Aslında ben ne yapılmak istendiğinin
farkına vardım da, daha kaç kişinin farkına vardığını merak ediyorum. AK Parti
Rize Milletvekili Hasan Karal içinde Samsun’un da bulunduğu bölgede koordinatör
oldu. İşte ondan sonra mı başladı değişim, yoksa değişim olsun diye mi Hasan
Karal koordinatör oldu henüz çıkamadım işin içinden. Yıllardır Samsun’un
siyaset ve ekonomisini özellikle de Trabzonluların yönlendirdiği söylenir
dururdu. Bu söylenenler bir yere kadar da gerçekti.
Ancak bu galiba değişiyor veya
değiştiriliyor. Türkiye Cumhuriyeti’nde on beş yıl Başbakanlık görevini
sürdüren Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı görevine başlamasından sonra,
durum hissedilmekten öteye geçti ve artık gözle görünmeye başladı. İlk örnek de
Atakum’da yaşandı. Rizeli belediye başkanı İshak Taşçı’nın yanı sıra bu ilçede
Rizeli Kaymakam Ali Bakoğlu geldi.
Seçim öncesi veya sonrası fark etmez
kimin önce göreve başladığının hiçbir hükmü yok. Önemli olan ikili hale
gelmesi… Atakum’da bakalım ne olacak? Rizeli Belediye Başkanı ile Rizeli
Kaymakam uyum içinde çalışabilecekler mi? Diğer ilçelere de bir bakın
isterseniz, bakın bakalım ne göreceksiniz? Trabzonlu belediye başkanı ile
çalışan kaymakam nereli? Aklıma gelmişken Kamu Kurum ve Kuruluşlarına atanan
müdürlerin nereli olduklarına da bakabilirsiniz. Bütün bu oyunlardan sonra
aklıma takılan soruyu da dillendirmek istiyorum.
Eğer Türkiye’de “Eyalet Sistemine”
geçilirse ki burası küçük Amerika geçileceğe benziyor, işte o zaman eyalet
merkezi neresi olacak? Samsun mu, Trabzon mu, Rize mi?
Elektriği
Kaybetmeyin
Elektrik faturalarına bakıyor musunuz?
Elimde bir fatura var ve inceliyorum. O parası, bu parası derken baktım ki
“Kayıp Bedeli” var bir de. Bunu buraya kim koymuş bilemem. Bakanlık mı emir
vermiş, özel sektör mü bulmuşken yonalım mantığı gütmüş. Faturada 6.81 lira
kayıp bedeli yazılmış ve alınmış. Bu faturanın sahibi, yani abone mi kaybetmiş
bu elektriği? Hayır.
Peki, parasını neden aboneden
alıyorsunuz? Kim kaybetmişse ondan alın parayı… Çünkü ben de böyle para
ödüyorum o nedenle beni de ilgilendiriyor bu durum. Haliyle siz değerli
okurlarımızı da…
Bir de okuma bedeli var. Firma
birileriyle anlaşıyor ve elektrik saatlerini okutuyor. Okuma parasını da bir
lira gibi bir ücreti bizlerden alıyor. Yahu, okuma işini yapan firmayı sen
buluyorsun, bana soruyor musun daha ucuza yapan var mı yok mu diye. Senin için
saatleri okuyor parasını benden alıyorsun. Bu ne biçim iştir vallahi
anlamıyorum.
Başarı
Üniversitesi Kaçakmış
Haberi okuyunca şaşırdım. Koca
üniversite oraya kaçak olarak mı yapılmış? Eğer kaçak olarak yapıldıysa
birileri göz yummuştur. Yoksa o kadar binalar insanın gözüne geçebilirdi
alimallah. Paralel yapı mı değil mi beni ilgilendirmiyor.
Beni ilgilendiren tarafı, eğer kaçaksa
o yapıyı oraya yaptıranlar hakkında ne gibi bir işlem yapılacağıdır. O kocaman,
kaçak olduğu söylenen, binayı oraya yaptıranlar açılışına katılanlar hakkında
sanırım birilerinin suç duyurusunda bulunmaları gerekir. Bizdensen yap, bizden
değilsen kaçaktır mantığı çok yanlış.
Hatırlıyorum da Canik Belediye Başkanı
Osman Genç bir basın toplantısında konuyla ilgili sorulan soruyu
cevaplandırırken “Hatalıysak hatayı biz yaptık” demişti de…
/İsmail
BAŞARAN
26 Kasım 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder