Dünden devam edelim... Yarım kalmış olmasın... Yazının
sonunda, Samsun'un bir “uyuşturucu cenneti” olduğundan bahsetmiştim... Günden
güne yaş ortalaması düşüyor... Üniversiteyi geçtim, liseli öğrenciler arasında;
hatta ve hatta ilköğretim seviyesinde madde bağımlılığı söz konusu... Özellikle
bir hususun altını çizmek istiyorum... Bu ticaret, sadece bulvarüstü mahallelere
özgü değil artık... Eskiden "torbacı" denilince akla,
"müptezel" tipler geliyordu... Şimdi devir değişti... Eski
torbacıların yerini, yeri geldiğinde "canti" giyinen, altında son
model arabası olan tipler aldı... Ve bu durum da, uyuşturucunun "her
ortama" girmesine olanak sağladı...
Eskiyi unutun... Bugün Atakum başta olmak üzere,
eğlence mekanlarının çoğunda görebilirsiniz bu torbacıları… Bu anlamda,
Samsun'u incelerken, bu ince detayı göz ardı etmemekte fayda var... Çünkü
kentte yaşanan her olayın altında, muhakkak bir uyuşturucu hikayesi var.... Rakamlarla
süreci değerlendirecek olursak; Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı
İzleme Merkezi'nin her yıl düzenli olarak tuttuğu kayıtlar, Samsun ile ilgili
korkunç gerçeği gözler önüne seriyor... Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu
Bağımlılığı İzleme Merkezi'nin verilerine göre, Samsun'da, Ruh ve Sinir
Hastalıkları Hastanesi'nde (AMATEM) tedavi gören uyuşturucu bağımlısı sayısında
önemli oranda artış var…
Rakamlara göre, 2008, 2009, 2010 yıllarına oranla,
2011 yılında bağımlılık tedavisi gören hasta sayısı yüzde 40 oranında artmış.
Son 5 yıla oranla, 2011'de 3 bin 132 kişi bağımlılık tedavisi görmüş... İşte o
rakamlar…
2007 yılında ayakta tedavi gören bağımlı sayısı 3
bin 296, yatarak tedavi gören bağımlı sayısı 19...
2008 yılında ayakta tedavi gören bağımlı sayısı 2
bin 129...
2009 yılında ayakta tedavi gören bağımlı bin 812,
yatarak tedavi gören bağımlı sayısı 21...
2010 yılında ayakta tedavi gören bağımlı sayısı bin
733, yatarak tedavi gören bağımlı sayısı 10...
2011 yılında ise ayakta tedavi gören bağımlı sayısı
3 bin 132... Yatarak tedavi görenlerle ilgili bir veri yok…
Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme
Merkezi, tuttuğu istatistikleri, “2 yıl sonra” yayınlıyor... 2014 raporunda
ise, 2012 istatistikleri yer alıyor... Ancak, Merkez, henüz bu rakamları
yayınlamadığı için paylaşamıyorum... 2011 verilerinin bile bu kadar ürkütücü
olması, 2012 ve 2013 için “kaygı verici” gözüküyor... Umarım bu rakamlar,
tahmin ettiğim şekliyle yüksek çıkmaz... 2010 ile 2011 arasında yaşanan yüzde
40’lık artış; 2012 ve 2013’e yansımaz… Aksi taktirde, “kaygının” boyutu;
“kronik” bir soruna dönüşür… Ve kronik sorunların çözümü de, her zaman zor ve
zahmetlidir…
/Miraç ÖZTÜRK
24 Mayıs 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder