Dünyanın birçok ülkesinde, Kentimizde bulunan ve
Taflana kadar uzanan,20 kilometrelik bir sahili ile insanları denizle
kucaklaştıran kumsal yoktur. Taflana kadar uzanan 20 kilometrelik bu sahil
şeridindeki kumsal, sahil yolu yapımı
nedeni ile yok ediliyor. Yapılan bu yol nedeni ile sahildeki kumsalın yok
edilişini anlamaya çalışıyorum. Belki diyorum, yapılan sahil yolu bittiğinde
güzel olacak ama Doğanın kendi güzelliğini yok etmeden, yeni güzellikler orta
çıkartılamaz mıydı diye düşünmeden de edemiyorum.
Keşke o sahil yolu projesi için bir yarışma
açılsaydı, bu projelerin değerlendirmesini, belediyeler tek başlarına
yapmasalardı. Aralarında Mimar Mühendisler odası temsilcilerinin, bazı çalışma
guruplarının ve Samsun platform üyelerinden de temsilcilerin bulunduğu
jürilerden yararlanılarak, sahil projesinin ne olacağı belirlenebilseydi. Taflana
kadar uzanan, bu sahilimizdeki kumsal yok edilmeseydi.
Samsun sahillerinden yükselen, bu feryada kayıtsız
kalamayız. 2o kilometrelik sahilin yok edilişine, duyarsız kalamayız. Bu kadar acımasız davranamayız. Kimse bize, size ne oluyor diyemez, o sahil
tüm Samsunluların ortak kullanım alanlarıdır. Doğa, bu tahribatların acısını
bizlerden almasa da, çocuklarımızdan alacaktır bunu unutmamalıyız.
Yılanlı dere diye anılan dere yatağının kenarına
hiç düşünmeden ve hiçbir önlem almadan yapılan konutlarda boğularak ölenlerin
acısı hala içimizde. Yaptığımız yanlışların bedelini doğa bizlere ödetiyor. Hala
doğa ile zıtlaşmayı anlamakta zorlanıyorum. Bizler yaşam alanlarının, daha
güzel hale getirilmesinden rahatsızlık duymayız. Yerel yöneticilerimizde
yatırımlarını yaparken doğaya zarar vermemeye özen göstermelidirler.
Sosyal belediyecilikten dem vururken, bu kenti
birlikte yöneteceğiz diye vaatlerde bulunurken, bu kentte yaşayanlara hiçbir
şey sormadan bu işleri yapmanın manasını anlayamıyoruz. Kutuplarda Sopalarla
kafalarına vurularak öldürülen fok balıklarının feryatlarına, çılgınca karşı
çıkan çevreciler ve hayvan severlerin duyarlılıkları aklımdan hiç
çıkmamaktadır. Samsunun 20 kilometrelik sahilinde yapılan tahribatlara da,
bizlerden kayıtsız kalmamız beklenmemelidir. Taflana kadar uzanan bu kumsalın
yok edilmesi konusunda, yerel yöneticileri uyarmanın çok önemli olduğunu
düşünüyorum. 20 kilometrelik bu sahil
şeridi ve o güzelim kumsal için başka projeler bulunabilmeliydi. Hani bu kenti
birlikte yönetecektik? Samsunlulara hiçbir şey sormadan, Sivil toplum
örgütlerinin düşünceleri alınmadan bu kenti birlikte yönetiyoruz diyebilir
miyiz?
Bu kentte yaşayan yurttaşların yarıya yakınının
oyunu almak, sizlerin başına buyruk hareket edebileceğiniz anlamına gelmez. O
kumsalı, o sahil şeridini bu şekilde yok etme hakkınız olmamalı. İnsanın yüreği sızlıyor.
/Tekin AKIN
22 Nisan 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder