Samsun’da Milliği Eğitimin acınası haline rağmen
bazı güzellikleri de görmezden gelmeyelim. Misal, Dilek Livaneli’nin başarısı küçümsenebilir
mi? Dünyanın 50 başarılı öğretmeni arasında gösterilerek hem ailesine ve hem de
bizlere büyük bir gurur yaşatmıştır. Dilek Livaneli kadar büyük bir başarıya
imza atmamış olsalar da Samsun’da eli öpülesi çok öğretmenimin olduğunu
bilmekte huzur veriyor insana. Ve inanın bu öğretmenlerin varlığı, eğitimdeki
başarı sıralamasında çok gerilere düşmüş olmanın ezikliğini bir an için de olsa
unutturuyor.
Bir dostum geçenlerde elime Gökçeçakmak İlköğretim
okulunun yıllığıyla ilgili bir dergi tutuşturdu. Gökçeçakmak köyünü Samsun’a
içme suyu sağlayan Çakmak Barajı’nın kurulu olduğu yer nedeniyle bilirim. Bu
köyle ilgili bir başka bilgim de Samsun’da organik tarımın başladığı köy
olmasıdır. Ama bu okul günlüğünü görünce gazeteciliğimden utandığımı bile
söylemeliyim. Yayın estetik açıdan çok güzel olmuş ama asıl önemlisi içeriği
muhteşem.
Yayını incelediğimde “Benim ülkem de ne güzel
insanlar varmış” diye geçti aklımdan. Kendilerini “Kayıp Köyün Muallimleri”
olarak tanımlayan bu köy öğretmenleri o yayında, bir gurup köy öğretmeninin
“Yaşadığım yeri cennet yapmadığın müddetçe; kaçtığın yer cehennemdir”
felsefesiyle okullarını ve köylerini bir cennet bahçesine dönüştürme gayreti
konu ediliyor. “Herkesin kendine göre bir dağı vardır ve herkes kendi dağında
yaşar mevsimleri” diyor bu köy öğretmenleri.
Yaşadıkları yeri cennete çevirme gayretindeki bu
güzel insanlar, o köye nasıl atandılar bilmiyorum.
Ama şundan eminim, müdüründen diğer idarecilerine
kadar Gökçeçakmak Köyü İlköğretim okuluna atama yapılırken kendilerine
‘Voleybol topunun ağırlığı’ sorulmamıştır. Samsun’da eğitim düzeyi sürekli
geriliyor ve iyileşme umudu da belirmiyorsa, yapılacak olun şudur aslında: Atamaları
“Benim sendikamın üyesi ya değil” gibi kriterlerle yapmayacağız.
Bu kadar basit olan bu ilkeyi unuttuğumuz zaman
“Atatürk’ün şehri Samsun’u” Türkiye’nin başarı sıralamasında 30. sırada
aramayla, 50. sırada arama arasında bir fark kalmaz. Yaşım gereği Köy
Enstitülerini göremedim ama Köy Enstitüsü mezunu çok öğretmen tanıdım. Gökçeçakmak
Köyünün öğretmenleri bana onları hatırlattı. İçim ısındı.
/Ragıp GÖKER
23.12.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder