Cengiz Enerji, OWM (Avusturya),
Akfen,Tekfen, San – Sal, AKSA ve diğer Termik santral sahipleri, çevreye
verdikleri zarardan dolayı dünya gündemine taşınarak, sadece insana değil;
insanlığa karşı suç işlemekten yargılanacak. Nasıl mı anlatalım.. Çünkü , ‘UNESCO Dünya Kültürel ve Doğal
Mirasının Korunmasına dair bir sözleşmesi var…
Bu sözleşmede ovalarımız ‘Dünya Doğal
Mirası’ olarak görüldüğü gibi, korunmasında da uluslar arası kuruluşlar
hemfikir. ‘Sınır tanımayan gazeteciler’, çevre davalarını kaybetmemekle ün
yapmış uluslararası avukatlar ve Yeşil Barış Örgütü (Greenpeace) çevre
kirliliği yaratan bütün termik santralleri özellikle ‘Samsun’u gündemine
alıyor. Nedeni açık; Dört mevsimli, ılıman iklimde, dünya açlığın, sulanabilir
Bafra, Çarşamba ve Terme alüvyon ovaları çevremizi kuşatan santrallerin
tehdidinde.. Örnekleri de var..
1) ABD petrol devi Texaco (Chevron)
Ekvador’da Amazon Ormanları’nı kirletmekten 9,5 milyar dolar tazminata mahküm
edildi.
2) Texaco’yu mahküm eden Avukat Steven
Donziger’in asistanı ’Samsun’da doğal mirası tehdit eden, ‘enerji koridoruna’
dönüşen kirli yatırımlarla ilgileneceklerini söylüyor.
3) 2014 Mayıs’ında üst mahkemelerce
onaylanarak kazanılan 19 milyar dolarlık tazminat davalarından sonra işlerinin
daha kolay olacağını, Birezilya, Arjantin ve Kanada’yla birlikte Türkiye’nin de
ele alınabileceğini açıkça belirtiyor..
Şimdi ise ‘dünyanın çevre
avukatlarının gözü Samsun ve Terme’de.. Gerekçeleri de yıllar öncesindeki Azot
ve Bakır fabrikalarının çevreye verdikleri zarara karşın ödenen milyonlarca
liralık tazminatlara dayanıyor.. Yani
Samsun’daki santraller dünyanın ünlü çevre avukatlarını zengin edebilir.. Bu
yağlı kapıyı ise bölgeyi santral cehennemine çeviren Cengiz Enerji, OWM
(Avusturya), Akfen,Tekfen, San – Sal, AKSA ve Terme’ye kömürlü santral
getirmeye çalışan KOR Enerji açtı..
İddialarına göre ‘Azot ve Bakır’
tazminat ödediğine göre çevre kirleniyor… Termik santraller daha çok
kirlettiğine göre ‘tazminatlar cepte’.. Yol açıldığına göre süreç de şöyle
işleyecek.. Bu konuda ‘Sınır tanımayan gazeteciler’ ve Greenpeace ile temasa
geçilecek ve gündem oluşturulacak. Ekvador’da 30.000 bin kişinin açtığı dava
uzun sürse de ‘o dava emsal gösterilip’ Türkiye’de kısa sürede sonuç alınacak. Davanın
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) safhasında iç hukukun tüketilmesi
gerekiyor ki; buna bizim yargımız da çanak tutuyor..
Çünkü Termik santraller tüm Danıştay
ve Yargıtay kararlarına rağmen bacalarını tüttürüyor… AYM kararına rağmen ÇED genişletiliyor… Yani
iç hukuk tükeniyor.. AİHM’ye yol açılıyor.. Ancak uluslar arası çevre hukukçuları ‘,
Türkiye gibi petrol ve enerjiye bağımlı ülkelerin yargılarının da bağımlı
olabileceğini göz önüne alarak suçun işlendiği yerin dışında da ‘dünya mirası
hukukuna’ uygun olarak dünyanın her yerinden dava açabileceklerini öne
sürüyor..
Bu şu demek.. Samsun’daki santrallerin
dünyayı kirletmesi nedeniyle ABD’den bile dava açılıp, sonuç alınabilir ve
Türkiye’deki santrallerin patronları ‘milyar dolarlık tazminatlar ödeyebilir’..
Ulurarası arenada Tekkeköy, Çarşamba ve Terme’de termik santraller, Samsun’a
kilitlenmiş kimyasal başlıklı füze rampaları kadar tehlikeli görülüyor. Yani
konunu özü şu..
Samsun’daki santrallerin patronlarına
sesleniyorum.. Siz Samsun’u ‘sahipsiz, Google Eart’tan görüp, parmağınızın
ucuyla ‘şuraya santral kuralım’ diyebilirsiniz Ancak, artık küresel dünyanın
‘çevreci bekçileri’ koruyucuları var.. Ben, ‘ uluslar arası adli yardım uzmanı
olarak’ uluslar arası hukukçulara ve çevrecilere aynı hızla ulaşıyorum. Bu
örgütlerle iletişim halinde olduğumdan ‘Samsun’un doğal zenginliğini de termik
santral fotoğrafını da’ paylaşmaktayım.. Ve siz ‘Samsun’a enerji tribünlerini
döşerken’, ben de gazetemizle verdiğimiz santral karşıtı mücadeleyi ‘o uluslar arası platforma
taşıyorum’.. Yani sizden haberdarlar.. Çok uğraştık ve sonunda ibreyi ‘bu
tarafa da çevirdik’.. Burada yetkililer sessiz kalabilir, yargı kararlarına
uymayabilirsiniz.. Ama Samsun’un çığlığını dünya duydu haberiniz olsun..
/Mehmet
AKSOY
1 Aralık 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder