Dün Sayıştay Kamu Hastaneleri Raporunu
açıkladı. Hemen ardından Türk Tabipleri Birliği ‘’Sayıştay Raporlarına Göre
Devlet Hastaneleri Nasıl Yönetiliyor? Paralar CEO'lara, artan iş yükü sağlık
çalışanlarına! ‘’ başlıklı bir açıklama yaptı:
Kamu Hastanelerini vurgun yerine dönüştüren bu yönetim anlayışına göre Sayıştay
Raporlarına Göre Devlet Hastaneleri Nasıl Yönetiliyor? Başlıklı açıklamayı inceleme
dikkate değer: Paralar CEO'lara, artan iş yükü sağlık çalışanlarına! Sayıştay
raporları devlet hastanelerinin nasıl yönetildiğini ortaya koydu.
Performans sistemiyle sağlık
çalışanları baskıya alınırken, hastaların sağlık hizmeti alma biçimi
dönüştürülürken, devlet hastanelerinin yönetiminde pek çok usulsüzlük olduğu,
paralarda aslan payının sözleşmeli yöneticilere gittiği ortaya çıktı.
663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname
(KHK) ile Sağlık Bakanlığı, performans, verimlilik, gelirin artırılması,
giderin azaltılması yaklaşımı esas alınarak yeniden yapılandırıldı. Bu
kapsamda, Sağlık Bakanı; müsteşarı, müsteşar;
müsteşar yardımcılarını, kurum başkanlarını, Sağlık Politikaları Kurulu
üyelerini, müstakil birim amirleri ve il müdürlerini, başkan ve genel müdürler;
başkan yardımcısı, genel müdür yardımcısı, genel sekreter ve halk sağlığı
müdürünü, diğer yöneticiler hiyerarşik olarak kendilerine bağlı bir alt
kademedeki personeli verimlilik ve performans açısından denetlemekle yükümlü.
Sağlık Bakanı ise Başbakana karşı sorumlu.
Sağlık Bakanlığı performans ölçütlerini
belirliyor. Denetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü, performans denetimini yapıyor.
Strateji Geliştirme Başkanlığı döner sermaye kaynaklarının etkili ve verimli
kullanılmasından sorumlu. Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu’nun taşra teşkilatı
olan Kamu Hastane Birliklerinin (KHB) sözleşmeli yöneticileri de bu zincirin
içinde.
KHB Genel Sekreterleri ve hastane
yöneticileri “performans programına göre hareket etmek”, “Birlik gelir ve
alacaklarını takip ve tahsil ile yükümlü. Eğer bir KHB denetimden geçemezse,
gruptan düşerse, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu tarafından genel sekreterin
işine son veriliyor. Eğer başarısızlık hastane ölçeğinde ise genel sekreterce
hastane yöneticisinin görevine son veriliyor. Yapılan değerlendirmeler sonucu
belirlenen Birliklerin ağırlıklı ortalaması, Kurum Başkanının performansının
ölçülmesinde esas alınıyor.
Sayıştay:
Devlet Hastanelerinin Yönetiminde "Belirsiz" İlişkiler
Sayıştay Türkiye Kamu Hastaneleri
Kurumuna Bağlı Döner Sermaye İşletmelerinin mali rapor ve tablolarının doğru ve
güvenilir bilgi içermediğini söylüyor. Raporda sağlık tesislerindeki
yöneticiler ile bankalar arasında "belirsiz" ilişkiler kurularak
döner sermaye kaynaklarındaki giderler ve gelirlerin denetim dışına çıkarıldığı
belirtiliyor. Yöneticilerin bankada tutulan kamuya ait ödenekler için faiz
almadığı, temin edilen diğer menfaatlerin ise bütçeye gelir kaydedilmediği
belirtiliyor.
Raporda;
•Sağlık tesislerinin içinde ve
çevresindeki ticari alanların kiralarının tam tahsil edilmediği, kiracıların
belirlenen alanların dışına çıkarak kamu alanlarını işgal ettikleri, elektrik,
su vb. borçlarını ödemedikleri,
•Kahramanmaraş, Aydın, Adıyaman,
İstanbul, Mardin illerinde tayini çıkan, ücretsiz izne ayrılan, askere giden ya
da istifa eden personelin ilişkisinin HBYS üzerinden kesilmeyerek bir iki ay
daha hastanede çalışmış gibi göstermek suretiyle kendilerine ek ödeme tahakkuku
yapılıp ödeme aşamasında banka listesi değiştirilerek bu tutarların
mutemetlerin şahsi hesabına aktarıldığı, tahakkuk eden sabit ve sabit dışı
performans tutarlarının banka listesinde mutemet tarafından değişiklik
yapılarak her bir personelin alacağı meblağdan hissedilmeyecek kadar küçük
bedeller kesilerek mutemetlerin şahsi hesabına aktarıldığı,
•Sağlık tesislerinin ekseriyetinde
satın alma, tahakkuk, faturalandırma ve yaklaşık maliyet hazırlama birimi gibi
kamu hizmetleri açısından kritik sayılabilecek birimlerde firma elamanlarının
istihdam edildiği,
•Yaklaşık maliyetin üzerindeki
teklifler değerlendirilirken ihale komisyonlarınca Tebliğdeki şartların göz
önünde bulundurulmadığı, bu kapsamdaki komisyon kararlarının
gerekçelendirilmediği ve kamu yararı gerekliliğinin net olarak ortaya
konulmadığı,
Tespitleri yer alıyor. Tespitler bir
arada incelendiğinde 663 sayılı KHK ile konulan performans ölçütlerine açıkça
aykırı davranıldığı belli.
Rapora göre Türkiye Kamu Hastaneleri
Kurumu döner sermayeden 20,5 milyar TL gelir elde etmiş. Sözleşmeli yöneticiye
ayda ortalama 13 780 TL düşerken sağlık çalışanlarına aylık ortalama 1895 TL
döner sermaye geliri düşüyor. Sözde verimlilikten söz ediliyor,
"işletme" gelirinin %6'sı sadece yüksek maaşlı yöneticilere gidiyor! Sayıştay
raporlarının gereği yapıldı mı? Şimdi bu yöneticilerin sözleşmeleri
yenileniyor. Kaç hastane yöneticisi, kaç birlik genel sekreteri hakkında işlem
yapıldı?
TKHK Başkanı, Denetim Hizmetleri
Başkanı, Strateji Geliştirme Başkanı, Yönetim Hizmetleri Genel Müdürünün
sorumluluklarına dair bir işlem yapıldı mı? Başbakana bağlı olan Sağlık Bakanı
hakkında, başarısız olduğuna dair başbakan açıklaması var mı? Yok! Peki, ne
var? Sağlık çalışanlarını köleleri sanarak, hürmetsiz bir yaklaşımla yönetmek,
kendi tayin ettikleri yöneticilere de bolca para dağıtmak var.
/Cem
ŞAHAN
12 Aralık 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder