Samsun Valisi, Emniyet Müdürü,
Cumhuriyet Başsavcılığı ve diğer yetkililer…
Şimdi yazacağım konu önemlidir ve
Samsun'a atanan her bürokrata hatırlatmak zorunda kaldığımız bir konudur.. Çünkü
yeni atanan bürokrat, daha kenti tanımadan 'ilk bu kişiler tarafından'
balıklama ziyaret edilir ve "Bilmeyen bürokrat" bir camianın temsil
heyetiyle tanıştığını zannedip o camiayla ilgili 'iyi niyetlerini ortaya
koymaktadır'.. Aslında bu hatırlatma görevini, o bürokratın alt kadrosundaki
ekibi yapmalı ama maalesef, bu iş yine her zaman olduğu gibi bize düşüyor...
Konu şudur; Samsun'da 8-10 kişi bir
araya gelip, bir yönetim oluşturup, daha sonra kadrosu var mı, basın yasasına
göre çalışıyor mu, ekmeğini
gazetecilikten mi kazanıyor, bakmadan 'torba üyeler' oluşturup bir
dernek kurup 'Bilmem ne başkanı' olarak kendini tanıtıyor.. Samsun'da şu an kaç
tane internet medya derneği var, bilmiyorum. İsimleri nedir onu da bilmiyorum..
Dün iki ayrı internet sitesi sahibi
arkadaşlara sordum. Dört tane galiba
dediler.. Birbirlerinden ayrılıp yeni kuranlar da oldu. Biz üye değiliz ama 4
tane olduğunu biliyorum' dediler..Yani sizle olamaz ben yenisini kuruyorum durumu
var ortada.. Ama ne yazık ki, yazılı ve görsel basında da durum farklı değil..
Samsun'da şu an için bildiğim
kadarıyla iki tane gazeteciler derneği var.. 1992 yılında da iki tane var
biliyorduk ve birleştirme kararı almıştık. 'Bir baktık bir tane daha varmış. Yani
bilmediğimiz bir cemiyet kağıt üzerinde aktifmiş.. Şimdi de bir üçüncüsü her an
'biz buradayız' diyebilir' ama şu an için iki tane görülüyor.. Sürprizlere açık
bir konu bu 'gazeteci derneği kurma işi'.. Yasal bir engeli de yok.. Kızdım
yenisini kuruyorum diyebilir ve ertesi gün buldukları bir tüzük üzerinde ismi
değiştirdi mi olay bitmiştir..
Şimdi Samsun'da iki de gazeteciler
derneği var.. Biri 19 Mayıs, diğeri Samsun Gazeteciler Derneği.. İnanın bizim
yılların gazetecisi bir arkadaş birinin genel kurullarına gitmiş, "Bu amca
da kim diye sormuşlar' diğer gazeteciler!.. Yani onların yaşı kadar gazetecilik
yapmış ve halen gazetecilik yapan o kişiyi tanımayan üyeler bile derneğin üyesi
iyi mi?.. Gazete okuru bile değil anlaşılan ama derneğin üyesi.. Çünkü çoğunun
bizim camiayla ilgisi yok.. Şurasından burasından basının içine girmiş kişiler
de, sözde gazeteci oluvermiş durumu vardır kağıt üzerinde..
Ama asıl önemli konuya gelelim. Bu
Samsun bürokrasisini çok yakından ilgilendiren bir konudur ve bu yazı aslında
daha önce yazılmalıydı diye düşünüyorum.. Çünkü 'kafalar karıştı çoktan'.. Önüne
gelen 'bilmem ne başkanıyım' diye ortada dolaşıyor, ünvanlarını sıralıyor.. Yazarımız
İsmail Başaran 30 yıl Milliyet'in bölge müdürlüğünü yaptı, künyesinde adı
yazdı, Vali beyin toplantısında onlarca gazeteciyi! ve ünvanlarını duyunca
tepki için "Gazeteci İsmail Başaran' diye tanıtmış kendini.. O nedenle; Şu
an ki hiçbir internet ya da yazılı görsel basını temsil ettiğini öne süren
cemiyet ya da derneğin 'bizi bağlayan bir yönü olmadığını' buradan ilan
ediyorum.... Biz gazeteci ve bulunduğumuz kurum içinde bir camiayız.. Yani
şahsım ve gazetemizde çalışan, köşe yazarlığı yapan 30'a yakın arkadaşımız bu
cemiyet ya da derneklerin üyesi değildir..
Ayrıca yaygın basına haber servisi
yapan ajanslarda çalışan gazeteciler, yöneticiler de bu cemiyet veya
derneklerden istifa etmiş ya da üyesi olmamıştır.. Yani bizleri aktif
gazetecilik yapanları temsil gibi ne bir yetkileri ne de 'mesleki temsil
görevleri vardır'.. Yasal bir yaptırım yönü olmadığı gibi, gazeteciler üzerinde
resmi üst bir makam ya da kurul gibi bir sıfatı da bulunmamaktadır.. Kendine
muhasır bir yapı içinde, birileri oluşturmuştur ve bizim için var veya yok
olmaları bir anlam ifade etmemektedir.. Tabelaları vardır yoktur bizi
ilgilendirmez.. Bizler adına ne konuşabilirler, ne de bir karar alabilirler.. Zaten
'bizleri temsil edebilecek bir yapı görsek geçmiş yıllarda olduğu gibi içinde
olur, mesleğimize katkı vermeye çalışırız'.. Ama şu an için böyle bir yapı
yoktur ve bu arkadaşlarımız bir bürokratı ziyaret ederken ya da derneği için
bir talepte bulunurken, durumu açık açık söylemeli ve 'Bizim üyelerimiz
şunlardır diye listeyi de vermelidir'..
Bunu neden yazıyorum.. Çünkü
dernekleri için 'gazeteciler adına bazı talepler istenildiğiyle ilgili'
duyumlar var.. Bürokratlar da yardımcı oluruz diyor.. Sanıyor ki; Samsun'daki
gazetecilik mesleğine el atmış, destek olmuş olacak.. Oysa 'bir kaç kişinin'
talebinden öteye bir şey değildir onlar.. O nedenle 'bürokratlar' bu konuya
dikkat etmeli.. Alt kadroları da 'bu konuda gelen her yeni bürokrata brifing
vermeli'.. Yoksa en az o da 'Bu bilgi kirliliği nedeniyle' onlar kadar sorumlu
olur..
/A.Yener
CABBAR
6 Aralık 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder