Geçtiğimiz hafta sonunu A.S.G.D Samsun
Şubesi önderliğinde, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın himayelerinde düzenlenen
"Sporda şiddeti önleme yasası, spor basının tribünlere yönelik etkisi,
kulüpler-medya taraftar ilişkileri, öfke kontrolü" konulu panele
ayırdım... Elliyi aşkın gazeteci Samsun'a geldi, panele katıldı, görüş bildirdi...
Böylesi önem arz eden bir sosyal sorumluluk projesine ilgi daha çok katılımlı
olabilirdi... Ama gelenler yetti...
Dikkatimi çeken konu hiç bir belediye
başkanının panele iştirak etmemesi idi.... Spor bakanı ve beraberindeki pek çok
önemli şahsiyet Ankara'dan kalkıp geliyor, beyzadeler bırakın gelmeyi, bir
temsilci göndermeyi bile akıl edemiyorlar... Ama haklarını yemeyelim, çiçek
göndermeyi ihmal etmemişler... Konu önemli, sorun büyük... Küfür ve şiddet!
Bakanından valisine, avukatından
savcısına, gazetecisinden akademisyenine, eski hakeminden eski futbolcusuna,
spor polisinden, sporcusuna kadar söz alıp kürsüye çıkan herkes memleketin
kanayan sorununu dile getirip, çözüm önerilerini dile getirdiler... Tespitlerin
hemen hepsi ders niteliğinde... Her konuşmanın içerisinde küfür yer ettiği için
katıla katıla güldüğümüz Recep İvedik, Cem Yılmaz filmlerinin gişe rekorları
kırdığı bir ülkede küfürün önüne geçmek çok zor... Sokaktaki insan kuracakları
cümlelerin ya başına, ya da sonuna küfürü özne ya da yüklem olarak
konduruyor... Çizgi filmlerden tutun da, oyuncakçılara kadar silah ya da delici
kesici aletler her yerde, göz önünde...
Tartışmalarımızda hoşgörü, tahammül ve
karşı tarafı sonuna kadar dinleme, anlama diye bir şey yok!
Fikrimizi kabul ettirebilmenin yolunu
bulmakta zorlanan bir toplum olduk... Üzerimizdeki elektrik yükünü ya küfürle,
ya da şiddetle atmayı kolaylık olarak görüyoruz... Çocuklarımızı yetiştirirken
neyin doğru, neyin yanlış olduğunu onların anlayacağı dilde anlatmak yerine
küfür ve şiddete yönelmeyi marifet sayıyoruz...
TV'lerde düzeyli, seviyeli programlar
izlenme oranı düşük olduğundan yayından kaldırılıyor... Bir spor programında
etek giyen gazeteci reyting yaptığı için nemalandırılmaya devam ediyor... Kulüp
yöneticilerinin ve yandaş medya mensuplarının ağızlarından akan öfke
salyalarına hayranlık duyuyoruz... Örnekleri sayfalarca sıralamak mümkün...
Sayın bakanın konuşmasında söylediği
gibi herkes önce çuvaldızı kendisine batıracak, iğneyi de başkasına... Çünkü
burada sadece tek bir birimi suçlamak haksızlık! Devletinden emniyetine,
savcısından hakemine, yöneticisinden, futbolcusuna kadar herkeste kusur var...
Holiganizmin anavatanı İngiltere başta
olmak üzere medeni ülkeler bu konuyu bıçak gibi çözmüşler ise biz de çözeriz...
Eğer çözüm istiyorsak... Artık insanımız eşiyle, çocuğuyla, sevgilisiyle
maçlara gitmek, o coşkuyu yaşamak istiyor... Küfürsüz, kavgasız...
/Resul AKÇAY
2 Aralık 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder