Bir kentin yol yetersizliği ve otopark sorunu
varsa, o kentte trafiğin düzenli olması düşünülemez. Çünkü araçların rahatça
dolaşabileceği geniş ve alternatifli yollar ile durmaları gerektiğinde park
edecekleri otoparklar yok ise, sorun büyük demektir. Aslında bu olanakların
yeterli olması da tek başına trafik karmaşasına çözüm olamaz. Araçları
kullananlarla yayalarında eğitimli ve saygılı olması gerekir.
Her şeye rağmen bu sorunun ilk ayağı yeterli fiziki
şartların sağlanmış olmasıdır. Bu görev de, devletin ve onun kentlerde ki
temsilcisi belediyelerindir. Özellikle büyükşehir diye tanımlanan kentler hızlı
göç alarak kalabalıklaşırken, bu büyümeye paralel mevcut yollar
iyileştirilemiyor ve yeni çözümcü yollar yaratılamıyorsa, vatandaşı ilk suçlu
gösteremeyiz. Hele de çok hızlı göç alarak hızlı büyüyen bir kent, o
aşamalarında on yıl sonrasını dahi göremeyen yöneticiler tarafından yönetilme
şanssızlığına uğramışsa, geleceği karanlık demektir.
1968-1988 arasında 20 yıl kenti yöneten irade,
Samsun’un can damarı Çiftlik Caddesini ( İstiklal Cad.) İmara açarak hiçbir
genişletme yapmadan tek şeritli bir cadde yaratmıştır. İki tarafına da bitişik dokuzar katlı imar
izni vererek bir daha düzeltilmesi imkânsız bir yanlışa imza atmış ve adeta bir
dehliz yaratmışsa, bu kentin bugün ki acınacak duruma düşmesi şaşırtıcı olamaz.
Dokuzar katlı binalara imar izni verilirken, bu binaların altlarında yeterli
sayıda yapılması yasal zorunluluk olan otoparkların paraları, “Belediye olarak
toplu otoparklar yapacağım denilerek” Belediyeye gelir kaydedilmiştir. Paralarını
topladığı bu oto parkları yapmayarak toplanan paraları yıllarca başka işlerde
kullanan bir yönetim anlayışı, Samsun trafiğini bugün ki hale getiren en büyük
nedendir.
Aynı iradenin yaptığı birçok doğru iş ve açtığı
100. Yıl Bulvarı dahi bu yanlışı kapatmaya yetemez. Yetmemiştir de.. Samsun’un
bu konuda ki şanssızlığı sonra ki yönetim dönemlerinde de devam etmiştir.
Nitekim daha sonra göreve gelerek on yıl bu kenti yöneten ve kentin çok
sevdiği, dürüstlüğü ile iz bırakan yönetim zamanında da, hiçbir yeni yol
açılmamış ve Cumhuriyet Meydanın da yapılan yer altı otoparkı ile
yetinilmiştir.
Son yerel seçimlerde aldığı yetkiyle Samsun’un son
yirmi yılına imzasını atacak olan yönetim de, kentin yüzeysel güzelleşmesini
sağlarken ne yazık ki aynı başarıyı kent içi ulaşımında gösterememiştir. Tam
bitirilememiş olsa da çözüme katkısı olan 2. Bulvar dışında yeni bir yol
açılmazken, kent ulaşımına nefes aldıran bazı caddeler anlaşılmaz şekilde
trafiğe kapatılmıştır.
Önce Belediye Meydanından Bafra yönüne giderek
Atatürk Bulvarı’na bağlanan Necipbey Caddesi’nin devamı, imar değişikliği ile
şahısların kullanımına terkedilerek trafiğe kapatılmıştır. Ardından da eski
Sigara Fabrikası’nın yerine yapılan Bulvar AVM önünden geçen Gazi Caddesi’nin
AVM önünde ki bölümü bu işletmeye terk edilerek trafiğe kapatılmıştır. Bu
uygulama ile 19 Mayıs Lisesi’nden başlayan Gazi Caddesi’nin Cumhuriyet
Meydanına bağlantısı, zorunlu olarak Osmaniye Caddesi üzerinden Atatürk
Anıtı’nın önünde ki Cumhuriyet (Park )
Caddesine bağlanmıştır. Bu bağlantı nedeniyle de, Cumhuriyet Meydanı’ndan eski
Adiye yönüne giden Cumhuriyet Caddesi, gidiş- Gelişe açılmıştır. Ordu Evi ve o
bölgede bulunan otelin park eden araçları nedeniyle bu caddeden geçiş eziyet
haline gelmiştir. Sanıyorum, bu yolu kullanmak zorunda olanlar, bu caddeyi bu
hale getirenleri çok da iyi anmıyorlardır.
Son olarak da Çiftlik Caddesi, “ÇİFTLİK AVM”
yapılacak tezi ile trafiğe kapatılmıştır. Yol düzenlemesi bitince de araç
trafiğine kapatılacak olan cadde, belki görsel olarak güzel de olacaktır. Ama
yarın ulaşım açısından yaratacağı sıkıntıların ve o bölgede ki esnafın
uğrayacağı zararların çığlıkları duyulmaya başlarsa, bu şaşırtıcı olmamalıdır..
Trafik karmaşasına çözüm olacak otopark sayısının artması ise bu dönemin
artılarıdır. Ana caddelerde yaratılan paralı otoparklar ile özel sektörün
özendirilmesi ile yapılan özel katlı otoparklar ve mahalle içlerine kadar
yayılan küçük otoparklar, kente biraz nefes aldırmıştır.
Buraya kadar yazdıklarım, kent içi trafiğin düzgün
çalışmasının önünde ki fiziki sorunlardı. Bunun bir de diğer yüzü var ki, orada
da tamamen sürücü ve yayaların kural tanımaz tavırlarının yarattığı sorunlar
yatmaktadır. Kendilerinin ve diğer
sürücülerle yayaların yaşamlarına kast edecek şekilde araç kullanan sürücülere,
ne yazık ki artırılan cezalar dahi caydırıcı olamamaktadır. Bu olumsuzlukların
altını çizerken, Trafik Şube Müdürlüğünü ve ekiplerini kutlamak istiyorum. Özellikle
titizlikle sürdürülen kontrollerle alkollü araç kullanımının önlenmesinde büyük
başarı sağlanmıştır. Bu başarıdan belki
çok daha önemlisi, emniyet kemeri kullanımın da sağlanmıştır. Artık aracına
binen herkesin ilk işi emniyet kemerini bağlamak oluyorsa, bunun nedeni Trafik
Şube ekiplerinin ısrarlı denetim ve uyarılarıdır.
Trafik karmaşasında sürücüler kadar önemli olan
diğer konu ise, yayaların kuralları yok sayan acelecilikleridir. Kırmızı ışıkta
kendini yola atan yayalar kendi yaşamlarını tehlikeye atmaları yanında, kırmızı
da bekleyen diğer yayaları da yanlışa özendirmektedirler. Daha üzücü olan,
eğitim kurumlarının önünde ki kavşaklarda geleceğimiz olarak gurur duyduğumuz
eğitimli gençlerin de bu yanlışa düşmeleri ve hazır çocuğunu kırmızıda
geçmemesi için uyarma ve eğitme şansı bulan anne ve babalarında çocuklarını
koşturarak kırmızı ışıkta geçmeleridir.
Bu konuda Trafik Şube Müdürlüğüne bir önerim var.
Anlaşılıyor ki, bu işi okullarda ders vererek ve insanlarımızı kendi haline
bırakarak çözme şansımız yoktur. Tek çözüm, alkol ve kemer kontrollerinde ki
ciddiyeti ve kararlılığı kentin çok önemli bazı kavşaklarında uygulanacak bir
uyarı dönemi sonrası, gerekiyorsa cezai işlem uygulamaktır. Belirteceğim şu
kavşaklarda bir süre yapılacak sıkı bir denetim inanıyorum ki, yayaların bu
konuda gerekli alışkanlığı kazanmasını sağlayacaktır. Çünkü bu kavşaklar
öğrencilerin ve çoklu yaya geçişlerinin yapıldığı kavşaklardır. Samsunluların
çoğu bu kavşakları sıkça kullanmaktadır.
Bu kavşaklar;
1-Cumhuriyet Meydanından Atatürk Bulvarı çıkışında
ki Raylı Sistem durağına geçiş ile diğer yanda ki Vatan Bilgisayar önünde ki
yaya geçitleri,
2- Cumhuriyet Meydanında ki dört yaya geçidi,
3-19 Mayıs Bulvarı üzerinde ki Öğretmenevi önünde
bulunan kavşak yaya geçitleri,
4-Çiftlik Caddesi’nin Lise Caddesi ile kesiştiği
Kız Meslek Lisesi önünde ki kavşakta ki yaya geçitleridir.
Sıklıkla kullandığım Cumhuriyet Meydanı kavşağında
karşılaştığım bu yaya umursamazlığı karşısın da, zaman zaman camı açıp araçlara
yeşil ışık yanarken yola atlayan yayalara, “Yeşilde de siz geçiyorsunuz,
kırmızıda da siz geçiyorsunuz, izin verinde, yeşil ışık yanınca ara sırada biz
geçelim” Demek zorunda kalmaktan lütfen araç kullanıcısı bizleri kurtarınız.
Tabii, kırmızı ışıkta geçerek yayaların yaşamını
tehdit eden trafik magandası sürücüleri de unutmamak gerekir diyor ve tüm
okuyucularıma güzel bir hafta diliyorum…
/Sadi SUBAŞI
09 Haziran 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder