Samsun'a gelen Arap heyet, turizm haritasında
Samsun'un olmamasına hayret etmiş.. Bunu dile getirdiği için 'Şükran'.. Ama
sorun 'haritada yer almamak değil', Samsun'un 'sektörel bir kimliğinin'
olmaması.. Aslında kimsenin derdi de değil bu.. Mesela Samsun Valiliği'ne göre
Samsun'un bir çok yönü var.. Lojistik köyünün hizmete girmesiyle ticaret şehri
olacak.. Turizmiyle de ön planda. Sağlık kenti olma iddiası da var. İki tarafı ova ile
kaplı 'aynı zamanda tarım kenti' .. İş adamlarına göre ise Samsun, ticaret
kenti olmaya çalışan ama bir sürü sorunları bulunan bir kent.. Hemen hepsi
'kısılıp kalmaktan, dışarıdan gelen sermayenin yer bulmakta zorlandığından' söz
ediyor.. Belediye başkanlarına göre durum değişiyor..
Büyükşehir Belediyesi'ne göre, turizmi ön planda. İlkadım
Belediyesi'ne göre 'Ticaret merkezi'.. Atakum Belediyesi'ne göre 'turizm kenti'
Canik'e göre, ticaret ve tarih kenti.. İlçeler ise kendisi yapısına göre bir
hedef belirlemiş.. Kimi tarım, kimi turizm, kimi tarih, kimi sanayi, kimi
kaplıca turizmi, kimi ilin tatil için kaçtığı bir köşe.. İl Sağlık
yetkililerine göre üniversite, kamu hastaneleri ve özel hastaneleriyle, estetik
merkeziyle Türkiye'nin sağlık merkezi.. Hatta masaj salonları bile Karadeniz'de
en yaygın halde Samsun'da var.. Vatandaşa göre ise; ilginç bir durum var..
Bir çok sektörde 'öne çıkmaya çalışan' bu kentte
vatandaş issiz.. Hiç bir sektörde 'kendilerine yer bulamıyor'.. Göç almış
başını gidiyor.. Arap Heyeti, Samsun turizm haritasında yok demiş, o bildiği
kadarını söylemiş.. Bakın ticaret haritasına Samsun var mı? Tarım haritasına
bakın; Sağlık merkezi haritasına bakın; Tarih ve kültür haritasına bakın; Ya da
aklınıza gelen her türlü haritaya bakın;.. Bu kentin öne çıktığı tek bir
sektörel dal var mı?..
Herkes bireysel çaba içinde.. Tıbbi aletlerde dünyada ilk üçte yer alan bir
il olmasına rağmen Samsun malı tıbbi alet üretimleri ne kadar 'markalaşmış
acaba'.. Yani sonuçta Samsun'un bir yol haritası bile yok.. El kitabı yok.. Ne
yapacağını bilmiyor ve 'hedefine neyi koyduğunu' deklare edemiyor.. Bireysel
çabaların dışında; bir hedef koyucu yok.. Orkestra öylesine çok ses çıkarıyor
ki; ne çaldığını anlamak zor.. Yani Arap Heyeti'ne teşekkür etmek gerekir.. Bizlerin
yıllardır söylediğini 'tek bakışta' anlayıp, 'ulu orta' dile getirdiği için.. Belki
yetkililerin nasırına bastı ama 'iyi yaptı'.. Şükran..
/A.Yener
CABBAR
22 Nisan 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder