DÜNYA’da 20 yıla yakın çalışmış
olmanın alışkanlığı ile olsa gerek, bu gazeteyi hala dikkatle takip ederim.
Osman Arolat ve Rüştü Bozkurt’un yanı sıra birçoğu yakın arkadaşım olan Bölge
Temsilcilerinin Anadolu şehirlerinden yazdıklarını okurum. Yazılarını dikkatle
okuduğum Temsilcilerden birisi de Eskişehir Bölge Temsilcisi Tülay Taşkın’dır. Tülay
Taşkın’ın yaklaşık 15 gün arayla Dünya Gazetesinde iki yazısı yayınlandı.
Her iki yazıyı okuyunca sorunlarımızın
ve beklentilerimizin aynı olduğunu ama çözüm üretmede Samsun halkı ile
Eskişehir halkının hiç de bir birlerine benzemediğini fark ettim. İlk
yayınlanan yazı Eskişehir Atatürk Stadının yeri ile ilgiliydi. TOKİ
Eskişehir’de de bir stadyum yaptırıyor.
Tıptı bizim stat gibi, Eskişehir’in
yeni stadyumu da şehrin çok dışında bir yere inşa ediliyormuş. Eskişehir’deki
tartışma konusu stadın şehir dışına yaptırılmasıyla ilgili değil. Asıl
tartışma, şehrin tam göbeğindeki Atatürk Stadı yıkıldıktan sonra ortaya çıkacak
yaklaşık 50 bin dönümlük alanın nasıl kullanılacağı ile ilgili.
Eskişehir’de de yıkılacak stadyumun
alanı, yeni stadı yaptıran TOKİ’ye devredilmiş. TOKİ, her yerde olduğu gibi bu
alanda lüks konut ve AVM yapmak için harekete geçmiş. Eskişehir Büyükşehir
Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, “Arsayı bana verin, buraya Kent Meydanı
yapayım” demiş. Arsa Belediyeye verilmemiş tabii, Ama kısa adı (TDKB) olan Türk
Dünyası Kültür Başkenti Ajansı devreye girerek arsanın parasını ödemiş ve
TOKİ’den aldığı bu arsayı Anadolu Üniversitesine devretmiş. O arsada Kent
Meydanı yapılamamış ama Eskişehirliler o değerli arsayı rant aracı olmaktan da
kurtarmış.
O arsa üzerinde şimdi bir kültür
merkezi kurulacakmış. Ne güzel. Bizim yeni 19 Mayıs Arena önümüzdeki sezon
kapılarını açtığında, yıkılacak eski 19 Mayıs stadının yeri ne olacak? 19
Mayıs’ın çok değerli o arazisini kurtaracak bir babayiğit henüz ortaya
çıkmadığı için, o arsada TOKİ ne isterse o olacak. Tülay Taşkın’ın ikinci
yazısı Eskişehir’e yapılmak istenen üçüncü devlet üniversitesiyle ilgiliydi. Biliyorsunuz
Eskişehir’de Anadolu Üniversitesi ve Osman Gazi Üniversitesi olmak üzere iki
devlet üniversitesi var. Ama bununla yetinmiyor Eskişehirliler, üçüncü bir
devlet üniversitesi daha istiyorlar.
Tülay Taşkın’ın yazısından
öğrendiğimiz kadarıyla, Sarar’ın sahibi Celalettin Sarar’ın öncülük ettiği bir
gurup ve ayrıca cemaate bağlı bir başka gurup tarafından özel üniversite kurmak
için girişimlerde bulunulmuş ama bu iki girişimden de henüz bir sonuç
alınamamış. Cemaate bağlı gurubun bundan böyle Eskişehir’de özel üniversite
kurabileceğini sanmam ama Sarar isterse o özel üniversiteyi kurar.
Biliyorsunuz bizde de birisi 19 Mayıs
Üniversitesi, bir diğeri de Cemaate bağlı gurubun öncülüğünde kurulan Özel
Başarı Üniversitesi olmak üzere iki üniversitemiz var.
Samsun’a özel üniversite
kazandırılmasında büyük katkıları olan Canik Belediye Başkanı Osman Genç
bununla da yetinmeyerek Canik’te ikinci bir devlet üniversitesi kurulması için
girişimlere başladı. Canik Belediye tarafından Düvecik’deki bir arazi üzerinde
imar uygulaması yapılarak, Belediye Meclisinde kabul edilen imar uygulamasıyla
ikinci devlet üniversitesi kurulması için ilk adım atılmış oldu. Canik Belediye
Meclisinin bu kararı, önceki ay onay için Büyükşehir Belediye Meclisine geldi ama
kabul edilmedi.
Büyükşehir meclisinde onaylanmayan bu
kararın ret gerekçesi, üniversite kurulabilmesi için hazırlanan planda konut ve
ticaret alanlarına da izin verilmesine bağlandı. Bir kentte konut ve işyerleri
için alan üretilmesinin ne gibi sakıncaları var, bunu anlayamadık. Konut ve
işyeri yapılmadan bir şehir nasıl gelişir ve büyür, birisi bunu bize anlatsa da
biz de aydınlanmış olsak. Eskişehir üçüncü bir üniversite istiyor, bunun
yanında belki bir özel üniversite daha yapılacak. Bizim ikinci devlet
üniversitesi ise bazılarının şişkin egolarına kurban ediliyor. Yazık… Çok
yazık…
/
Ragıp GÖKER
03 Aralık 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder