9 Haziran 2014 Pazartesi

Samsun’da Ki Trafik Karmaşasının Nedenleri Ve Yayaların Sorumsuzluğu

Bir kentin yol yetersizliği ve otopark sorunu varsa, o kentte trafiğin düzenli olması düşünülemez. Çünkü araçların rahatça dolaşabileceği geniş ve alternatifli yollar ile durmaları gerektiğinde park edecekleri otoparklar yok ise, sorun büyük demektir. Aslında bu olanakların yeterli olması da tek başına trafik karmaşasına çözüm olamaz. Araçları kullananlarla yayalarında eğitimli ve saygılı olması gerekir.

Her şeye rağmen bu sorunun ilk ayağı yeterli fiziki şartların sağlanmış olmasıdır. Bu görev de, devletin ve onun kentlerde ki temsilcisi belediyelerindir. Özellikle büyükşehir diye tanımlanan kentler hızlı göç alarak kalabalıklaşırken, bu büyümeye paralel mevcut yollar iyileştirilemiyor ve yeni çözümcü yollar yaratılamıyorsa, vatandaşı ilk suçlu gösteremeyiz. Hele de çok hızlı göç alarak hızlı büyüyen bir kent, o aşamalarında on yıl sonrasını dahi göremeyen yöneticiler tarafından yönetilme şanssızlığına uğramışsa, geleceği karanlık demektir.

1968-1988 arasında 20 yıl kenti yöneten irade, Samsun’un can damarı Çiftlik Caddesini ( İstiklal Cad.) İmara açarak hiçbir genişletme yapmadan tek şeritli bir cadde yaratmıştır.  İki tarafına da bitişik dokuzar katlı imar izni vererek bir daha düzeltilmesi imkânsız bir yanlışa imza atmış ve adeta bir dehliz yaratmışsa, bu kentin bugün ki acınacak duruma düşmesi şaşırtıcı olamaz. Dokuzar katlı binalara imar izni verilirken, bu binaların altlarında yeterli sayıda yapılması yasal zorunluluk olan otoparkların paraları, “Belediye olarak toplu otoparklar yapacağım denilerek” Belediyeye gelir kaydedilmiştir. Paralarını topladığı bu oto parkları yapmayarak toplanan paraları yıllarca başka işlerde kullanan bir yönetim anlayışı, Samsun trafiğini bugün ki hale getiren en büyük nedendir.   

Aynı iradenin yaptığı birçok doğru iş ve açtığı 100. Yıl Bulvarı dahi bu yanlışı kapatmaya yetemez. Yetmemiştir de.. Samsun’un bu konuda ki şanssızlığı sonra ki yönetim dönemlerinde de devam etmiştir. Nitekim daha sonra göreve gelerek on yıl bu kenti yöneten ve kentin çok sevdiği, dürüstlüğü ile iz bırakan yönetim zamanında da, hiçbir yeni yol açılmamış ve Cumhuriyet Meydanın da yapılan yer altı otoparkı ile yetinilmiştir.

Son yerel seçimlerde aldığı yetkiyle Samsun’un son yirmi yılına imzasını atacak olan yönetim de, kentin yüzeysel güzelleşmesini sağlarken ne yazık ki aynı başarıyı kent içi ulaşımında gösterememiştir. Tam bitirilememiş olsa da çözüme katkısı olan 2. Bulvar dışında yeni bir yol açılmazken, kent ulaşımına nefes aldıran bazı caddeler anlaşılmaz şekilde trafiğe kapatılmıştır.

Önce Belediye Meydanından Bafra yönüne giderek Atatürk Bulvarı’na bağlanan Necipbey Caddesi’nin devamı, imar değişikliği ile şahısların kullanımına terkedilerek trafiğe kapatılmıştır. Ardından da eski Sigara Fabrikası’nın yerine yapılan Bulvar AVM önünden geçen Gazi Caddesi’nin AVM önünde ki bölümü bu işletmeye terk edilerek trafiğe kapatılmıştır. Bu uygulama ile 19 Mayıs Lisesi’nden başlayan Gazi Caddesi’nin Cumhuriyet Meydanına bağlantısı, zorunlu olarak Osmaniye Caddesi üzerinden Atatürk Anıtı’nın önünde ki Cumhuriyet  (Park ) Caddesine bağlanmıştır. Bu bağlantı nedeniyle de, Cumhuriyet Meydanı’ndan eski Adiye yönüne giden Cumhuriyet Caddesi, gidiş- Gelişe açılmıştır. Ordu Evi ve o bölgede bulunan otelin park eden araçları nedeniyle bu caddeden geçiş eziyet haline gelmiştir. Sanıyorum, bu yolu kullanmak zorunda olanlar, bu caddeyi bu hale getirenleri çok da iyi anmıyorlardır.

Son olarak da Çiftlik Caddesi, “ÇİFTLİK AVM” yapılacak tezi ile trafiğe kapatılmıştır. Yol düzenlemesi bitince de araç trafiğine kapatılacak olan cadde, belki görsel olarak güzel de olacaktır. Ama yarın ulaşım açısından yaratacağı sıkıntıların ve o bölgede ki esnafın uğrayacağı zararların çığlıkları duyulmaya başlarsa, bu şaşırtıcı olmamalıdır.. Trafik karmaşasına çözüm olacak otopark sayısının artması ise bu dönemin artılarıdır. Ana caddelerde yaratılan paralı otoparklar ile özel sektörün özendirilmesi ile yapılan özel katlı otoparklar ve mahalle içlerine kadar yayılan küçük otoparklar, kente biraz nefes aldırmıştır.

Buraya kadar yazdıklarım, kent içi trafiğin düzgün çalışmasının önünde ki fiziki sorunlardı. Bunun bir de diğer yüzü var ki, orada da tamamen sürücü ve yayaların kural tanımaz tavırlarının yarattığı sorunlar yatmaktadır.  Kendilerinin ve diğer sürücülerle yayaların yaşamlarına kast edecek şekilde araç kullanan sürücülere, ne yazık ki artırılan cezalar dahi caydırıcı olamamaktadır. Bu olumsuzlukların altını çizerken, Trafik Şube Müdürlüğünü ve ekiplerini kutlamak istiyorum. Özellikle titizlikle sürdürülen kontrollerle alkollü araç kullanımının önlenmesinde büyük başarı sağlanmıştır.  Bu başarıdan belki çok daha önemlisi, emniyet kemeri kullanımın da sağlanmıştır. Artık aracına binen herkesin ilk işi emniyet kemerini bağlamak oluyorsa, bunun nedeni Trafik Şube ekiplerinin ısrarlı denetim ve uyarılarıdır.

Trafik karmaşasında sürücüler kadar önemli olan diğer konu ise, yayaların kuralları yok sayan acelecilikleridir. Kırmızı ışıkta kendini yola atan yayalar kendi yaşamlarını tehlikeye atmaları yanında, kırmızı da bekleyen diğer yayaları da yanlışa özendirmektedirler. Daha üzücü olan, eğitim kurumlarının önünde ki kavşaklarda geleceğimiz olarak gurur duyduğumuz eğitimli gençlerin de bu yanlışa düşmeleri ve hazır çocuğunu kırmızıda geçmemesi için uyarma ve eğitme şansı bulan anne ve babalarında çocuklarını koşturarak kırmızı ışıkta geçmeleridir.

Bu konuda Trafik Şube Müdürlüğüne bir önerim var. Anlaşılıyor ki, bu işi okullarda ders vererek ve insanlarımızı kendi haline bırakarak çözme şansımız yoktur. Tek çözüm, alkol ve kemer kontrollerinde ki ciddiyeti ve kararlılığı kentin çok önemli bazı kavşaklarında uygulanacak bir uyarı dönemi sonrası, gerekiyorsa cezai işlem uygulamaktır. Belirteceğim şu kavşaklarda bir süre yapılacak sıkı bir denetim inanıyorum ki, yayaların bu konuda gerekli alışkanlığı kazanmasını sağlayacaktır. Çünkü bu kavşaklar öğrencilerin ve çoklu yaya geçişlerinin yapıldığı kavşaklardır. Samsunluların çoğu bu kavşakları sıkça kullanmaktadır.

Bu kavşaklar;
1-Cumhuriyet Meydanından Atatürk Bulvarı çıkışında ki Raylı Sistem durağına geçiş ile diğer yanda ki Vatan Bilgisayar önünde ki yaya geçitleri,
2- Cumhuriyet Meydanında ki dört yaya geçidi,
3-19 Mayıs Bulvarı üzerinde ki Öğretmenevi önünde bulunan kavşak yaya geçitleri,
4-Çiftlik Caddesi’nin Lise Caddesi ile kesiştiği Kız Meslek Lisesi önünde ki kavşakta ki yaya geçitleridir.

Sıklıkla kullandığım Cumhuriyet Meydanı kavşağında karşılaştığım bu yaya umursamazlığı karşısın da, zaman zaman camı açıp araçlara yeşil ışık yanarken yola atlayan yayalara, “Yeşilde de siz geçiyorsunuz, kırmızıda da siz geçiyorsunuz, izin verinde, yeşil ışık yanınca ara sırada biz geçelim” Demek zorunda kalmaktan lütfen araç kullanıcısı bizleri kurtarınız.

Tabii, kırmızı ışıkta geçerek yayaların yaşamını tehdit eden trafik magandası sürücüleri de unutmamak gerekir diyor ve tüm okuyucularıma güzel bir hafta diliyorum…
/Sadi SUBAŞI
09 Haziran 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder