Ana arterlerimizde kimilerinin beğendiği, kiminin
ise beğenmediği (ücret ödemek zorunda oldukları için) Parkomat uygulamasında,
sanki biraz kaçak, biraz da haksızlık var gibi… Örneğin, İstiklal Caddesi’nin
56’lar tarafında, özellikle DSİ bölümünde, caddenin bir kenarında parkomat
uygulaması yapılırken, karşı kaldırım kenarında söz konusu uygulama yok… Böyle
olunca caddenin parkomatlı bölümüne araçlarını park edenler ücret öderken,
diğer bölüme park edenler ücret ödemiyorlar ve ister istemez hem kaçak, hem de
haksızlık durumu oluşuyor… Sanırım gözden kaçan bir ayrıntı… Ve sanırım bu
haksızlığa bir son verilir…
65 Yaş Üstü
Uygulamasında Sahtekarlık
Biz öyle bir milletiz ki, vur deyince öldürür, ye
deyince aksırıncaya tıksırıncaya kadar yeriz… Verilen bir olanağı gerçek
amacının dışına taşıdığımız yetmiyormuş gibi, eğer bizim konumumuzdan dolayı
yararlanamayacağımız bir şeyse uydururuz kaydırırız her türlü sahtekarlığı
yapar ondan yararlanmaya çalışırız…
Geçtiğimiz aylarda 65 yaş üstü vatandaşlarımıza
ücretsiz seyahat hakkı verildi ya… Ve bir çoğu da bunu ulaşım amaçlı değil,
turistik amaçlı kullanır oldu ya… Şimdi de 65 yaşın altında olanlar bu hakkı
kullanmanın yollarını aramaya başladılar… Bilindiği gibi 65 yaş üstü
vatandaşlarımız nüfus kağıtlarını göstererek ulaşım araçlarına biniyorlar… 65
yaş altı bazı uyanıklar, başka yaşlıların nüfus kağıtlarını alıp kendi
fotoğraflarını koyarak fotokopi çektirmeye ve bu fotokopi nüfus kağıtları ile
ulaşım araçlarına binmeye çalışıyorlar…
Pes doğrusu yaaaa… Her şeyin suyunu çıkartmak
zorunda mıyız… Bu kadar mı ezik bir milletiz… Bu kadar mı sahtekarlığa açık ve
meyilli bir toplumuz… Yazıklar olsun…..
Bir Kartal
Hikayesi
Bir rivayete göre; dört tavuk bir kartal yuvasına
gidip bir yumurta çaldılar. Yumurtayı kümese getirdiklerinde, kümeste bulunan
diğer tavuklar gördükleri bu yumurtanın çok büyük bir tavuğa ait olduğunu
düşündüler. Zaman geçti, yumurtayı getirenler de unuttu, onlar da bu yumurtanın
büyük bir tavuğa ait olduğunu inandılar...
Bir anne bulundu yetim yumurtaya, kuluçka
başladı.Kısa bir zaman sonra yumurta kırıldı.İçinden simsiyah kanatlı,ilginç
gagalı tuhaf bir tavuk çıktı.... Herkes mutluydu,böylesini ilk defa
görmüşlerdi.Anne tavuk, dersler vermeye başladı yavrusuna: "Bak
yavrum,yerden bulduğun böceği şöyle ye!Arpayı buğdayı böyle ye!."Anne
tavuk her geçen gün yeni şeyler öğretiyordu yavrusuna. Büyük tavuk annesinin
her söylediğini yapıyordu. Tehlikelere karşı nasıl davranılacağını da öğretti annesi:
"Bak yavrum, eğer kedi buradan gelirse aksi istikamete doğru kaç,şuradan
gelirse buraya kaç..."
Büyük tavuk büyüdükçe güzelleşiyordu. Oldukça uzun
kanatları vardı. Ara sıra diğerleri onun kanatlarına bakmak için
geliyorlardı... Bir gün anne tavuk yavrusuna havadan gelen tehlikelere karşı
kendini nasıl savunacağını anlatırken büyük tavuğun gözü,gökyüzünden süzülerek
korkunç bir ihtişamla geçiş yapan başka bir canlıya ilişti. -Anne bu ne? Dedi
büyük tavuk. -Ha o mu? O kartal yavrum,kuşların padişahı. -Ne de güzel uçuyor! -Evet
yavrum! Ama sen sakın ona özenme.Asla onun gibi olamazsın!Sen bir
tavuksun.Senden önce baban,deden,amcan hepsi ona özendi ama hiç biri onun gibi
uçamadı..
Sen Bir
Tavuksun Ve Bir
Tavuk Gibi Yaşamalısın.
O günden sonra büyük tavuk,ömrü boyunca arka
bahçede kartalın ihtişamlı geçişini izleyip iç çekti...ve her seferinde
"keşke bende bir kartal olup uçabilseydim." Dedi.Yine bir gün siyah
kanatlı büyük tavuk ihtişamlı kartalı izlerken ölüp gitti...O nu bir tavuk gibi
defnettiler; kii hakikatte ölen bir kartaldı..
"Bir kartal gibi doğup,bir tavuk gibi yaşayan
ve kartallara özenip sonunda bir tavuk gibi ölen binlerce kartal var.Yıl 2014,
yer DÜNYA..Şu anda kendi gücünün farkına varamayan,milyonlarca hatta
milyarlarca insan var yeryüzünde. Ne Büyük Acı!!
Hiç Bir Şey Göründüğü Gibi Değildir...
Hiç Bir Şey Anlatıldığı Gibi Değil...
Her Duyduğuna İnanma.... (Buna Bile )
Geleceğini Şekillendiren Dünün Geyiği Değil,
Yarının Hayalleridir..
/Şenol
KOCATEPE
23 Mayıs 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder