Samsun’da camilerin minareleri ramazan gecelerinde kandillerle donatılır. Büyük Camii’nin iki minaresinin arasına ise mahya kurulur ve “Merhaba, Safa Geldin, Ya Ramazan” yazılırdı.
Kış ramazanları da Samsun’da güzel geçerdi. Kadınlar evlerde kendi aralarında sohbet ederlerdi. Halkın bir bölümü de sinema ve tiyatrolara giderdi. Meşrutiyet yıllarında (1908) Samsun’da Reji Fabrikası civarında Aristotoles Tiyatrosu, Bodur oğlu Tiyatrosu ve Bankalar Caddesi civarında Nemlizadelerin Meşrutiyet Tiyatroları vardı. Orta oyuncular, şantözler, tiyatro toplulukları bu tiyatrolarda gösterilerini sürdürürlerdi.
Samsun’da camilerin minareleri ramazan gecelerinde kandillerle donatılır. Büyük Camii’nin iki minaresinin arasına ise mahya kurulur ve “Merhaba, Safa Geldin, Ya Ramazan” yazılırdı.
Samsun halkının inancına göre, yılın en kutlu ayı ramazan olduğu gibi, ramazanın da en kutlu günleri Kadir gecesi ve Arife günleridir. Kadir, Kur’an surelerinin Cebrail aracılığıyla Allah tarafından Peygambere bildirilmeye başlanmasının yıldönümüdür. Bu gece, çoğunlukla kahvelerde oyun oynanmaz, camiiler dolup taşar, hatim duaları yapılır. Kılıçdede Camisi’nde bulunan “Sakalı Şerif” çıkarılır, minberde basamakların sonuna gelen düzlükte, yüksek bir iskemle üzerinde bir kutuya konulan şişe içinde ve üstü yeşil örtülerle sarılarak saklanır. Kadir Gecesi’nde tekbir sesleri arasında ve saygı ile minderdeki yerinden alınarak mihrabın önünde yine yüksek bir iskemle üzerine konur, örtüleri açılır, camide bulunanlar Sakalı Şerif şişesinin içinde bulunduğu kutuya birer birer yüz sürerek ziyaret ederler. Samsun’da Kadir Geceleri hemen hemen bütün halkın katılımıyla teravih namazının kılınmasından sonra topluca; Mehmet Kaptan Ağa’nın (Samsun Belediye Başkanlarından) Saidbey Mahallesi’nde Değirmenbaşı’ndaki Mescid-i Şerifi ziyaret edilerek, burada bulunan Hz. Muhammed’in Nalın-ı Şerifi’nin İstanbul’a gönderilmeden önce üstüne konduğu örtü kutsal kabul edildiğinden yüz sürülürdü ve eski Samsun’da bu bir adet haline gelmiştir. Kadınlar erkeklerden ayrı olarak bu örtüyü ziyaret ederlerdi.
Arife günü de Ramazan Bayramı’ndan önceki son gündür. Samsun’da Arife günleri mayalı hamurdan, içerisine ceviz, kuru üzüm, fındık, susam, kıyma konarak, yağlı, yağsız, şekerli, şekersiz Nokul denilen bir çeşit çörek yapılırdı. Nokul, bayram günü çocuklara, eşe dosta, bazen de bayram ziyaretine gelen misafirlere ikram edilirdi.
Ayrıca Arife günleri kabir ziyaretlerine gidilir, Kur’an okunur, dua edilir, mevta için rahmet dilenirdi.
Zekât verecek durumda olanlar zekâtlarını Ramazan ayında verirlerdi, ramazanın on beşinden sonra Şeker Bayramı Namazı kılınıncaya kadar her oruç tutanın, hatta tutmayanın “Fitre” vermesi gerekirdi. Fitre oranları; alt, orta ve yüksek olarak Müftülükçe belirlenerek halka ilan olunurdu. Arife günü akşamı iftar zamanında Ramazan sona erer. Arife günü İkindi Ezanı vaktinde belediyece toplar atılarak bayram halka haber verilirdi.
Ramazan ayının bittiğini ve Ramazan Bayramı’nın geldiği de ilan edilirdi.
“...ğarra-i Şa’bâni’l-Mu’azzam’ı Salı gününden sâbit ve Sübûtuna hükm-ü şer’ î lâ hakk olub tekmîl-i sülü seyn ile ğarra-i Ramazâni’l-Mübârek dahi Perşenbe gününden mu’taber olduğu mazbut ve müseccel olmağın ol vech ile tekmîl-ü sülüseyn mehâsin-i karîn ile Cuma günü eyyâm-ı Mübârekât-ı sıyâm tamam ve ferdâsı Cumaertesi günü dahi rûz-u mes’ûd fıtr ü bayram olmağla usûlen İ’lânı iktizâ eylediği tescil ve huzûr-u ‘alî lerine İ’lâm olundu. Tahrîren fi’l-yevmi’s-sülüseyn min şehr-i Ramazâni’l Mübarek sene sitte’ aşer ve selâsü mie ve elf...”
* 12 Aks-ı Sadâ 16 Eylül 1326 (1910), Sayı: 262
* 13 Fikret EKMEKÇİ, a.g.e., Sayfa: 249
/Baki Sarısakal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder