Bu yazacaklarım sadece 2 günlük olaylar dizisi... Bir
de bunların gazetelere yansımayan, "haber değeri taşımayan" kısımları
var... Sırayla... Tarih 13 Mayıs... 20 yaşındaki A.D., bir başkasını vurmak
isterken arkadaşı H.K'yı vurdu. Adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı... Tarih
13 Mayıs... Selam verme tartışması kanlı bitti. Z. Ş., Ömer T. ve Samet A.'yı
bacaklarından vurdu. Adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı... Tarih 13
Mayıs... 56 yaşındaki Mehmet Ö., 31 yaşındaki Mehmet B.'yi kolundan ve
bacağından yaraladı. Adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı... Tarih 14
Mayıs... Hastanede tedavi olan Mehmet B., kendisini bıçaklayan Mehmet Ö.'yü,
bacağından bıçakladı. Adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı... Tarih 14
Mayıs... Kız arkadaşına laf attığı iddiasıyla 21 yaşındaki U.D., 20 yaşındaki
S.Ç.'yi bıçakladı. U.D., Adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı... Tarih 14
Mayıs... 21 yaşındaki K.U., 21 yaşındaki O.K tarafından bıçaklandı. K.U, adli
kontrol şartıyla serbest bırakıldı...
Birisini bıçakla yaralamak, silahla vurmak; bu
kentte olağan sayılıyor artık... Sabah adliyeye giren, akşam “elini kolunu
sallayarak” çıkıyor zaten... Yetmiyor... İntikamını bile kendisi alıyor... Bu
kentin sokaklarında ciddi bir başı boşluk var... Emniyet, elinden geleni
yapıyor belki ama... Yetmiyor… Toplumsal olaylara gösterilen “hassasiyet”,
maalesef sokak için gösterilmiyor…
İddia ediyorum… Çiftlik’te basit bir üst araması yapılsın… Esrardan, silaha, haptan
muştaya kadar… Neler çıkar neler... Suçu işleyen, “ne de olsa akşama
salınacağının” farkında olduğu için, yani caydırıcılığı bulunmadığı için;
rahat… Bence bu ciddi bir sorun… Elektrik borcunu ödeyemediği için hapis
yatanların, açlıktan bayılmak üzere olduğu için ekmek çalanların, kitap
okuduğu, yazdığı için tutuklananların olduğu bir memlekette… Adam
bıçaklayanların, silahla magandalık yapanların sokaklarda ellerini kollarını
sallayarak hem de bunu bir gurur nişanesi gibi taşıyarak gezmeleri, nasıl bir
tezatın ürünüdür; düşünmeden edemiyor insan…
Bir de işin "uyuşturucu" tarafı var... O
apayrı bir konu, apayrı işlenmesi gereken bir sorun...Ama kısaca söyleyeyim... Bugün
Samsun'da, "esrar" satın almak, 3 dakikalık iş... Hem de bu işin
artık bulvarüstü, bulvaraltı da kalmadı… Trafik çok yoğun… Yaş ortalaması da
günden güne düşüyor… Kısacası Samsun; bu şekilde devam ederse; “3. sayfalara”
çok malzeme vereceğe benziyor…
/Miraç ÖZTÜRK
23 Mayıs 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder