Denize girilebilen tek sahili olan
Atakum-Taflan arasında ki dünyanın en güzel kumlarından birisine sahip sahili
kayalarla doldurularak katledilen Samsunlular için Sinop artık denize
girebilmek için gidilebilecek en büyük alternatif olacaktır. Nitekim bu yıl Sinop’u
yeni haliyle keşfeden çok sayıda dostumdan en çok duyduğum söz, ”Burnumuzun
dibinde Sinop gibi bir tatil beldesi varken, artık Bodrum ve Marmaris’e gitmek
hiç de akıl işi değil” Oldu. Son gidişimden sonra bende bu sözlere aynen
katılıyorum. Zaten bildiğim birçok aile, hafta sonlarını artık Sinop’ta
geçirmeye başladı.
Sinop’un tarihi güzellikleri de
görmeye değer. Yıllar önce gezdiğim, geçmişinde acı bir tarih barındıran ve bir
çok ünlünün özgürlüklerinin ellerinden alındığı, bugün müze haline getirilmiş
ünlü Sinop Cezaevi mutlaka görülmelidir. Orada yatan ünlülerin anıları yaşanmalıdır
diye düşünüyorum. Sinop Kalesi, Hamsiloz Koyu ve Akliman da görülmeli, tekne
turları ile Sinop’un güzelliği denizden de seyredilmelidir. Bunlar Sinop’un güzellikleriydi.
Eksikleri yok mu? Tabii ki var. Dikkatimi çeken şey neredeyse çoğu ilin
yaşadığı trafik karmaşası ve trafik lambalarının eksikliği ile ana kavşaklarda
ve cadde girişlerinde cadde isimlerini ve önemli adresleri gösteren tabelaların
olmamasıydı.
Samsun’a dönükten sonra cazibe merkezi
Sinop’a kısa sürede önemli katkılar yapan Belediye Başkanı Sayın Baki Ergül’ü
aradım ve kendisini öncelikle kutladım. Bilindiği gibi Sayın Baki Ergül
yıllarca Samsun DSİ 7. Bölge Müdürlüğünde çalışmış ve daha sonra da DSİ 7.
Bölge Müdürlüğü yaparak DSİ’ nin önemli yatırım planlarına imza atmış bir
mühendistir. Samsun’da görev yaptığı yıllardan tanıdığım, dürüstlük ve
çalışkanlığı ile tanınan bu dostum, 2009 Belediye Seçimlerinde CHP’ den Sinop
Belediye Başkanlığı seçimlerine katılmış ve yapılan itirazlar ve birkaç kez
sayılan oylar sonrası, bir oy farkla seçimi kazanmıştı.
Bu yıl yapılan Belediye seçimlerini de
daha farklı bir sonuçla kazanan Sayın Ergül’ü, Samsun dönüşü aradığımda
gördüğüm iki önemli eksiği kendisiyle de paylaştım. Her türlü eleştiriye açık
olduğunu ve özelliklede eksik yönlerini öğrenmek istediği mesajını tüm
dostlarıma da iletmemi istedi. Trafik lambaları konusunda, “Daha önce
denediklerini ama dar sokaklarda trafiğin daha da içinden çıkılmaz hale
geldiğini ve Sinopluların karşılıklı saygısı ile trafiğin daha düzenli aktığını
ve bu konunun üzerinde çalıştıklarını” söyledi..
Cadde ve kavşak tabelalarının ise
hazırlanmakta olduğu bilgisini aldım. Kendileri de benden bir istekte
bulundular. Elçiye zeval olmaz diyerek sizlerle de paylaşıyorum. Temizliğe çok
dikkat ettiklerini, ekiplerin sürekli çalıştıklarını ve (Ki, bu da zaten çıplak
gözle de görülüyor) Sinopluların kurallara uyduğunu ve kesinlikle yerlere çöp
atmadıklarını, bu nedenle özellikle kent dışından gelen konuklardan da bu
konuda aynı hassasiyeti göstermelerini beklediklerini ilettiler.
Son dört ay içerisinde bir kez daha
gidip gezme şansını bulduğum Sinop, Eskişehir, Amasra ve Ayvalık’ta ki çağdaş
yaşam ve kentsel değişim ile güzelleşme beni etkiledi. Hepsinde de konuştuğum
hemen herkesin başkanlarının dürüst, çalışkan olduklarını ve hepsinden de öteye
belediye başkanlarının halk ve sivil toplum kuruluşları ile kent sorunlarını
paylaştığını söylemesiydi. Sanırım bu yaklaşım, bu kentlerde ki değişimin
nedenini anlatmaya yetiyordu. Çarpıcı olan şey, bu dört belediye başkanının da
CHP’ li olmaları ve paranın her şey demek olmadığını göstermeleriydi. Bu dört
il ve ilçenin hem belediye başkanlarını, hem de halkını kutluyorum.
Sinoplular adına en çok üzüldüğüm şey,
bu güzel turizm beldesine “Nükleer Santral” Yapılacak olmasıydı. Gerçi
Sinoplular bu santrali yaptırmamaya kesin kararlı ama mevcut iktidarın da,
verdikleri kararlardan kolay kolay geri adım atmadıklarını bilen birisi olarak
içim yanıyor. Hadi, bu yazımı tatsız bir espri ile noktalayayım. Ölüm kusacak
“Mobil Santrali” davet eden bir belediye başkanına, bu kenti enerji koridoru
yapacağız diye halkı yanıltan ve başta kömürle çalışacak termik santraller
birbiri ardına gelmeye başlayınca ayaklanan Termeliler karşısında susan
milletvekillerine sahip Samsun, zaten bu gidişle bir süre sonra yaşanmaz hale
gelecektir. Gelin bu “Nükleer Santrali de” Samsun’a yapın ve hiç olmazsa
Sinop’a bir güzellik yaparak onları bu beladan kurtarın. Ne dersiniz? Uyar mı
bilmem?
/Sadi
SUBAŞI
9 Eylül 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder