Dün 23 Nisan’dı coşkuyla kutladık. Çocukların
bayramıydı ama biz yetişkinler de Ata’mızı bir kez daha minnet ve sevgiyle
andık. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının olduğu gün gazetelerde bir
haber vardı. Şu Arap Gazeteci ve İşadamlarının Samsun gezisiyle ilgiliydi
haber. Araplar, Bandırma Vapurunu gezmişler. Merak ediyorum, bizim muhabir
arkadaşlar acaba onlara sormuşlar mıdır ‘‘ Bu kahramanların birçoğu Arabistan
çöllerinde de savaştı, bunu biliyor musunuz?’’ diye. Haberde böyle bir not
olmadığı için sorulmamış olduğunu var sayıyorum. Ben orada değildim. Ama orada
olsaydım sorardım: ‘’Şerif Hüseyin ve adamlarının ihanetinden haberiniz var
mı?’’ Devam ederdim sonra: ‘’Arabistanlı Lawrence’in Arap dostu bir kahraman
olduğunu düşünüyor musunuz hala’’ diye. Ve ‘’Sizin dedelerinizin, ihaneti
nedeniyle bizim dedelerimizin Arabistan çöllerinde şehit edilmesi konusunda ne
biliyorsunuz. ‘Biz yegane dostumuz Türkleri sırtından hançerledik’ diye ders
kitaplarınızda bu konu okutuluyor mu? Öyleyse bu kahramanlardan şimdi özür
dilemek ister misiniz? diye onlara sormayı çok isterdim.
Onlar, bütün bunları unutmuş olabilirler. Ve fakat Ne
emperyalistlerin Arabistan çöllerinde petrol uğruna yaptıklarını, ne de
Arapların ihanetini unutamayız. Unutmamalıyız. Ben her Yemen Türküsü çalınıp
söylendiğinde tüylerimin diken, diken olduğunu hissederim. Birçok vatanperver
Türk insanının da hala öyle hissettiğine inanırım. Bandırma Vapurunda Atamızın
ve onun Kahraman silah arkadaşlarının manevi huzurunda şu Arap konukların
aklına gelmiş midir acaba Arabistan çöllerinde yaklaşık 100 yıl önce yaşananlar.
Sanmam ama özür dilemek geçmiş midir acaba
bazılarının aklından. Bütün bunları sorup öğrenmek isterdim. Arabistan
toprağında konuşlanmış Coni’nin Felluce Camiinde Arap kadınlara tecavüz
ettiklerinde de ne düşündüklerini öğrenmek isterdim mesela. Yüz yıl önce bizi
sırtımızdan hançerleyen dedelerinin ihanetini unutmuş olabilir onlar. Ve fakat Irak’ın
işgali sırasında yaşananlar daha henüz taze. Onları biliyor olmalılar.
Sahi o mübarek toprakları, petrolden kazanacakları
dolarcıklarını korumak adına Coni’nin kirli çizmelerine çiğneten kendi Vahabisi
için ne düşünüyor olabilir şu bizim Arap konuklarımız. Dedeleri, ihanet etmiş
olsa da ben Araplara düşman değilim. Zira ben Ataol Behramoğlu’nun ‘’Bütün
insanları dostun bil, kardeşin bir kızım. / Sevginin ürünüdür insan. Nefretin
değil’’ dediği gibi. Bütün insanları dost ve kardeş kabul eden bir anlayışa
inanmış birisiyim.
/Ragıp GÖKER
24 Nisan 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder