Saygı yok... Bu kentte yaşayan "sağlam"
insanların; engellilere, yaşlılara, hamilelere, çocuklu kadınlara saygıları
yok... Nereden mi anlaşılıyor? Bir gününüzü ayırmanız yeter, hatta bir kaç
saatinizi... Bu kenti yönetenleredir aslında lafım biraz da... Şöyle bir gün,
eski Osmanlı padişahları gibi... Halkın arasına karışın... Makam otomobilinize
binmeyin bi zahmet... Koruma da, partililerinizi de almayın yanınıza... Takın
bir siyah güneş gözlüğü, bir de kafaya şapka... Şöyle bir turlayın kenti... Bakın;
çocuk arabasıyla, tekerlekli sandalyeyle, beyaz bastonla, koltuk değneği ile
demiyorum... Normal, sağlıklı, eli ayağı tutan bir insan gibi çıkın, gezin... Şöyle
kaldırımdan yürüyün bakalım... Sıkıyorsa... Kuruyemişçilerin oradan bi geçin,
engelli rampalarına bir bakın...
Görme engelliler için özel dizayn edilmiş yollardan
geçmeyi deneyin... Kaldırımda park etmiş arabaların arasından geçerken, yolda
son sürat giden dolmuşçularla aranızdaki sıcaklığı hissedin... Kaldırımları,
sokakları sanki “parselli malıymış” gibi kullananlara bir bakın... Kısacası, sokağa
çıkın... “Dolmuşa binin, bakkala gidin, manava hal hatır sorun” demiyorum... Sadece
basit bir iş yapın...
Kaldırımları "özgürleştirin"... Çünkü
biliyorum ki, kaldırımlar özgürleşince, diğerleri de düzelecektir... Hiç
değilse, birileri artık bu kentte de; engellilerin, yaşlıların, çocuklu
ailelerin olduğunu fark edecek ve ona göre davranışlarını düzenleyecektir... Çok
da umutlu değilim ama elden de bir şey gelmiyor... Ne de olsa umut fakirin
ekmeği... Umar ha umar...
NOT: Bu iki fotoğraf; 100. Yıl Bulvarı’nda çekildi…
Hem de Mobese’nin görüş alanında… Başka şeyleri an ve an yakalayan Mobese’nin
bu araçlarla ilgili tasavvurunu bilemiyorum…
/Miraç ÖZTÜRK
12 Nisan 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder