5 Eylül 2014 Cuma

Osmanlı Döneminde İmam-Hatip Okulları Ve Toplumu Yanıltmak

Geçenlerde yüz binler satan bir gazetenin yazarını okurken; dilimi ısırmamak için kendimi zor tuttum. Zira yazar, Osmanlı döneminde “böyle bir kurumun olmadığından” söz ediyordu. Bu konuda yazarımız bu kadar cahil olamazdı. Peki, yazarımız bunu biliyordu da okuyucusunu şartlandırmak , İmam-Hatiplileri aşağılamak ve bu okullara olan ilgiyi azaltmak için mi  yazıyordu?

Halkın İmam-Hatip ve vaiz ihtiyacını karşılamak amacıyla Osmanlı Devleti’nde de İmam-Hatip okullarına benzer okullar(medreseler) açılmıştır. Örneğin; 1913 yılında kurulan “Medresetüleimme velhuteba(İmamve Hatip Medresesi/okulu), Medresetülirşad ve Medresetülmütehassisin bunların başında yer alan medreselerdir.

Söz konusu medreselerin programları günün şartlarına göre fevkalade idi. Temel eğitimi aldıktan sonra girilebilen Medresetüleimme velhuteba’nın imamlar ve hatipler bölümünde, “Kur’an-ı Kerim’in yanında malumat-ı kanuniye, ilmi kelam, dönemin medeni kanunu, Arapça ve Türkçe hitabet, Arapça” gibi dersler okutulmaktaydı.Örneğin, müezzinlik bölümünde ayrıca müzik ve ilahi dersleri de okutulmaktaydı.

Bütün bunlara rağmen bu tarihi gerçekleri tersyüz etmek dürüstlükle bağdaşmıyor. İmam-Hatip okulları bu milletin ihtiyacından doğmuş ve yine bu milletin fedakarlıklarıyla varlıklarını sürdürmektedirler. Bazı liboşların komünizm tehlikesine karşı Amerika’nın Yeşil Kuşak Projesi uygulandığında sesleri çıkmıyordu.

Şimdi de ne oluyor? Bizler, hiç kendimiz olamayacak mıyız? Selam ve sevgi ile…

/Mustafa GENÇ
05.09.2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder