6 Aralık 2014 Cumartesi

Samsun Valisi, Emniyet Müdürü....

Samsun Valisi, Emniyet Müdürü, Cumhuriyet Başsavcılığı ve diğer yetkililer…

Şimdi yazacağım konu önemlidir ve Samsun'a atanan her bürokrata hatırlatmak zorunda kaldığımız bir konudur.. Çünkü yeni atanan bürokrat, daha kenti tanımadan 'ilk bu kişiler tarafından' balıklama ziyaret edilir ve "Bilmeyen bürokrat" bir camianın temsil heyetiyle tanıştığını zannedip o camiayla ilgili 'iyi niyetlerini ortaya koymaktadır'.. Aslında bu hatırlatma görevini, o bürokratın alt kadrosundaki ekibi yapmalı ama maalesef, bu iş yine her zaman olduğu gibi bize düşüyor...

Konu şudur; Samsun'da 8-10 kişi bir araya gelip, bir yönetim oluşturup, daha sonra kadrosu var mı, basın yasasına göre çalışıyor mu, ekmeğini  gazetecilikten mi kazanıyor, bakmadan 'torba üyeler' oluşturup bir dernek kurup 'Bilmem ne başkanı' olarak kendini tanıtıyor.. Samsun'da şu an kaç tane internet medya derneği var, bilmiyorum. İsimleri nedir onu da bilmiyorum.. Dün iki ayrı  internet sitesi sahibi arkadaşlara sordum.  Dört tane galiba dediler.. Birbirlerinden ayrılıp yeni kuranlar da oldu. Biz üye değiliz ama 4 tane olduğunu biliyorum' dediler..Yani sizle olamaz ben yenisini kuruyorum durumu var ortada.. Ama ne yazık ki, yazılı ve görsel basında da durum farklı değil..

Samsun'da şu an için bildiğim kadarıyla iki tane gazeteciler derneği var.. 1992 yılında da iki tane var biliyorduk ve birleştirme kararı almıştık. 'Bir baktık bir tane daha varmış. Yani bilmediğimiz bir cemiyet kağıt üzerinde aktifmiş.. Şimdi de bir üçüncüsü her an 'biz buradayız' diyebilir' ama şu an için iki tane görülüyor.. Sürprizlere açık bir konu bu 'gazeteci derneği kurma işi'.. Yasal bir engeli de yok.. Kızdım yenisini kuruyorum diyebilir ve ertesi gün buldukları bir tüzük üzerinde ismi değiştirdi mi olay bitmiştir..

Şimdi Samsun'da iki de gazeteciler derneği var.. Biri 19 Mayıs, diğeri Samsun Gazeteciler Derneği.. İnanın bizim yılların gazetecisi bir arkadaş birinin genel kurullarına gitmiş, "Bu amca da kim diye sormuşlar' diğer gazeteciler!.. Yani onların yaşı kadar gazetecilik yapmış ve halen gazetecilik yapan o kişiyi tanımayan üyeler bile derneğin üyesi iyi mi?.. Gazete okuru bile değil anlaşılan ama derneğin üyesi.. Çünkü çoğunun bizim camiayla ilgisi yok.. Şurasından burasından basının içine girmiş kişiler de, sözde gazeteci oluvermiş durumu vardır kağıt üzerinde..

Ama asıl önemli konuya gelelim. Bu Samsun bürokrasisini çok yakından ilgilendiren bir konudur ve bu yazı aslında daha önce yazılmalıydı diye düşünüyorum.. Çünkü 'kafalar karıştı çoktan'.. Önüne gelen 'bilmem ne başkanıyım' diye ortada dolaşıyor, ünvanlarını sıralıyor.. Yazarımız İsmail Başaran 30 yıl Milliyet'in bölge müdürlüğünü yaptı, künyesinde adı yazdı, Vali beyin toplantısında onlarca gazeteciyi! ve ünvanlarını duyunca tepki için "Gazeteci İsmail Başaran' diye tanıtmış kendini.. O nedenle; Şu an ki hiçbir internet ya da yazılı görsel basını temsil ettiğini öne süren cemiyet ya da derneğin 'bizi bağlayan bir yönü olmadığını' buradan ilan ediyorum.... Biz gazeteci ve bulunduğumuz kurum içinde bir camiayız.. Yani şahsım ve gazetemizde çalışan, köşe yazarlığı yapan 30'a yakın arkadaşımız bu cemiyet ya da derneklerin üyesi değildir..

Ayrıca yaygın basına haber servisi yapan ajanslarda çalışan gazeteciler, yöneticiler de bu cemiyet veya derneklerden istifa etmiş ya da üyesi olmamıştır.. Yani bizleri aktif gazetecilik yapanları temsil gibi ne bir yetkileri ne de 'mesleki temsil görevleri vardır'.. Yasal bir yaptırım yönü olmadığı gibi, gazeteciler üzerinde resmi üst bir makam ya da kurul gibi bir sıfatı da bulunmamaktadır.. Kendine muhasır bir yapı içinde, birileri oluşturmuştur ve bizim için var veya yok olmaları bir anlam ifade etmemektedir.. Tabelaları vardır yoktur bizi ilgilendirmez.. Bizler adına ne konuşabilirler, ne de bir karar alabilirler.. Zaten 'bizleri temsil edebilecek bir yapı görsek geçmiş yıllarda olduğu gibi içinde olur, mesleğimize katkı vermeye çalışırız'.. Ama şu an için böyle bir yapı yoktur ve bu arkadaşlarımız bir bürokratı ziyaret ederken ya da derneği için bir talepte bulunurken, durumu açık açık söylemeli ve 'Bizim üyelerimiz şunlardır diye listeyi de vermelidir'..

Bunu neden yazıyorum.. Çünkü dernekleri için 'gazeteciler adına bazı talepler istenildiğiyle ilgili' duyumlar var.. Bürokratlar da yardımcı oluruz diyor.. Sanıyor ki; Samsun'daki gazetecilik mesleğine el atmış, destek olmuş olacak.. Oysa 'bir kaç kişinin' talebinden öteye bir şey değildir onlar.. O nedenle 'bürokratlar' bu konuya dikkat etmeli.. Alt kadroları da 'bu konuda gelen her yeni bürokrata brifing vermeli'.. Yoksa en az o da 'Bu bilgi kirliliği nedeniyle' onlar kadar sorumlu olur..

/A.Yener CABBAR
6 Aralık 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder