Hedef HALK Gazetesi Hafta içi “OSB’LER
BOŞ” manşetiyle çıktı. Peki neden boş? Bu soruyu kendimize her daim sormalıyız
aslında. Samsun Organize Sanayi Bölgesinin kuruluş çalışmalarına 1978 yılında
başlandı. Hafızam beni yanıltmıyorsa ilk kazmanın da 1982 yılında vurulduğunu
hatırlıyorum. OSB’deki ilk fabrikanın da Mansur Yılmaz’ın DOMAK’ı olduğunu
bilirim. Yıllarca tek fabrikaydı OSB’deki DOMAK.
Birçok yatırımcı arsa almıştı ama
yatırım yapılmadığı için arsaların birçoğu uzun süre boş kalmıştı. O zaman ki
yönetim kendisiyle ters düşenlerden, ‘yatırım yapmadıkları gerekçesiyle’
arsaları geri alıyordu. Bu mağdurlardan birisi de Ercan Demirel’di. Dün
gazetelerin birinde bir ilan vardı. OSB’de bir firma sahibi fabrikasını
kiralığa çıkarmış.
Ki; Epi topu 53 fabrikamız var zaten
OSB’de. Tekrar bir hatırlatmada bulunmak isterim. Kayseri’de sadece bir OSB’de
860 fabrika faaliyet gösteriyor. İzmir’de 17 OSB varmış ve sadece ikisinde yani
Atatürk ve Karabağlar OSB’de bin 200 fabrika faaliyet gösteriyor. Gebze’de 17,
Gaziantep’te 5, Konya’da 6 OSB var. Bu şehirlerin siyasetçileri iyi çalışmış
anlaşılan. Bizde ise başta belediyeler olmak üzere, bu şehre yatırım yapmak isteyenlerin
önüne birileri tarafından türlü engeller çıkartılıyor.
Samsun Gıda OSB’de yatırım yapan bir
firma sahibi su bağlatamadığı için fabrikasını aylaca işletmeye açamamıştı. Ne
derece doğrudur bilinmez gecikme nedeninin işletme sahibinden istenen külli
miktardaki bir su parasından kaynaklandığı söylenmişti. Samsun Gıda OSB
kurulalı 5-6 yıl oldu, tamamı 25 fabrika olacaktı ama hala yarısı bile dolmuş
değil. Gıda Organize Sanayi Bölgesindeki parsellerin dolmamış olması, bu gibi
zorluklardan mı kaynaklanıyor acaba diye sormadan edemiyor insan.
Hatırlıyorum da bu gıda OSB kurulurken
arazinin yetersiz olduğu ileri sürülmüş, Tarımsal araştırmaya ait arazinin bir
kısmı istenmişti. Tarımsal araştırma arsayı vermek istemiyordu siyasi baskı
bile uygulanmıştı.Nitekim alınamamıştı o arazi ve Gıda OSB’nin şimdiki haliyle
oluşturulmasına karar verilmişti.
Biz 38 milyon dolardan 430 milyon
dolara çıkardığımız ihracatımızla övünürken, bizimle birlikte aynı zamanlarda
sanayileşme sürecine başlayan bazı Anadolu şehirleri 30- 40 milyon dolarlık ihracat miktarını 7 milyar dolara
çıkarmış.
Hani nasıl söylenir: Elalemin
yumruğunu yemeyen kendi yumruğunu balyoz sanırmış. Öyle durumdayız yani.
/
Ragıp GÖKER
06 Aralık 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder