Aslında başka bir konuyu yazacak şu
turizm şehri olma hayali ya da geleceği varsayılan üç beş dolar uğruna hem mimari
ve kültürel açıdan değersiz hem de cemaatsiz kiliseleri onarma yanlışına parmak
basacaktım. Samsun Mübadele ve Balkan Türk Kültürünü Araştırma Derneği’nin
kuruculularından Sevgili Akın Üner,
Antyeri’ndeki metruk Rum kilisesinin restore edilme girişimini on gün kadar
önce sosyal medyada gündeme getirmiş ve karşı çıkmıştı. Tekkeköy Belediyesi
basın danışmanı olduğunu ifade eden birisi de turizmden dem vurarak girişimi
savunmuştu.
Milli çıkarların hem de asla
gelmeyeceğini herkesin bildiği en azından aklı başında her insanın bilmesi
gerektiği üç beş kuruş uğruna gözden çıkarılmasının hazin itirafıdır bu proje
ve savunma. Proje hazindir ama Hasan Togar gibi geçmişi ve geçmişte savunduğu
milli değerler herkesçe bilinen bir başkanın ve İslami referanslarıyla iktidara
taşınmış AK Parti gibi bir partinin iktidarında ortaya atılması daha da
hazindir.
Biz Balkanlar'da tam beş asır kaldık,
biz Balkanlar'ı vatan belledik ve Anadolu’dan alıp Balkanlar'a verdik, imar
ettik. Sadece camilerle, türbelerle, yollarla, köprülerle inşa ve imar etmekle
kalmadık Anadolu’dan gönderdiğimiz Müslüman Türkle de iskan ettik, ikinci bir
vatan yaptık. Şanlı akınlarla ve büyük zaferlerle gittiğimiz Balkanlar'dan
kepaze yenilgiler ve büyük acılarla dönerken geride en az beş milyon kurban ve
yüzlerce cami bıraktık. Bugün o nakış nakış işlenmiş camilerin ve her biri bir
sanat şaheseri olan Sinan mescitlerinin kaçı ayakta?
Orada yani Batı Trakya’da yani şu
“Bizim Rumeli’de” cemaat var cami yok; açmıyorlar, açtırmıyorlar, biz yapalım diyoruz
yaptırmıyorlar. Burada cemaat yok, talep yok ama gayretkeşlik var, yapılanı
muhafaza etmekle yetinmiyoruz bir de aslına uygun onarmaya kalkıyoruz. Hayır;
bu bir proje değildir, salt bir özenti ve gayretkeşlik de değildir; bu resmen
ve alenen milli şuur ve hassasiyet zafiyetidir. Umarım en kısa zamanda bu
saçmalıktan vazgeçilir.
Benim tanıdığım Hasan Togar,
Yunanlıların 19 Mayıs’ı “Pontus soykırımı” olarak ilan ettikleri ve dünyaya
kabul ettirmek yolunda yoğun çaba harcadıkları bir dönemde bu topraklardaki
saçma Yunan ideallerini destekleyecek malzemelerin tedarikçisi olamaz.
Kısa kesebilseydim bu yazıyı bir başka
konuyu yazacaktım ama olmadı, beceremedim ve Samsun Mübadele ve Balkan Türk
Kültürünü Araştırma Derneği’nin 8. Uluslararası Mübadele ve Balkan Türk
Kültürünü Araştırma Kongresi’yle ilgili yazım yarına kaldı.
/Osman
KARA
08.12.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder