Samsun Köksal Ersayın Lisesi
öğrencilerinin TÜBİTAK’ta Tarih dalında yarıştıkları proje, Türkiye ile Amerika
arasında Samsun’da yıllar önce yaşanan diplomatik bir skandalı ortaya çıkardı.
Türk Bayrağını kesen Amerikan askerleri, Türk-Amerikan ilişkileri tarihinde ilk
kez Türk mahkemelerince Samsun’da yargılanarak hapis cezasına çarptırıldı
SAMSUN-Samsun Köksal Ersayın Anadolu
Lisesi öğrencilerinin TÜBİTAK Liselerarası Proje Yarışması’na gönderdikleri
1956-1970 yılları arasında Samsun’da faaliyet gösteren Amerikan Askeri Üssü
Araştırma Projesi, Türkiye-ABD ilişkilerinde şimdiye kadar unutulan çarpıcı bir
olayı gözler önüne serdi. Samsun Köksal Ersayın Anadolu Lisesi’nde yapılan bir ankette,
ülke geleceğinde söz sahibi olacak gençlerin Türk-Amerikan ilişkileri konusunda
yeterli donanıma sahip olmadığı ortaya çıkınca 1956-1970 yılları arasında
Samsun’da faaliyet gösteren Amerikan Askeri Üssü araştırma konusu oldu.
Samsun Köksal Ersayın Lisesi
öğrencilerinin TÜBİTAK’ta Tarih dalında yarıştıkları proje, Türkiye ile Amerika
arasında Samsun’da yıllar önce yaşanan diplomatik bir skandalı ortaya çıkardı. Sena Çoruhlu adlı öğrenci ve Danışman
Öğretmen Gökher Şükrü Baylan
tarafından “Olaylar Belgeler ve
Tanıklarıyla Samsun’da Amerikan Askeri Varlığı: Samsun Tuslog 3-2 (1956-1970)”
adlı bir araştırma gerçekleştirildi.
Araştırmada “1969 Kasım ayında Samsun
Mahkemelerinde, Türk Bayrağını kesen üç Amerikalı askerin yargılanması ve iki
yıl hapis cezasına mahkum olması, Türkiye’nin Amerika’ya karşı ilk kez kendi
topraklarında adli egemenliğini ortaya koyması bakımından tarihi bir önem
taşıdığı” vurgusu yapıldı. Araştırmada iki ülke arasındaki ilişkilerin zirveye
ulaştığı dönemin, ülkemizde kurulan Amerikan Askeri Üsleri dönemi olduğu
saptandı. Bu askeri üslerden birinin “Samsun Tuslog 3-2” adıyla Samsun’da
kurulduğu bulgulandı. Konu hakkında literatür araştırması, sözlü tarih
çalışması gerçekleştirildi, özel arşivlerden istifade edildi.
Çalışmanın birinci bölümünde
Türk-Amerikan ilişkilerinin Tarihsel seyri ortaya kondu, ardından ikinci
bölümde Amerikan Askeri Üsleri işlendi. Çalışmanın üçüncü ve son bölümünde daha
önce akademik bir çalışma ya da yayının bulunmadığı Samsun Tuslog 3-2 konusu
ele alındı. Samsun Tuslog 3-2 hakkında literatür bilgileri toplandı, gazete
arşivleri tarandı, günümüzde az sayıda bulunan ve üste sivil görevli olarak
çalışan Türk personele ulaşıldı. Araştırmaya yeni bir boyut kazandıran önemli
gelişme ise İnternet üzerinden Amerika’daki Samsun Tuslog 3-2 sosyal grubuna
ulaşılmasıyla gerçekleşti. Çalışma gençlerin sosyal paylaşım sitelerini
bilimsel bir projenin geliştirilmesi için etkin bir şekilde kullanılabileceğini
göstermesi bakımından yenilikçi ve önemli bir örnek sundu. İçlerinde otobiyografik
yazıların, askeri tarihçilerin konu hakkındaki araştırmalarının, üs
içerisindeki ABD’li askerler tarafından çekilmiş fotoğraf ve videoların da yer
aldığı yüze yakın dokümana ulaşıldı. Samsun Tuslog 3-2’de çalışmış Daoug Moris,
George W. Durmand ve David Chamberline ile internet üzerinden görüşme
gerçekleştirildi. Askeri üssün birimlerinde bilirkişi eşliğinde tarihi mekan
analizi yapıldı.
Araştırmada üç Amerikalı askerin Türk
Bayrağını kesmesi olayı özetle şöyle yer aldı: Ekim 1969’da Samsun üssünde
görevli çavuşlardan Carl D. Griffith, Farlc Edwards, Reefeord F. Hall adlı üç
Amerikalı Çavuş Üsse sarhoş olarak gelmiş ardından revirden aldıkları makasla
Üstte Komuta Merkezi önünde göndere çekili halde bulunan Türk bayrağını
indirerek Ay ve Yıldızı makasla keserek yere atmışlardır. Ertesi günü olay bir
Türk Üsteğmeninin konuyu yetkililere iletmesi ve Amerikan yetkililerin
askerleri bularak Türk polisine teslim etmesiyle adliyeye intikal etmiştir.
Dava öncesinde Samsun’da halk tarafından bir bayrak mitingi gerçekleştirilmiş
bu olay hakkındaki tepkiler meydanlarda ifade edilmiştir. Görülen dava
sonrasında askerler 2 yıl hapis cezasına çarptırılarak cezalarını çekmek üzere
Afyon Cezaevine gönderilmişlerdir.
Bu olay Amerikalıların 1830
anlaşmasıyla elde edilen ve 1969 Ekim ayına kadar ikili anlaşmalarla
sürdürdükleri hukuki imtiyazların artık tanınmadığını ilan etmesi bakımından
tarihi bir dönüm noktası niteliğinde bir gelişme olarak kayıtlara düşmüştür.
Fakat bu olayın önemi siyasi gündemin yoğunluğu ve iki ülke arasındaki
ilişkilerin hassas dengelere dayanması sebebiyle gazetelerde yeteri kadar yer
almadığı araştırmacı tarafından tespit edilmiştir.
Bu olaydan yaklaşık bir yıl sonra
GLR-1 radar teknolojisi sökülmüş ardından askeri personel Sinop Tuslog’a gönderilerek
Samsun Tuslog 3-2 askeri üssü TSK’ye devredilmiştir. Bu olayı dava sırasında
Samsun’da ceza avukatlığı yapan ve davayı yakından takip eden Ceza avukatı Ata
Giritli yargılanma süreci, alınan cezalar ve davanın Türk Hukuk Tarihindeki
önemine dair şunları belirtmiştir: “Özellikle şundan bahsetmeliyim; Amerika
kendi vatandaşını hiçbir yerde yalnız bırakmaz. Yani hangi ülkede olursa olsun
Amerika vatandaşının başına gelen olayları kendi yargılar. Bayrak yırtılma
olayına gelirsek bu anlattığım nedenden dolayı önemli br tarihi olaydır. Çünkü
bayrağı yırtan Amerikan askerleri uygulamada Amerikan toprağı sayılan bir
Amerikan üssünde işlenen suç nedeniyle Türk Mahkemelerince cezalandırılmıştır.
Bu olay dünya tarihinde bir ilktir ve Türkiye’nin Amerikan askerlerine karşı
kendi topraklarındaki hükümdarlık haklarının ilk kez ilanı anlamına
gelmektedir. Olay ilk yaşandığında buna tanıklık eden bir Türk Subayı vardı ve
bu askerleri yargılanması için tutanak tutmuştur. Ama yapmış oldukları olay
yüksek kurumlar tarafından örtbas edilmeye çalışılmıştır. Hatta bu olay için
birçok kişi araya girmiş fakat olaya tanıklık eden subay bu olayın üstüne
giderek onların ceza almalarını sağlamıştır. Bu Amerikan askerleri Türk
Mahkemelerinde yargılanarak Afyon Cezaevine mahkum olarak gönderilmişlerdir.
Fakat kısa bir süre sonra bu askerler buradan kaçırılmıştır.”
“Amerikan askerleri Türk-Amerikan
ilişkileri tarihinde ilk kez Türk mahkemelerince Samsun’da yargılanarak hapis
cezasıyla hüküm giymişlerdir” denilen araştırmada şu ifadeler yer aldı: “Bu
olay 1830 yılında başlayan Türk-Amerikan ilişkilerinde bir dönüm noktası teşkil
etmiştir. Lozan Barış Anlaşmasında Türkiye’nin Türk topraklarındaki hukuki
hakimiyetini tanımayı reddeden ve ikili anlaşmalarla Türk topraklarındaki adli
ayrıcalıklarını sürdürmeye devam eden Amerika bu olayla ilk kez kendi
personelinin Türk Mahkemelerince yargılanmasını kabul etmek zorunda kalmıştır.
Konuyla ilgili haber 12.10.1969 tarihli Milliyet Gazetesinde “ABD Elçiliği Yırtılan Türk Bayrağı İçin
Özürlerini Bildirdi” başlığıyla duyurulmuştur. Dikkat çekici olan Milliyet
Gazetesinin olayla ilgili ilk haberinin Bayrağın yırtılmasıyla ilgili değil ABD
Büyük Elçiliğinin dilediği özürle ilgili olmasıdır. Bu haberden tam 8 gün sonra
20.10.1969 tarihli Cumhuriyet Gazetesi konuyu “Samsun’da Türk Bayrağı
Bayrağının Yırtılması Amerikan Generalini Üzdü” başlığıyla okuyucusuna
duyurmuştur. Tıpkı Milliyet gazetesinde olduğu gibi Cumhuriyet gazetesi de ilk
haberlerinde yırtılan bayraktan değil dilenen özürden ve hissedilen üzüntüden
bahsetmiştir. Bu dönemin gazetelerinin Amerikan Askeri varlığını tartışmaya
açmak istemeyen bir yayın anlayışı içinde olduğu görülmektedir. Bir sonraki
haber 15 gün sonra 05.11.1969 tarihinde “Türk Bayrağını Yırtan 3 Amerikalı
Yargılandı” başlığıyla Milliyet Gazetesinin iç sayfalarında küçük ilanlar
bölümünde yer verilmiştir. Yine 05.11.1969 tarihinde ayni gün Cumhuriyet
Gazetesi “Tuslog’un Çavuşlarının Ankara’da Yargılanma İsteği Reddedildi”
başlığıyla davayı okuyucularına duyurmuştur. Fakat çavuşların Ankara’da
yargılanmayı istememelerinin altında yatan neden olarak görülen toplumsal
hareketlerden protesto yürüyüşlerinden bahsedilmemiştir. Bu denli önemli bir
yargılamanın bilgilendirme haberleriyle geçiştirilmesi şaşırtıcıdır. Mevcut
gazete haberlerinde olayın hukuki boyutu tartışılmış olayın nasıl
gerçekleştiğine ilişkin bilgi verilmemiştir.”
Yapılan araştırmada bulgular şöyle yer
aldı: “Amerika, 1830 yılında Seyt-i Sefain anlaşmasıyla elde ettiği adli
imkanları, Lozan’ı reddeden bir ülke olarak Cumhuriyet Tarihi boyunca yapılan
ikili gizli anlaşmalarla kullanmaya devam etmiştir. 1969 Kasım ayında Samsun
Mahkemelerinde, üç Amerikalı Askerin yargılanması ve iki sene hapis cezasına
mahkum olması, Türkiye’nin Amerika’ya karşı ilk kez kendi topraklarında adli
egemenliğini ortaya koyması bakımından tarihi bir önem taşımaktadır. 1961
Anayasası sonrasında üste yer alan Harp-İş Sendikası Türkiye’nin ilk resmi
görevlerinden birini ve toplu iş sözleşmesini gerçekleştirmiştir.”
Danışman Öğretmen Gökher Şükrü Baylan,
“2013-2014 Ortaöğretim Öğrenciler Arası Proje Yarışması”nda TÜBİTAK ödülü
kazanan projenin amacı konusunda şu bilgiyi verdi: “ABD ile olan ilişkilerimiz
ülkemizin güncel konu başlıkları arasında yer almaktadır. ABD kaynaklı
gelişmelerin ülkemizdeki yansımalarına bakıldığında F.E.D. rakamları Türk
Borsalarını etkilemekte, Ermeni Yasa Tasarısı ABD’de oylanmakta, Büyük Orta
Doğu Projesi Türk Dış Siyasetinin geleceğini yön vermektedir. Geleceğin
yetişkinleri olarak ülkenin kaderinde rol oynayacak biz gençlerin,
Amerikan-Türk ilişkiler konusunda daha donanımlı olması gerekmektedir. Bu
amaçtan hareketle Samsun Tuslog 3-2 Amerikan Askeri Üssü konusu gençlerin yerel
tarihle olan ilgisini çekmek, mevcut bilgi birikimine katkı sağlayarak genç
bakış açısıyla yeni bir farkındalık yaratmak amacıyla çalışılmıştır.”
Gökher
Şükrü Baylan, sağlanması hedeflenen kazanımları da şöyle sıraladı:
“Türk-Amerikan ilişkilerinin bu günkü durumunu tarihsel seyriyle bilen ve
yorumlayabilen bir genç kuşağın yetişmesine katkı sağlamak. Türkiye’nin neden
Amerikan askeri yardımına ihtiyaç duyduğunu gerekçeleriyle ortaya koymak.
Türkiye’de kurulan Amerikan Askeri Üslerinin görev ve yetkilerini ülkemizin
jeopolitik ve askeri durumuna etkisini Samsun Tuslog 3-2’den yola çıkarak ortaya
koymak. Türkiye’de kurulan Amerikan Askeri Üslerinin Türk toplumunun
sosyo-kültürel ve ekonomik yaşamındaki etkilerini Samsun Tuslog 3-2’den yola
çıkarak ortaya koymak. Üslerin kurulmasıyla Türkiye’de yaşanan yenilikleri ve
etkilerini Samsun Tuslog 3-2’den yola çıkarak ortaya koymak. Samsun’un yerel
tarihine ilişkin az bilinen konuları araştırarak yerel tarih çalışmalarına
katkı sağlamak, gençlerin yerel tarihine sahip çıkan araştıran bilen ve
yorumlayan gençler olmasına katkı sağlamak.”
/Cemil
Ciğerim
5.12.2014
http://www.gazeteekonomi.com/abd-ile-ipler-samsun-yuzunden-kopuyordu/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder