10 Mayıs 2014 Cumartesi

Samsun Adliyesi Ve ‘güvenlik’…

Önceki gün, Samsun Adliyesi'ndeydim... Malumunuz, bazı "internet siteleri" ile bir dava süreci içerisindeyiz... Sayın Savcı'ya gerekli evrakları; paylaşılan yazıları, hakaretleri, haberleri ve yorumları avukatım ile birlikte teslim ettik... Ayrıca, BİMER'e de yapmış olduğumuz başvuru ile avukatımın yaptığı başvuru birleştirilerek, gerekli işlemler için hazır edildi... Konu artık yargıda... Son sözü onlar söyleyecek...

Hazır konu, Adliye’den açılmışken, uzunca zamandır aklımda olan, ancak yazmaya fırsat bulamadığım birkaç konuyu da dile getirmek isterim… Aslında bunu, avukat arkadaşlarımdan dinlemiş ancak yazmaya zaman bulamamıştım… Samsun’a yeni bir adliye binası yapıldı, dışarıdan da içeriden de bakıldığında; her türlü alternatifi düşünülmüş, modern bir bina… Ancak, bazı handikapları var… Bu handikaplar da, doğal olarak başta adliye çalışanları olmak üzere, herkes açısından bir “tedirginliğe” neden oluyor… Bunlardan ilki; adliyenin birden fazla olan girişlerindeki “başıboşluk”... İsteyen, adliyenin istediği yerine girebiliyor... Ana girişlerde “polis kontrol noktaları” var ancak... Otopark girişleri "Allah'a emanet"... Davalı da, davacı da, avukat da, savcı da, hakim de, mübaşir de... Her an burun buruna gelebiliyor...

Geçtiğimiz günlerde, başka bir davayı takip etmek için yine adliyedeydik... Arkadaşım Sezer Sezer ile dava saatine kadar, vakit geçirmek için adliyeyi turluyoruz... Hatta O'nunla da gezerken; aklımıza takılmıştı bu konu... Çünkü, adliyenin kapalı otoparkına elimizi kolumuzu sallayarak girmiş, bir başka kapıdan; adliyenin tam göbeğinden çıkmıştık... Biz bile, türlü türlü senaryolar kurmuştuk kafamızda…

Bir diğer konu ise, adliye binası içinde yer alan “korkulukların” boylarının yeterli ölçüde olmaması... Buradaki tedirginlik ise, bir intihar yada davacı tarafların olası bir kavgasında, şahısların birbirlerini bu korkuluklardan aşağıya atma ihtimali... "Yok artık" demeyin... Burası Türkiye… Oluyor… Hele ki, adliyeler gibi, sinir stres katsayısının tavan yaptığı yerlerde… Her şey olabiliyor… İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde artarda yaşanan olayları hatırlayın... Bir haftada 2 intihar vakası yaşanmış ve iki şahıs da maalesef, kurtarılamamıştı...

Ancak Samsun’da, bu konuda, taleplerin ilgili yerlere iletildiği, korkuluklarla ilgili yeni bir düzenleme yapılacağını öğrendim... Umarım en kısa zamanda, belki bizler için “önemsiz” gibi görünen; ancak adliye çalışanları için “hayati” mesele taşıyan bu detaylar hallolur da… Yeni Adliye binası; intiharlarla, kavgalarla, 3. Sayfa manşetleriyle ülke gündemine gelmez…

/Miraç ÖZTÜRK
10 Mayıs 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder