Sivil Toplum örgütleri hiç şüphesiz demokrasinin
olmazsa olma kurumlarıdır. Ülkemizde de ilimizde de birçok dernek, sendika,
vakıf, oda adları altında çok sayıda sivil toplum örgütü bulunmaktadır. Yapılan
çalışmalara göre Türkiye genelinde 100 bin civarında Samsun’da ise 1700 dernek
olduğu görülüyor.
Samsun’un 1milyon 250 bin nüfusu üzerinden hesap
ettiğinizde 1700 dernek sayısı çok değil. Ancak faaliyetleri ve etkileri
açısından bakıldığında siz de benim gibi 1700 sayısını abartılı bulabilir,
bundan çoğunun tabela dernekleri olduğu sonucunu çıkarabilirsiniz. Ki aynen
öyledir de. Çoğunun ne adları bilinir ne yöneticileri. Yerleri de kendileri
gibi kağıttandır.
Peki o zaman neden bu kadar dernek kurulur? Samimi
gerekçe ve amaçlarla kurulan çok azı birlik ve beraberlik, az buçuk da şehre katkı
için kurulursa da bunların bile çoğunun dağılması ya da kağıt üzerinde kalması
kendi aralarındaki birlik ve beraberliğin bozulması hatta kavga çıkması
nedeniyledir. Yine kağıttan derneklerin bir kısmı lokal, kahve, oyun amaçlıdır.
En çok duyduklarımız ise hemşehri dernekleridir. Bunların azı samimi olmakla beraber çoğunun
amacı seçime yöneliktir.
Çoğunun amacı; Yerel ya da genel seçimlerde söz
sahibi olmanın ötesinde aday olmak, üyeleri üzerinden siyasetçiyi baskı altına almak
hatta tehditte bulunmaktır. Seçimler öncesi birkaç toplantı, birkaç kahvaltı,
yemek, sonrası ara ki bulasın bu kağıttan dernek yöneticilerini.
Evet! STÖ’ler önemlidir.
Hemşehri dernekleri de bir STÖ’dür ancak bu
derneklerin seçim malzemesi, gücü olarak üye ve hemşehri sayıları üzerinden
siyaset ve siyasetçiyle pazarlık aracı olarak kullanılmasının doğru bir netice
vermediği bu seçim sonuçlarıyla da ortaya çıkmış, bu doğrultuda hareket eden
dernekler hiç olma noktasına gelmiştir.
Derneklerini yok hükmüne dönüştüren bazı arkadaşların
da en azından kendilerini kurtarmak için bükemedikleri elleri öpmesi de
dikkatlerden kaçmamıştır.
/Tevfik DEMİR
30 Nisan 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder