14 Ocak 2014 Salı

Samsun’culuk

Hafta sonu bir iş gezisi dolaysıyla Samsunspor’un İstanbul’daki maçını izleyememiş ve dostlarla buluşamamış olmanın üzüntüsü, yerini takımımızın aldığı 3-1’lik net galibiyet ile mutluluğa bıraktı. Bu galibiyet elbette  ilk 6 takımdan kopmamak adına çok önemli idi. Müsabaka nedeniyle İstanbul’a gelen medya mensubu arkadaşlarımızın da tespit edebileceği gibi, İstanbul’da Samsun’lular lobisi son yıllarda önemli organizasyonların altına imza atmıştır. SADEF tarafından organize edilen “Feshane Günleri” her geçen yıl çok daha profesyonel bir anlayış ile İstanbul’daki Samsun’luları bir araya getirmekte ve yöresel etkinlikler Samsun’lular dışında İstanbul halkına da sergilenmektedir.

Siyasi platformlarda da Samsun’lu arkadaşlarımız İstanbul’un önemli bölgelerinde aday adayı olarak anılmaktadır. Örneğin Beşiktaş Belediye başkanlığı aday adayı olan Lokman Kondakçı uzun yıllar gerek ticari ve gerekse siyasi platformlarda kendini ispatlamış ve fanatik bir Samsun sevdalısıdır. Ayrıca Bayrampaşa Belediyesi için de yine Samsun’luluğunu ön plana çıkaran ve tüm organizasyonlarda yer alan Murat İmza ise Bayrampaşa belediye başkanlığına taliptir. Bu isimlerin hangi partilerden aday olacakları önemli değildir. Hangi siyasi görüşe mensup oldukları ve dünya görüşlerinin dışında ortak paydaları Samsun’lu olmalarıdır. Bu nedenle İstanbul’da yaşayan Samsun’lular sandık başlarına gittiklerinde siyasi kimliklerini bir yana bırakarak Samsun’lu bir adaya oy verme bilinci içinde olmalıdırlar.

İstanbul’da birlikteliği tesis etmek kolay değildir. Örneğin Küçükçekmece bölgesinde bir Samsun’lunun Gebze’deki akrabasını ziyarete gidip dönmesi, Samsun’dan Trabzon’a gitmekten daha zordur. Lobi oluşturmak ise,  bu işe gönül vermiş kişilerin öncelikle mesailerinin önemli bir bölümünü bu tür faaliyetlere ayırması ile mümkündür. Bu çerçevede SADEF, SAYSİAD gibi dernekler İstanbul’da çok önemli bir misyon yüklenerek,  Samsun’luları belirli bölgelerde belediye başkanlığı adaylığı ve meclis üyeliklerine talip olma noktasına taşımışlardır. Nüfus yoğunluğu anlamında ise Samsun’lular olarak İstanbul’da belediye başkanlığı, encümenler dışında birkaç milletvekili çıkarabilecek bir potansiyel mevcuttur.

Büyük şehirlerde zor da olsa tesis edilen birlik ve beraberlik sadece malum eğlence gecelerinde sanatçıları izlemek ve eğlenmek adına gerçekleştirilmemektedir. Pek çok işadamı bir araya gelerek müşterek iş aktivitelerinin altına imza atmaktadırlar. İstanbul, Ankara, İzmir gibi metropollerde Samsun lobisi oluşturularak önemli aktivitelerin altına imza atılması, yönetim kademelerine talip olunması, iş birlikteliklerinin kurulması gibi oluşumlar gerçekleşmekte iken, Samsun’da ne yazık ki kentin geleceğine ilişkin projelerde ortak akıl üretmek ve birlik tesis etmek ne yazık ki mümkün olamamaktadır.

Öncelikle kenti yönetenler mevkilerini işgal edenler, akıl almaz fikirler üreterek sahil bandımızı yok etmekten kendilerini alıkoyamamaktadırlar. Son olarak Atakum beldemiz için ortaya çıkan projelerin onaylanabilmesi elbette mümkün değildir. Kamu binalarının sahil bandında yer almasının hizmet anlamında ne tür bir avantaj sağlayabileceğinin açıklanması gerekir. İstanbul’daki Samsun’lular nasıl ki Samsun’un adını duyurmak ve bir Samsun’lu olarak yönetim kadrolarına aday olmak için bir lobi oluşturmuşlar ise, Samsun’da yaşayanlarında kendi değerlerine sahip çıkmak adına oldu bittilere izin vermemesi gerekir.

Deniz kenarına yüzme havuzu yapılması, protokol camii gibi anlayış hüküm sürdüğü ve hizmet edildiği sürece, ayrıca bu tür uygulamalara sessiz kalındığı sürece Samsun’daki ihalelerin Diyarbakırlı veya bir başka ilden gelen işadamlarının almasını yadırgamamak gerekir. Çünkü kentin değerlerine öncelikle kentte yaşayanlar sahip çıkmalıdır. Bu nedenle İstanbul’da yaşayan Samsun’luların yarattığı Samsunculuk bilinci önemlidir.

/Süleyman SALUR
14 Ocak 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder