1 Ocak 2014 Çarşamba

Sahipsiz Şehir Samsun


Samsun’da grup halinde gelecek 300-500 kişilik turist grubunu ağırlayacak yerden yoksunuz. Orta halli bir kongreyi yapmaya kalkışsanız, gelenleri yatırmak için kamu misafirhanelerine muhtacız. 


Beş yüz bini aşan merkez nüfusu ile Karadeniz’in en büyük şehri. Buna rağmen “Samsunluyum” diyen o kadar az ki! Sanki öksüz evlat.

Her iki yanındaki ovalarla öğünüyoruz. Sanki o ovalardan yetişen mahsulle Samsun abad olmuş gibi.
Sanayi derseniz? Birkaç (Türkiye ve dünya geneline oranla) küçük çaplı işletmeden başka bir şey yok.

Turizm derseniz?
Allah’tan Bandırma vapuru var. Her geleni elinden tutup oraya götürüyoruz. Tepedeki eski bir-iki mezar.

Ha bir de baldırı çıplak amazonlar.

Samsun bu mu?
……..

Samsun’un kendine has bir kültürü var mı?

Bırakın onu bunu mahalli oyunları bile yok.

Mahalli oyun olarak gündeme gelenlere bakın: Neredeyse tamamı Trabzon-Ordu-Giresun oyunları. Mübadillerin “At martini debreli Hasan” ı, Trabzon’un “Horon” u neredeyse Samsun oyunu olmuş. Ladik’ten “semah” ı, Kavak-Bafra- Çarşamba-Havza’dan “halay” ı araki, bulasın.
………

Samsun mutfağı var mı?

Bunca yıldır ben,  “Bu Samsun yemeğidir.” diye sunulan bir şey yemedim. Gelen misafirlerimi götüreceğim otantik bir aşevi bulamamanın sıkıntısını halen yaşıyorum.
………

Samsun’un eşrafı var mı?

Samsunlu yok ki eşrafı olsun. Trabzonlular, Ordulular, Giresunlular, Gümüşhaneliler, Bayburtlular, Sinoplular, Amasyalılar, Tokatlılar var. Onların kendi içlerinde yarattıkları sosyal yapıları var.
…………

İlçelerde Samsunluluk bilinci var mı?

Her ilçenin kendi içinde geliştirdiği bir kimlik söz konusu. Her ilçe,  içe dönük olarak kendi kimliğinin peşinde. O kadar ki her ilçe, il merkezinde, dernekleri ve lokalleri ile ayrı ayrı yapılar oluşturuyorlar. İş daha da ilerlemiş Samsun il merkezinde ilçelere bağlı beldelerin-köylerin bile hemşeri dernekleri var.

İster istemez sormak istiyorum: “Ey Samsun’un ilçe-belde ve köylerinden gelenler! Kendi şehrinize köyünüze sahip çıktığınız kadar niye Samsun’a da sahip çıkmıyorsunuz?”
…….

Alt kimliklerin yarattığı guruplaşmalar: Kafkas dernekleri, mübadil dernekleri, Alevi-Bektaşi dernekleri.
………

Tamam; hepsine tamam.

Hepsi olsun.

Alt kimlikleri için gösterdiğiniz gayretlerin yarısını da Samsun için gösterseniz ne olur?

Çarşamba’nın bilmem ne beldesi, Kavak’ın bilmem ne köyü için gösterdiğiniz hemşericilik anlayışının bir kısmını Samsun için yapsanız ne olur?
…….

Son olarak otelcilik anlayışımız.

Samsun’da grup halinde gelecek 300-500 kişilik turist grubunu ağırlayacak yerden yoksunuz. Orta halli bir kongreyi yapmaya kalkışsanız, gelenleri yatırmak için kamu misafirhanelerine muhtacız.
…….

Samsun’dan seçilenler, Samsun’u idare edenler kendi doğum yerlerine çalıştılar. Neredeyse her Samsun temsilcisi Samsun’dan bir şeyler götürmek durumunda. Herkes kendi lobisi için çalışıyor.

Kimi hemşeri ayağında kimi, alt kimlik.

Kültürsüz, kozmopolit bir şehir bize kaldı.
……..

Bir de madalyonun öbür tarafı var.

Belki de Samsun buna müstahak..

Boşuna mı buyurulmuş: “Siz nasıl idarecilere layıksanız; size öyle idareciler gönderilecektir.”


 / Kenan ERZURUMLU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder