Biz Kentin
Kara Çocukları!
Uzun bir yolculuktan döndük. Hasret ve hüzündür
yükümüz. Dönüşün her adımında umut ettik, umut etmeyi çok sevdik. Var olmayı,
var olduğunu sanmayı.
Biz Kentin
Kara Çocukları!
Rengimizin derinliği kadar özgür, koyusu kadar
gerçek, karası kadar hazırız sevdaya. Kimsenin anlamadığı bir dilin sahibiyiz.
Yüreğimizden konuşur, yüreğimizle dinler, yüreğimizde susarız. Kırlaştıkça
saçlarımız, derinleşir kara tenimizin acısı. Arka sokakların ateşi içimizi ısıtır,
ümidimizi harlarız birbirimizin gözlerinde. Sızlanmalar ardına gizlemediğimiz
bir hüznümüz vardır.
Çocukluğumuzu, kaybettiğimiz bozuk paranın
uzaklaşan, uzaklaştıkça azalan tınısında, külahtaki dondurmanın kendisi ile
birlikte eriyen sevincinde, patlayan plastik topun tamir olma ihtimalinin
olmadığını öğrendiğimizde yitirdik.
Yetişkinliğimizi, sevdiğimizden gelecek cevabın
olumsuzda olsa, onun sesine olan tutkumuzda bulduk...
Sevgilinin cümlesi henüz bitmedi… Henüz son
yudumuna daha çok var limonatanın, daha ikinci yarısı başlamadı filmin… Ve sevdamız… Belki evet der bize. Belki devrim olur kalbinde
yeniden aşkı bulur.
Bizim aşkımız bir doğa olayı, bir afet, ya da
yaklaşan kıyamet. Gözlerinin rengini bir de bizden dinle, bir de bizimle söyle
güneş şarkılarını. Biz fısıldayalım kulağına essaletü hayrun…
Biz Kentin
Kara Çocukları!
Yüzümüzde kazan karasını ancak bir tufan yağmuru
çıkartabilir. Nuh'un gemisinden davete gecikmişsek bile, Musa'nın asasıyla
kurtulan yine biz… Ve yine kapkara yüzümüz. Her şarkı bizden bir şey söylüyor.
Her şiir bize yazıldı. Her film bizi anlatıyor. Biliyoruz ki ne kadar çoksan; o
kadar yoksun ve ne kadar yoksan; o kadar çoksun!
Tüm fotoğrafları denize emanet ettik. Biliyoruz ki;
Umudun rengi mavi, tadı tuzlu.
Ve şimdi ağır ağır giriyoruz kentin rüyalarına.
Ey hayat bizi unut. Var mıydık diye sorma. Bir köy
otobüsü biletinde sigorta edilmiş hayatın çetelesini tutamaz hiçbir muhasebe.
Ey insanlık bize ders verme, sadece şarkını söyle.
Bil ki; anlamın şarkılarında gizli.
Ey şair! şiir yaz bize, ikna etme. "Umut
Vardır" diye başlasın.
Ve ey sevgili umudumuzu yok etme; belki o zaman
açılır tenimizin rengi.
/Cem GENÇOĞLU
28 Nisan 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder