17 Ocak 2014 Cuma

Trafikte Yaşanan Ciddi Sorunlar



Samsun’un bir türlü çözüm bulunamayan trafik sorunları onlarca müdür değişmesine rağmen artarak devam ediyor. Bunu söylerken hiçbir şey de yapılmıyor diyemeyiz. Ama Samsun’un trafikte ki bazı kara noktaları sorun olmayı sürdürüyor.
   
Bu sorunların çözülememesinde ki nedenlerden birisi de, sanıyorum trafik sorunlarında yaşanan iki başlılıktan kaynaklanıyor. Kent içi trafiğinin düzenleme yetkisi artık belediyelere bırakıldı. Büyükşehir Belediye Başkanlığı bünyesinde ki UKOME ( Ulaşım Koordinasyon Merkezi ) denilen bir kurul kent içi trafik planlamasını yapıyor. Trafik Şube Müdürlüğü ile Karayolları Bölge Müdürlüğü ve bir sivil tolum kuruluşunun da temsilcilerinin bulunduğu bu kurulun çoğunluğu Büyükşehir Başkanlığı bürokratlarından oluşuyor.
  
Ukome tarafından düzenlenen trafiğin kontrollerini ise, Trafik Şube Müdürlüğü ekipleri yapıyor. Sanıyorum sıkıntı da burada başlıyor. Örnek vermek gerekirse Lise Caddesine yapılan orta refüj sonrası bu caddenin trafik akışı felç oldu. Bunu Trafik Şube Müdürlüğünün de kabul ettiğini biliyorum. Ama bu konuda ki tüm önerilere rağmen, anlaşılmaz şekilde yapılan bu yanlıştan dönülmüyor.
  
Ondokuzmayıs Bulvarı ile 100.Yıl Bulvarı’nın kesiştiği yerde yapılan kavşak da başlı başına sorun. Özellikle üst geçidin her iki tarafında ki yan yolların hemen ağızlarına yapılan parklar, zaten çok dar olan yan yoldan ana yola çıkacak araçlar açısından çok ciddi kazalara zemin hazırlıyor. Ama bu bölümde park yapılması da bir türlü engellenemiyor.
  
Samsun Bafra arasında ki Atatürk Bulvarı’nın, Liman kavşağından Türk-iş Kavşağına kadar olan bölümünde, özellikle akşam saatlerinde trafik magandalarının yarattığı sorunlar da bir türlü önlenemiyor. Aşırı sürat yapan, araçları zikzaklarla sollayan, üç şeridin hepsinin dolu olduğunu göre göre sırtınıza çıkacak gibi sizi arkadan taciz eden araçlar, bir türlü kontrol edilemiyor.
  
Bu bölgede ki trafik magandalarını denetlemek için bence yapılacak en güzel iş, trafik polisinin sivil araçlarla Liman Kavşağı ile Türk-İş Kavşağı arasında sürekli gidiş gelişler yaparak yapacağı hareketli denetimlerdir. Böylece bu söylediklerimi birebir yaşayarak tespitlerde bulunabilirler ve bu tür denetimlerin yapılması da bu magandalara caydırıcı olur diye düşünüyorum.
  
Son aylarda Liman kavşağı ile sanıyorum Türk-iş Kavşağına kadar olan tüm kavşaklar, akşam saatlerinde trafik akışı polis kontrolü altında yapılıyor. Bu kavşak kontrollerin bu şekilde yapılması ve sinyalizasyon ışıklarının da aynı anda çalışıyor olması çok ciddi sorunlara neden oluyor. 
  
Kavşakta görevli trafik polisleri trafik akışını hızlandırmak için, zaman zaman kırmızı ışık yandığı halde araçlara yol veriyor. Aynı anda ters tarafa da yeşil ışık yanıyor. O ışığı kontrol eden polisin trafiği yeşile rağmen durdurmaması halinde, yeşil ışığa uyarak haklı olarak geçiş yapan araç kırmızı da yol verilen araçla kafa kafaya çarpışma riski ile karşı karşıya kalıyor.
  
Bu konuda ki endişelerimden bir tanesi Perşembe akşamı Liman kavşağında yaşandı ve kırmızıda polisin yol verdiği araca, kendisine yeşil yandığı ve polis tarafından durdurulmadığı için geçiş yapan bir aracın hızla çarpması ile neye uğradığını şaşırdı. Neyse ki, kaza ciddi de olsa, yaralanma ile atlatıldı. Söyler misiniz, bu yanlışın sorumluluğunu kim üstlenecek? Çarpışan araçların günahı ne?
  
Bu konuda yasalar ne diyor bilmiyorum ama Avrupa’da trafik polisinin düzenleme yaptığı yol veya kavşaklarda sinyalizasyonlar ya kapatılır, ya da sarı uyarı lambası yanar hale getirilir. İkisi birden yapıldığı sürece bu hatalar ve çok daha ağır kazalar olabilir diye düşünüyorum.
   
Trafik polisinin Samsun gibi yöneticisinden sürücüsüne kadar herkesin bildiğini yaptığı bir kentte işi zor, biliyorum. Trafik Şubesi’nin bu konuları bir kez daha değerlendirmesini ve UKOME yetkililerinin de toplumun istek ve önerilerini biraz daha dikkate almasını rica etmekten de başka çare göremiyorum.
   
Bugün değineceğim ikinci konu OTOPARK ve bu konuda yaşanan UYGULAMALARDIR.
  
Samsun’un geçmiş yıllarda özellikle de göç aldığı yıllarda, kent yönetiminin başında bulunanlara dayalı yanlış kent planlaması ve otopark yapımı yerine para toplanması ve bu paraların amacı dışında kullanılması ile Samsun’un bugünkü trafik karmaşasına mahkûm edildi.
  
O dönemin Belediye Yönetiminin otoparkları yapmadığı gibi, gelecekte otopark yapılacak tek boş alan bırakmadan kenti rantçıların çıkarları doğrultusunda imara açmasının acısını bugün çekiyoruz.
  
Son dönemlerde park yapımına önem verildiği de bir gerçek. Ama yukarıda söylediğim gibi en büyük sorun, boş alan bulmak. Bu aşama da katlı otopark yapmak en doğru çözüm gibi gözüküyor. Bu konuda Gazi Caddesi ile Barış Bulvarı’nın girişinde iki tane katlı otopark yaparak örnek bir tavır sergileyen işadamı Vahap Çelik’i kutlamak istiyorum.
  
Ancak, Gazi Caddesi ile İstiklal Caddesi arasında eski Çocuk Esirgeme Yurdu karşısında ki alana yapılması düşünülen katlı otoparkın bir türlü yapılamayışını anlayamıyorum. Genişliği ve kot fakı nedeniyle Subaşı, Mecidiye ve İstiklal Caddesi civarına nefes aldıracak kadar büyük bir katlı otopark yapımına müsait alanın, varsa sorunları çözülmeli ve bu otopark Samsun’a kazandırılmalıdır.
   
Otopark konusunda irdeleyeceğim bir konu da belediyelerin hizmet için mi? Yoksa ticaret için mi? Var olduğu konusudur. Samsun’un en çok kullanılan otoparkı olan Cumhuriyet Meydanı’nda ki kapalı otoparkın fiyatları 01 Ağustos itibariyle % 50 artırıldı ve 2.00 TL. Olan giriş fiyatı 3.00 TL. Sekiz saatlik süre ise, 10.TL. Oldu. Enflasyonun düştüğü dendiği, ücretlerin komik oranlarla artırıldığı bir ortamda bu fiyat artışını anlamak mümkün değil.
   
Açıldığı günden beri bu otoparkı kullanan birisi olarak, geçtiğimiz yıllarda defalarca ve yüzlerce imzalı dilekçelerle, sürekli kullananlar için abone sistemi getirilmesini talep ettik. Hatta giriş çıkışların nasıl yapılabileceği konusunda da çözüm önerilerimizi ilettik. Bu taleplerimize cevap dahi verilmedi.
  
Sürekli araç bırakanların gün içersinde giriş çıkış yapması halinde, daha da katlanan fiyatlar caydırıcı olmaya başladı. Sabah girip akşam çıkan bir araç, arada giriş çıkış yapmasa dahi, dün 5.00–6.00 TL. Öderken, bu rakam şu anda 10.00 TL. Bunun bir nedeni olmalı ve bu neden açıklanmalıdır.
  
Trilyonluk işlerin yapıldığı Büyükşehir Belediyesi için bu otoparkların geliri bir anlam taşıyacağını sanmıyorum. Bir yandan araçları zaten sorunlu olan cadde ve sokaklardan kaldırmaya çalışın, sonra da otoparkları kullananları sokağa itin. Bu anlaşılır gibi değil.
  
Bir başka anlayamadığım ve konuşulduğu halde bir türlü uygulamaya konamayan, Cumhuriyet Caddesi ve İstiklal Caddesi başta olmak üzere ana caddelerde ki paralı park düzenlemesinin neden yapılamadığıdır?
  
Bu caddelerin bir, hatta iki yanı zaten araçlar tarafından hiçbir kural tanımadan işgal ediliyor. Hatta bu caddelerin, bazı işletmelerin özel park yeri gibi kullanmasına göz yumulduğu iddiaları da herkesin dilinde.

Bu uygulama ile zaman zaman çift sıraya çıkan park anarşisi kalkacağı gibi, işletmesi ve geliri de Samsunspor’a verilerek tüm kentin alkışlayacağı bir güzellik neden gerçekleştirilmez bilmiyorum.
  
Yukarıda yazdığım sorunların çözümü çok mu? Zor. Çağdaşlık iddiasında ki bir kentin yönetimi için bunları çözememesi de anlaşılır gibi değil.
   
Kentin yönetiminden sorumlu tüm yöneticilerinden bir kez daha rica ediyorum. Lütfen! Toplumun bu beklentilerini ciddiye alarak gereken kolaylıkları sağlayınız. 
İyi ve güzellikler dolu bir hafta dileğiyle..
/Sadi SUBAŞI
15 Ağustos 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder