Önceki gün, Samsun Adliyesi'ndeydim... Malumunuz,
bazı "internet siteleri" ile bir dava süreci içerisindeyiz... Sayın
Savcı'ya gerekli evrakları; paylaşılan yazıları, hakaretleri, haberleri ve
yorumları avukatım ile birlikte teslim ettik... Ayrıca, BİMER'e de yapmış
olduğumuz başvuru ile avukatımın yaptığı başvuru birleştirilerek, gerekli
işlemler için hazır edildi... Konu artık yargıda... Son sözü onlar
söyleyecek...
Hazır konu, Adliye’den açılmışken, uzunca zamandır
aklımda olan, ancak yazmaya fırsat bulamadığım birkaç konuyu da dile getirmek
isterim… Aslında bunu, avukat arkadaşlarımdan dinlemiş ancak yazmaya zaman
bulamamıştım… Samsun’a yeni bir adliye binası yapıldı, dışarıdan da içeriden de
bakıldığında; her türlü alternatifi düşünülmüş, modern bir bina… Ancak, bazı
handikapları var… Bu handikaplar da, doğal olarak başta adliye çalışanları
olmak üzere, herkes açısından bir “tedirginliğe” neden oluyor… Bunlardan ilki;
adliyenin birden fazla olan girişlerindeki “başıboşluk”... İsteyen, adliyenin
istediği yerine girebiliyor... Ana girişlerde “polis kontrol noktaları” var
ancak... Otopark girişleri "Allah'a emanet"... Davalı da, davacı da,
avukat da, savcı da, hakim de, mübaşir de... Her an burun buruna gelebiliyor...
Geçtiğimiz günlerde, başka bir davayı takip etmek
için yine adliyedeydik... Arkadaşım Sezer Sezer ile dava saatine kadar, vakit
geçirmek için adliyeyi turluyoruz... Hatta O'nunla da gezerken; aklımıza
takılmıştı bu konu... Çünkü, adliyenin kapalı otoparkına elimizi kolumuzu
sallayarak girmiş, bir başka kapıdan; adliyenin tam göbeğinden çıkmıştık... Biz
bile, türlü türlü senaryolar kurmuştuk kafamızda…
Bir diğer konu ise, adliye binası içinde yer alan
“korkulukların” boylarının yeterli ölçüde olmaması... Buradaki tedirginlik ise,
bir intihar yada davacı tarafların olası bir kavgasında, şahısların
birbirlerini bu korkuluklardan aşağıya atma ihtimali... "Yok artık"
demeyin... Burası Türkiye… Oluyor… Hele ki, adliyeler gibi, sinir stres
katsayısının tavan yaptığı yerlerde… Her şey olabiliyor… İstanbul Çağlayan
Adliyesi’nde artarda yaşanan olayları hatırlayın... Bir haftada 2 intihar
vakası yaşanmış ve iki şahıs da maalesef, kurtarılamamıştı...
Ancak Samsun’da, bu konuda, taleplerin ilgili
yerlere iletildiği, korkuluklarla ilgili yeni bir düzenleme yapılacağını
öğrendim... Umarım en kısa zamanda, belki bizler için “önemsiz” gibi görünen;
ancak adliye çalışanları için “hayati” mesele taşıyan bu detaylar hallolur da… Yeni
Adliye binası; intiharlarla, kavgalarla, 3. Sayfa manşetleriyle ülke gündemine
gelmez…
/Miraç ÖZTÜRK
10 Mayıs 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder