28 Kasım 2014 Cuma

Samsun'da Sağlık Bakın Ne Halde..

Sağlık kenti Samsun'da 'ne kadar sağlıksız bir sözde sağlık hizmeti' var.. Özel hastanelere gidenler 'Parayı gözden çıkarıyor da' sesleri çıkmıyor.. Devlet Hastanesi'ne giden, çileyi yine 'yaşıyor'.. Manşet haberimizde okuyacaksınız; Gazi Hastanesi'nde EMAR çilesini.. Ama çile yetersiz bir kelime olarak kalıyor..

Sonrasındaki gelişmeler, açıklamalar 'tam bir skandal boyutta'.. Öyle ki; vatandaş burada sorununu çözemiyor ve Başbakan Davutoğlu'na kadar iletiyor.. Olayın seyri şöyle; Bir hasta ortopedi bölümünden dizindeki ağrı nedeniyle randevu alıyor.. Gidiyor muayenesini oluyor.. Buraya kadar her şey normal.. Bir hafta sonrasına EMAR çekimi için randevu veriyorlar.. Devlet Hastanesi'dir 'süre verebilirler' bu da normal.. EMAR çekiliyor, 13 gün sonrasına sonuçlar için randevu veriliyor.. Hadi devlet hastanesidir, bu da normal olsun.. Normal olmayan ne biliyor musunuz?.. Her gün sonuçlar çıktı mı diye gidiyorsun ve 'Hayır' yanıtı alıyorsun.. Günler böyle gelip geçiyor.. Hastanın psikoloji sıfır.. Çünkü 8 yıl göğüs kanseri tedavisi görmüş.. Acaba kötü bir şey var da söylemiyorlar mı diye 'uykuları  kaçıyor'..

Oysa sorun farklı.. Bugün git yarın gel keyfi değil.. EMAR cihazı bozuk ve çektiği sonuçların yorumlanabilmesi için o çekilen veriyi vermesi gerekiyor.. Bu konuda işin ilginci muhatapta yok.. Kimse yanıt vermiyor, nedenleri anlatmıyor hastaya ve yakınlarına.. Hasta yakını çaresiz kalıyor ve..
Yazıyor dilekçesini Başbakan Ahmet Davutoğlu'na… Her şeyi anlatıyor.. Haklı da.. Bizim arkadaşlarımız da muhatap aradı ama bulmakta zorlandı.. Yanıt verenler de 'aman ismimizi yazmayın' diyor..

Sarı çizmeli Mehmet ağa dönemi sanki.. Bir makamı işgal ediyor ama adının yazılmasını istemiyor.. İşin ilginci Sağlık Müdürlüğü ile Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği arasında tam bir yetki kargaşası hakim.. Bu olay bir top olmuş aralarında paslaşıyorlar adeta.. Sağlık Müdürlüğü'nün ne iş yaptığını anlayamadım açıkçası bu olaydan sonra.. Konumuz o değil ama önemli.. Neyse sonuçta Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği'nden biri bir şeyler anlattı.. Sorunu biliyoruz, cihazların bakım anlaşmasını yapan şirketle Gazi Hastanesi'nin sözleşmesi fesih olmuş falan filan.. Yani skandal..

Sağlıkta şu kadar memnuniyet, şu kadar başarı diyen Sağlık Bakanı Samsun Gazi Hastanesi'ne sorsun bakalım.. 'Vatandaşa ne sizin şirket ile aranızdaki sözleşmeden' diye.. O makama oturduğunuza göre, anlaşmayı zamanında yapacaksın, sorun varsa çözeceksin, öyle değil mi?.. Sorun çözemiyorsanız makamda işiniz ne diye sorarlar adama.. Kamu Hastaneleri Birliği yetkilisinin söylediği bir sözü çok sevdim.. Hasta Hakları Şikayet Kutusu varmış.. Oraya hasta yakınlarının bir yazı yazmalarını istemiş..  Çok şükür diyelim buna da..

Bakın şikayet edecek bir yetkili bulduk.. O da çıka çıka bir kutu çıktı.. Ağzı var dili yok... At dilekçeyi içine 'bekle ki yanıt gelsin'.. Kutuya gitmeme gerek yok.. Buradan ilan ediyorum.. Şikayetçiyim.. Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği'nin ortaya çıkması ve Başhekimler ile Sağlık Müdürlüğü'nün yetkilerinin tırpanlanmasından sonra 'işler karıştı'.. Hastaneler sorun yumağı oldu..

Kalitesiz ameliyat malzemeleri şikayetleri arttı.. Hasta yakınları 'hastane içinde sorunlarını' çözemez oldu.. Yetkili, etkili kişi kalmadı.. Sizler de 'kamuoyundan adeta saklanır gibi hizmet verdiğinizden' sağlık kamuda 'sıkıntı haline' geldi.. EMAR cihazının 'bakım sözleşmesi fesih aşamasında' ve sorunu bildiğiniz halde çözüm üretmediyseniz, 'daha ne diyebilirim ki'.. O bahsettiğiniz kutu nerededir bilmiyorum ama..

Açıkça ilan ediyorum.. 'Bu yönetim şeklinden şikayetçiyim'.. İsmimi yazmayın, 'demenizden sıkıldım'.. Bir makamda oturup ta 'o makamın günahını ve sevaplarını' üstlenmiyorsanız, 'Gerisi teferrruattır'..

Samsun Milletvekili ve Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç;
Samsun Milletvekilleri;
Samsun Valisi İbrahim Şahin;
Samsun AK Parti İl Başkanı Fuat Köktaş;

Kentteki sağlık sorunlarına bir el atın.. Özel hastaneler 'cazibe merkezi haline gelirken' Kamu hastaneleri göçüyor farkında değil misiniz?.. Vatandaş 'Bugün git, yarın gelme' çilesi çekerken şirketle sözleşme yapamayan bir yönetimle karşı karşıyayız.. NOT:  Bu yazımı ben de tüm çile çeken hasta yakınları için BİMER’e göndereceğim.. Bilgilerinize..

/A.Yener CABBAR
28 Kasım 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder