Zordur köylerden, kasabaya inmek.. Hele bunu her
gün yapmak daha da zordur.. Ve köyün nüfusu 100 bini aşmışsa, çok ama çok daha
da zordur. Onca insan 13
kilometre yolu yürüyecek değil ya; araçlarıyla gidecek..
Araç deyince traktör filan sanmayın.. Her türlü binek tipi, toplu ulaşım
araçları, minibüs var.. Hatta bizim köyün alt yamacından Samsun’a raylı sistem
bile var.. Olmayan tek şey, her an araç bulamazsın raylı sisteme binmek için.. Ringi
bekleyeceksin.. Zamanında gelirse binersin..
Bizim köy; Pelit Köy.. Yani Yukarı Büyükoyumca
kısımları.. İneceğimiz kasabamız da Mega Köy Samsun.. Sadece Pelit Köy ya da
Büyükoyumca değil, Atakent, Kurupelit, Yenimahalle, Ömürevleri Köyleri de aynı
durumda. Hatta bırakın Atakum mevkiindeki köyleri Bafra'dan Sinop'tan gelen
araçlar bile bizim köyden, Mega Köy Samsun'un merkezine geçene kadar sıkıntı
içinde.. Gören de 'Boğaz Köprüsü trafiği zanneder'.. Ne kuyruk ama..
Köy diyorum çünkü 21. yüzyılında bizim köyün bağlı
olduğu Atakum Mevkii 'derelerden geçilmiyor'..
Şehir dışından gelmiş biri sorduğunda bu kuyruk
niye diye 'dere ıslahı deyince, ne deresi diye garip garip yüzüne bakıyor
insanı'.. İnandırmak bir hayli zor ama, 'yıllardır yapılmayan dere ıslahları'
bir koordinesizlikle yapılmaya başlanınca köye benzetilen Atakum bölgesi,
haliyle 'çıkmaz sokak oldu'..
Şimdi bizim köyden Samsun'a giderken, bir anda
kapanmış yollarla karşılaşacağınızdan 'nereye gideceğinizi de bilemezsiniz'.. Yani
mezra gibi.. Hadi Atakum'u bilen yolu bulur da, dünkü gibi 16 plakalı araç,
yani kentin yabancısı iseniz yandınız, "Camı açıp, İlkadım'a nasıl giderim
diye sorar durursunuz'..
Allah'tan ben bizim köyden Samsun Mega Köy'e
gelirken, her çıkmaz sokağın, sonraki çıkmazını bildiğimden 'takıl peşime seni
bu kör düğümden çıkarayım' dedim de adamcağız, ailesiyle birlikte 'Atakum'un
sırtlarını dolaştıktan sonra Samsun'a gelebildi... Hatta dün bir şey daha
öğrendim.. Her zaman dere ıslahları nedeniyle tıkanan yollar nedeniyle
keşfettiğim 'ara köy yollarından gitmeye kalktım' ama bu kez başaramadım..
Benim peşime takılan 16 plakalı araç ile birlikte
20 araç geri geri çıkmak zorunda kaldık.. Neden?.. O gün oraya pazar kuruluyormuş?.. Sonuçta
bizim köyden Mega Köy Samsun'a giderken yeni bir yol keşfettim.. Bizim köy ya
da fark etmez Atakum'un herhangi bir yerinde oturanlara bilgi vermek adına
yazıyorum bu güzergahı.. Pazar günleri dere ıslahı nedeniyle yolunuzu
bulamazsanız, Karayollarının arkasında ama bayağı tepede, 363. sokak var.
Oradan sola girin, sonra takip edin, aşağıya doğru gelen yol sizi Karayolları
kavşağına çıkarıyor..
Neyse sonuçta 16 plakalı şahin otomobildeki sürücü
teşekkür etti ve birlikte İlkadım'a doğru yol aldık.. Sanırım Bursalı arkadaş,
bir kilometrelik yolu yarım saat gibi bir sürede geçtiğini Bursa'da
anlatacaktır.. Atakum gibi güzel ve turistik bir ilçeyi 'müthiş haliyle' değil,
sahilini patates tarlası gibi, ana yolunu ise aşılmaz olarak anlatacaktır.. Milyon
nüfuslu bu kentte, Atakum gibi bir ilçeden 'köylerde bile yaşanmayacak ulaşım
zorluğu, güncel yol kesikliklerine göre geçici yön levhasının bulunmaması'
kabul edilir mi bilmem ama, 'böyle bir hizmet anlayışı, nasıl ilçelerdeki
koordinasyonu sağlayacak, anlamış değilim..
Ne dere ıslahıymış Yarabbim.. Madem bu kadar
önemliydi bunca yıldır niye yapmadınız diyeceğim ama onun da yanıtı var.. Çünkü
14 can aldı.. Keşke 'kolları sıvayıp dereleri ıslaha girişince' bir B Planınız
da olsaydı da, insanlar bu yol eziyetini çekmeseydi.. Hiç olmadı, Atakum'dan
İlkadım'a nasıl geçecek, 'levhalarla yönlendirseydiniz'.. Samsunlu'yu bırak, o
yol 'Karadeniz'in ana arteri'.. Yani şehirler arası yol.. Yazık değil mi
millete.. Bulmaca gibi..
/A.Yener
CABBAR
12 Mayıs 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder