Yaşa yeterli olmayanlar hatırlamazlar,
belki sadece büyüklerinin anlattıklarından dinlemiş olabilirler. 1960 ve 70’li
yıllar ile öncesinde Karadeniz’de yolcu gemileri çalışırdı. Bunlardan bazıları
her limana uğrar yolcu alır bırakır bazıları ise sadece büyük limanlara
uğrardı. Liman olmayan kentlerde yolcu gemilerine sandallarla gidilir yolcular
ve yükler alınır, yolcular ve yükler bindirilirdi. Sonuçta bu bir ulaştırma
yöntemiydi ve Karadeniz’deki sahillerimizde böyle bir taşımacılık
gerçekleştirilirdi.
Samsun özeline baktığımızda karayolundan
başka denizyolu da vardı bu kendimizde. Hatta demir yolu da… Deniz ve Demir
yoluyla hem insan hem de yük taşınırdı. Samsun Deniz, Demir, Hava ve Kara yolu
ile ulaşılan ve bu yolların kullanıldığı Türkiye’nin en gelişmiş illerinde ilk
sıralarda gelmekteydi. Bugünlerde tu kaka dediğimiz o yıllarda böyleydi işte
Samsun. Çok övdüğümüz bu günkü yıllarda Samsun’da bu dört taşımacılık yolundan
Deniz’de olan var mı? Yok. Olmalı mı? Elbette olmalı. Peki nasıl?
Samsun şu anda ulaştırma konusunda bir
hayli şanslı konumda. Çünkü Vali İbrahim Şahin daha önce Ulaştırma Bakanlığı
Müsteşarlığı görevinde bulundu. O nedenle Samsun’un ulaştırma konusundaki
sorunlarını birebir bilenlerdendir. Yani sorunları bilen insan çözüm yollarını
da çalışmış olmalıdır. Kısaca Samsun, Vali İbrahim Şahin’i ilin ulaştırma
sorunlarının çözümü için sonuna kadar desteklemelidir.
İstanbul ile Konya arasının hızlı
trenle 4,5 saate düşmesinden övünen iktidar bunu Samsun’a da uygulamalıdır. “Samsun’a
hızlı tren gelmeli” cümlesi artık her platformda sık sık söylenmelidir. Dedim
ya Vali İbrahim Şahin bu konunun bir zamanlar ta göbeğinde bulunan insandır. İş
bilen ve yapacak olan vardır. Bunu tetiklemek de iktidar milletvekillerine
düşmektedir. Hazır seçim de geliyor, bir kazma bile yeterli değil midir?
(…)
/İsmail
BAŞARAN
25 Aralık 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder