1 Ocak 2014 Çarşamba

Çarşamba

kadar devam etti. İçeride trafik sorununu büyük ölçüde çözerken ilçenin girişi ve çıkışındaki düzenlemeler, otogar, adapark gibi projeler kısa sürede baş döndürecek cinsten. 


Şöyle bir geriye batkımda, Çarşamba'ya çok haksızlık etmişim. Geride kalan 3–4 yılda bir iki yazımın satır aralarında, birkaç cümlede dokunup geçmişim doğduğum yere. Çok küçük yaşta ayrılışımdan mıdır yoksa başka sebepler mi var bilmiyorum? Ya da sebeplerin, yazmak için yetersiz oluşundan mıdır?

Bir dönem adı “Teksas” ile özdeşleşen sekiz köşe kasket ve yumurta topuk ayakkabısı ile sembolleşen ancak şehircilik anlamında geride kalan 40 yılda mesafe alamayan bir koca ilçe. Çarpık kentleşme, daracık yollar, girilmez çıkılmaz sokaklar ve hiç değişmeyen çehresini yeni nesillere taşıyan Çarşamba, 2004 yerel seçimleriyle büyük bir değişim için adım attığının çokta farkında değildi. Aslında bu farkında olmamak mı yoksa geride kalan yıllara bakıp inancını yitirmek miydi tartışılır. Artık büyük bir şans yakalamıştı Çarşamba ve onu elinde tutmak istediğini son yerel seçimlerde de gösterdi. Bu şansın adı hiç şüphesiz Başkan Hüseyin Dündar'dı.

Hüseyin Dündar; çalışkanlığı adaleti ve dürüstlüğünün yanında nezaketi, şefkati ile halkın gönlüne girerken, bir taraftan yılların getirip bıraktığı sorunları da sessiz sedasız çözümlüyordu. Net tavrıyla da hakaret ve saldırıya varan eylemlere pabuç bırakmayacağını gösteriyordu. Sancılı başlayan süreç halktan aldığı güçle aşılmış ve gelinen noktada 5 yıl içinde ilçenin çehresi çepeçevre değişmişti. Çarşambada doğup büyüyen daha sonra çıkıp büyük şehirlere giden işadamlarının da bu yeniden doğuşta, yatırım anlamında önemli katkılarının altını çizmek gerek.

Kafasını kuma gömmeyenlerin rahatlıkla göreceği bu değişim, doğu ve batıyı yani tabiri diğerle “ötçe geçeyi, beri geçeye” bağlayan 2. köprüden tutun, eski köprüye yeni anlam kazandırmaya kadar devam etti. İçeride trafik sorununu büyük ölçüde çözerken ilçenin girişi ve çıkışındaki düzenlemeler, otogar, adapark gibi projeler kısa sürede baş döndürecek cinsten.

Önemli ölçüde tarım ve havyacılıkla geçinen, ekonomik yönden çok fazla alternatifi olmayan ilçe, mevcut üretiminde kalite ve çeşitliliği artırıp yeni ve modern toptancılar hali ile yüzünü özellikle Rusya'ya dönmüş durumda.

Buraya kadar yazdıklarıma baktığımda gördüm ki Çarşamba ve Hüseyin Dündar artık bütünleşmiş. Ne diyelim, diyen demiş “ainesi iştir kişinin, lafa bakılmaz”

/Ayhan Özköroğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder