4 Eylül 2014 Perşembe

Yine İmam-Hatip Okulları

Her öğretim yılı başında İmam-Hatip  Fobisi hastalığı nükseder. Dünyada İslam fobicilerin Türkiye versiyonları İmam-Hatip fobicilerdir. Batının hesabına çalışan bu kişiler, her zaman İmam-Hatip konusunu ısıtıp ısıtıp temcit pilavı gibi servis yapar. İçlerinden bir kısmı cidden kaygı taşıyabilir. Belirtelim ki kaygı duyulacak hiçbir şey yoktur.

Bu okulların ders kitapları, derslerin müfredat programları, memurları, öğretmenleri, müdürleri ve denetmenleri hepsi devlet tarafından tayin edilir. Orada okutulmakta olan İslami ilimlerin programları, hatta bilgiler dahi devlet kontrolündedir. O halde burada sorun nerededir? Sorun, devlet kontrolünde olsa dahi bu okullarda okutulmakta olan dini ilimlerde midir?

Cevabımız evet ise, o zaman şu soruyu birlikte ve samimi bir şekilde cevaplandırmamız gerekir:
Bu ülkede yaşayan insanlar, İslam dinini nerede, nasıl öğreneceklerdir? Kur’an-ı Kerim’de 6666( başka bir ekole göre 6238) Ayet-i Kerime vardır. Kuvvetlilik dereceleri hesap edilmeksizin yüz binlerce Hadis-i Şeriften söz edilmektedir. Ayrıca Sahabi sözleri, İslam tarihi ve içtihatları vardır. İslamda diğer dinlerde olduğu gibi ruhbanlık yoktur. Bu Kur’an herkese, herkes için indirilmiştir. Bunca Hadis-i Şerif, bu ümmetin her biri için söylenmiştir.

Artık içtihatlardan ve İslam tarihinden söz etmiyoruz. Allah aşkına, siz bunların nerede ve nasıl öğrenileceğini söyler misiniz? Bu din hacının, hocanın değil herkesin (doktor, müh. Avukat, hakim, savcı, marangoz, çöpçü vs) dinidir.

Bunun için diyoruz ki, Türkiye’de din eğitimi- öğretimi eksiktir, İmam-Hatipler yetersizdir. Zorunlu olmamak kaydıyla din eğitimi daha kapsamlı fakat, daha ciddi bir şekilde ele alınıp okul öncesinden üniversite son sınıfına kadar verilmelidir. Bu konuyu ısıtıp ısıtıp olumsuz yönüyle gündeme taşıyanların samimi olmadıklarını düşünüyoruz. Selam ve sevgi ile…

/Mustafa GENÇ
04.09.2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder