“Samsun Alaçam MEB Hizmet İçi Eğitim
Enstitüsü” başlığı atılmıştı yazıya, devamı şöyle geliyordu: “İsmail Ağabey; 1986 yılında,
Alaçam-Göçkün Köyünde denize 50-60 metre içerde 120.000 metrekare alanın Milli
Eğitim Bakanlığına tahsisi sağlanmıştır. 20 dönümüne Göçkün Pansiyonlu
İlköğretim Okulu yaptırılmış, uzak dağ köylerindeki okulsuz çocuklar ve
birleştirilmiş sınıflardan en iyi imkanlar sağlanarak köy çocuklarının
eğitimine sunulmuştur.
1986 yılında Kaymakamlık ve Valilik
kanalı ile bu arazinin 100 dönümüne Hizmet İçi Eğitim Tesisleri yapılması için
Milli Eğitim Bakanlığı’na teklif edilmiştir. Teklif yıllarca yenilenmiştir,
Samsunun seçilmiş bütün Vekillerine, Valilerine, Milli Eğitim Müdürlerine
takibi için iletilmiş olmasına rağmen “İHTİYAÇ YOK” diye reddedilmiştir. Samsuna ihtiyaç
yok denilirken, Aksaray, Erzurum, Van, Mersin, Rize Çayeli ve Yalova’ya bu
tesisler daha sonradan yapılmıştır.
Bir MEB Hizmet İçi Eğitim Tesislerine
yılda 10.000 kursiyer yurdun her yerinde gelmekte ve en az 1 hafta seminer
görmekteler. Saat 13.00 de biten seminer sonrası başlar çevre gezileri. Böyle
bir tesisin Alaçam ve dolayısıyla Samsun’a katkıları nelerdir:
1-İlimiz eğitimine olumlu katkıları,
2-10 bin geliş 10 bin gidiş yolcu,
3-Öğretim üyesi ilim adamları, üst
düzey bürokratlar ilimize gelecek,
4-Dönüşlerinde yörenin hediyelik
yiyeceklerinden evlerine-eş dostlarına götürülmesi,
5-Bu tesislerde aşçı-bekçi-hizmetli
vb. en az 50 kişiye iş,
6-Yaz kurslarına gelirken ailece
gelenlerin tatil için ayrıca ilimize ve ilçeye döviz bırakmaları,
7-Bir yığın artılar…
Peki, bu tesis nasıl yapılır.
A-DPT takip edilerek resmi yatırım
programına alınması
B-Göçkün PİYO ek tesisler adı altında
yatakhaneler ve derslikler yapıldıktan sonra bir değişiklik onayı ile Milli
Eğitim Bakanlığı Hizmet İçi Eğitim Tesislerine(Enstitü) çevrilmesi
C-Menkul Kıymetler Borsası, Milli
Piyango, Telekom, PTT gibi kuruluşlara eğitime destek yatırımı olarak
yaptırılması,
D-Hayırsever vatandaşlara veya büyük
müteahhitlere etkili olacak siyasilerin ricası ile..
Bu ve bunun gibi yollarla
yaptırılabilir. Sonunda Samsun ili kazanır.” Gelelim bu tesislerin Samsun’a
nasıl kazandırılacağının özüne. Bunun için öncelikle Samsun’da güçlü bir siyasi
yapı ve güçlü siyasetçilerin olması gerekir. Samsun’un dokuz milletvekilinin
parti gözetmeksizin bir araya gelerek işin üstüne üstüne gitmesi gerekir. Bu
olur mu peki? Samsun’da güçlü bir siyaset ve siyasetçi var mı?
Gelin bu sorunun cevabını şimdi
vermeyin. Önümüzde bir seçim var.
Bu seçim öncesi Samsun’daki Siyasi
Parti yöneticileri, milletvekilleri bir araya gelip bu işi kotarabilecekler mi?
Bunu bekleyin. İşte öneri. Arazi orada duruyor. O arazi başka birilerine
verilmeden, sahildedir orada yazlıklar olur diye TOKİ’ye pas edilmeden
Samsun’daki siyasetçiler ve milletvekilleri bakalım Milli Eğitim Bakanlığı’na
Hizmet İçi Eğitim Enstitüsünü (Tesislerini) oraya yaptırabilecek mi?
Ey milletvekilleri, bazılarınızın üç
dönem diye vekilliği son buluyor, yerinize yeniler gelecek. Bazılarınız belki
başka illerden aday olacaksınız, bazılarınız aday olsa da seçilemeyecek veya
aday bile yapılmayacak belki. Gelin, henüz Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin
çatısı altında bulunurken Alaçam ve Samsun’a kazandırın bu tesisi. Kazandırın
ki siz musalla taşında yatarken imam cemaate “Nasıl Bilirsiniz” diye sorduğunda
gönülden kopan “İyi biliriz” kelimeleri dökülsün ağızdan.
Kerhen söylenen “İyi biliriz” ile
uğurlamasın cemaat sizi… Kısacası hem “Bu geçe” hem de “Öççe geçe” için… Sahi
Samsun’da “Güçlü Siyaset” var mı? Bekleyip görelim bakalım.
/İsmail
BAŞARAN
6 Aralık 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder