Ordu, Giresun ve Trabzon'da yüzyıllardır sürdürülen
"Mayıs Yedisi" kutlamalarında; köylüsü, kentlisi, yaşlısı, genci, zengini, fakiri sabahın
erken saatlerinde sahile akın edecek... Yedi
dalgadan atlanacak ya da denize 7 taş atılarak, dilek tutulacak... Bazıları da yedi dalgadan geçmek için teknelerle
denize açılacak...
Ne var ki, yüreğimizi yakan Soma faciası nedeniyle davul-zurna
ile kemençenin sesi pek çıkmayacak... Ülke ve şehir gündemi bu kadar yüklü iken
bu konuyu yazmamın nedeni var elbette...
Rumi takvime göre mayıs ayının 7. günü olan ve
miladi takvime göre 20 Mayıs'a denk gelen bu günde gerçekleşen asırların
geleneği, kimilerine göre Amazonların Giresun Adası'nda çiftleşme günü kimilerine
göre de vaftiz törenidir. Kimileri de Yahudilerin Şavuot, Pentekost ve
Apollon'un doğum günü Thargalia festivalleriyle ilgili olduğunu iddia
etmiştir... Amaçları başkadır... Bir parçası silindiğinde hiçbir anlam
taşımayan bir "ebru" gibi olan
Karadeniz'de akılları çelmek için ortaya atılan bu iddiaların dayanağı
yoktur...
Mayıs Yedisi, Kıpçak-Kuman Türklerinin bölgeye
bıraktıkları bir kültür mirasıdır. Bu miras, Oğuz Türkleriyle bugünlere gelmiştir...
Anadolu insanının, değer saydığı her şeyin genleriyle oynamaya meraklı olan
birtakım Avrupalı aydınlar ile onların yerli işbirlikçilerinin hain kalemlerle
birlikte kurdukları tuzağı bozmak için tarihçilere büyük görev düşmektedir...
Bu konuda daha çok araştırma yapmaları,
Karadeniz'in dokusunu bozmaya yönelik böylesi hamleleri etkisiz bırakacaktır...
Bu vesileyle, "Mayıs Yedisi"nde Karadenizlilerin
ve insanlığın iyi dileklerinin kabul olmasını temenni ediyorum...
/Necdet UZUN
20.05.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder