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder