Samsun Belediyesi Muzaffer Önder döneminde Saathane
Bölgesi için şehir plancısı Erkan Uçkun'a koruma amaçlı bir imar planı
hazırlatır. 1992'de yürürlüğe giren bu plan ile Büyük Cami'den Yalı Camisi'ne
kadar olan bölgenin tarihi dokusu koruma altına alınmasına rağmen, zaman içinde
bölgede bazı yapılaşmalar yaşanarak şimdi Büyük Cami ile Şeyh Hamza Sokak
arasındaki altı katlı binalar ile bulvarın kenarında bulunan FinansBank
şubesinin olduğu sekiz katlı bina bu koruma yasağını delmiş oldu. Bütün
olumsuzluklara rağmen bölge, tarihsel çarşı vasfını koruyarak bugüne kadar
bozulmadan gelmeyi başardı. Saathane'nin 300 yıllık ticari bir tarihi bölge
olduğu, Büyükşehir Belediyemizin hazırlattığı Samsun Tarihi kitaplarında da
açıkça vurgulanmıştır. Bölgenin bu tarihi arasta dokusunu koruyarak birçok
ilimizde çok güzel uygulamalarını gördüğümüz şekilde restore edilerek gelecek
nesillere aktarılmasını beklerken, Büyükşehir Belediyemiz 2011 yılı başlarında
hazırladığı bir imar planı ile bahse konu bölgede tescil edilmiş (medrese,
Taşhan, cami ve hamam) dört adet tarihi bina dışındaki bütün binaların
yıkılarak bölgenin ticaretten arındırılacağı bir meydana dönüşecek bu plan
ortaya çıktı.
Bölge esnaf ve mülk sahiplerinin işyerlerini yok
edecek ve mülkiyet haklarını sembolik bedellerle teslim alacak, hukuk dışı
yaptırımlar taşıyan bu uygulamaya karşı bölge esnafının verdiği mücadele üçüncü
yılını doldurmuştur. Bu üç yıllık süreçte Büyükşehir Belediyemiz hukukun
boşluklarını da kullanarak, verilecek kararların nihai sonucunu beklemeden
yaptığı yıkımlarla bu tarihi ticaret bölgesini maalesef bir afet bölgesi
görüntüsüne çevirmeyi başarmıştır. Bu üç yıl içinde belediyenin en selahiyetli
ağızlarından verilen demeçlerle bölge esnafını yıldırmayı hedefleyenler,
esnafın açtığı davalar sonunda yaptığı imar planı Danıştay’ca reddolunmuş, 2.
Etap'taki Uygulama İmar Planı da Samsun İdare Mahkemesince iptal edilmiştir. Bu
yargı kararları karşısında bahse konu iki imar planını terk etmek zorunda kalan
Büyükşehir Belediyemiz yeni bir imar uygulamasını Büyükşehir Meclisi'nin
yaptığı ilk toplantıya yetiştirerek, yenilenen merkez üyeleri ve ilçelerden
katılan diğer meclis üyelerinin konu hakkında tam bilgilendirilmesi
yapılamadığından, oybirliğiyle bu plan meclisten geçmiştir.
Bölge esnafına üç yıldır yapılan bu zulüm ortaya
çıkan yargı kararlarıyla kısmen önlendi denilirken, Büyükşehir Belediyesinin
yaptığı bu dördüncü plan değişikliği ile esnaf ve mülk sahipleri tekrar
maliyeti yüksek bir hukuk mücadelesiyle karşı karşıya bırakılmıştır. Bir taktik
olarak bölgenin mimari yapısını azami bozarak esnaf üzerinde ticaretini
köreltici etkisini sürdüren Büyükşehir Belediyemiz, yargı kararlarıyla da
netleşen yaptığı hataların ceremesini de Samsun halkının sırtına yüklemektedir.
Bugüne kadar bölge ensafının verdiği uğraş bölgede
karma bir plan yapılarak, bir yandan tescilli tarihi eserler ortaya
çıkarılırken diğer yandan Samsun'un tarihi hafızasında uzun yıllar yer tutmuş
Saathane çarşılarının restore edilerek korunması amacını taşımaktadır.
Bölgedeki sokak adları bu ticaret tarihinin canlı
delili olup Eski Telgrafhane Sokak, Balık Pazarı Sokak, Patlıcan Pazarı Sokak,
Çarıkçılar Sokak, Buğday Pazarı Caddesi, Çarşı Karakolu adlarını halen
taşımaktadır. Eski Telgrafhane Sokak ise adını Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı için
Samsun'a çıktığında Karargaha çektiği ilk telgrafın çekildiği telgrafhane
binasının bu sokakta bulunmasından almıştır.
Bursa'da yapılan Tarihi Çarşılar Sempozyumu'nda
Türkiye'nin önemli çarşı dokuları anlatılırken, çarşılar bölgeye açılan eski
dar sokakların çokluğuna göre de sıralanmıştır. Yurdumuzda dokuzu aşan sokağın
açıldığı TEK çarşı ise, 12 sokağın açıldığı Tarihi Saathane Çarşısı'dır. Ve
tarihçilerimiz tarafından özenle ortaya konan bu bilgilere rağmen, Samsun
halkına tarihin bir mirası olarak kalan bu çarşılar bugün maalesef bir meydan
açımı için yok edilmek istenmektedir. Samsun olarak Tarihi Bedestan'ı,
Demirciler Yokuşu'nu ve eski evleri koruyamadık derken aslına uygun son
örnekleri taşıyan bu tarihi dokuyu da maalesef kaybetmek üzereyiz.
Bir sonraki yazımda Saathane Bölgesi ile ilgili
üniversitelerimizin tarih ve sanat tarihi hocalarının resmi raporlarla ortaya
koyduğu belgeleri de sizlerle paylaşacağım. Kim bilir tarih adına belki
aklıselim hakim olur! Bir Samsunlu olarak bu konuda bütün çabam, Saathane
Çarşıları gibi Samsun'un ticari hafızası olan ve hemen hepimizin yaşamından
kesitler taşıyan bu ticari bölgeyi kaybetmeyelim diyedir.
/Yücel TÜRE
29 Nisan 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder