29 Eylül 2014 Pazartesi

Samsun’da Güzel Şeyler De Oluyor(1)

Bu kent bizim ve bu kentte güzel şeyler de oluyor. Ülkenin iç karartan hatta bir bölgesine göz attığınızda yürekler parçalayan gündeminden uzaklaşıp bu kentin güzelliklerine dalmak istiyorum bir süre. Belki bir iki gün de biter belki de bir hafta boyunca.

Bir kısım siyasetçilerimiz ve meslek temsilcilerimiz turizm kenti olmak, ülkenin ve hatta dünyanın ilk on kenti arasına girmek, altı milyar dolar ihracat yapmak gibi hayal projelerin peşinde koşarken; birileri sessiz sedasız ikinci devlet üniversitesinin yolunu açıyor. İşini yapan bürokratlar kente çok dikkatleri çekmeyen ama son derece güzel eserler kazandırıyor. İş güç sahibi eğitimli genç insanlar biraraya geliyor kimileri kitap kulübü kuruyor kimileri düşünce birliktelikleri oluşturuyor. Belediyeler kent tarihi, kültürü, sosyal ve ekonomik hayatıyla ilgili ciddi bilimsel toplantılar düzenliyor, tebliğleri, makaleleri, araştırmaları basılı hale getirip meraklısının istifadesine sunuyor. Kent tarihi, kültürü, sosyal ve ekonomik yapısı sağlıklı ve ilmi verilerle ortaya konuyor.

Ciddi araştırmacılar genç sanatçılar var bu kentte. Ne ustalara hak ettikleri saygıyı gösteriyor ne de geleceğin ustası olmaya aday genç kabiliyetlere bir sevgi nazarı atıyoruz. Ne ustaların meyvesini deriyoruz ne de genç fidanların toprağına bir damla su taşıyoruz.

Bu birkaç gün ya da bu bir haftada bunları yazacağım, yazmaya, kalemimin kudreti elverdiğince sizlere aktarmaya çalışacağım. Konuya da Canik Belediye Başkanı Osman Genç’in verdiği ve beni çok heyecanlandıran bir haberle gireceğim.

Geçen hafta sonunda Canik Belediye Başkanı Sayın Osman Genç başkanlıktaki üçüncü döneminin ilk altı ayıyla ilgili bilgi aktarmak amacıyla basın mensuplarıyla biraraya geldi. Canik’in geleceği ve Canik Belediyesi’nin çalışmalarıyla ilgili bilgiler verdi, Canik’in geleceği ile ilgili projeleri ve hayallerini aktardı. Hepsi güzeldi ama birisi vardı ki o çok çok güzeldi ve o sadece Canik’i değil tüm Samsun’u ilgilendiriyordu: İkinci bir devlet üniversitesi.

Sayın Genç’in verdiği bilgiye göre Canik Belediyesi, ikinci bir devlet üniversitesi kurulması için 160 dönümlük bir arsa üretmiş, bu arsanın beş binlik ve binlik imar planlarını yapmış, planlar bir süreden beri Büyükşehir Belediyesi’nde onay için bekliyormuş. Planlar onaylanır onaylanmaz Canik Belediyesi bu alanı Ondokuzmayıs Üniversitesi’ne devredecekmiş. Bunun için gerekli protokoller imzalanmış ve hatta ikinci üniversite için YÖK’e başvuru da yapılmış. Bundan sonraki adımlar için Büyükşehir Belediye Meclisi’nin beş binlik ve binlik planları görüşüp onaylaması bekleniyormuş. Anlamadığın bu onay için ne beklenir ya da niye bir an önce bu konu gündeme alınıp onay çıkarılmaz ve yola devam edilmez? İkinci bir devlet üniversitesi fikri mi yanlış yoksa Canik Belediyesi’nin yaptığı planlarda mı bir sorun var? Ya da parti içi çekişmeler mi etkili?

Sanayileşme fırsatını kaçıran kent eğer hala ayaktaysa; bunu üç kuruma, askeriye, OMÜ ve polis okuluna, onların bu kentin ekonomisine yaptıkları ciddi katkılara borçludur. Bu kente yapılacak en büyük iyilik, gerçek anlamda bir bacasız fabrika olan ikinci devlet üniversitesinin bir an önce kurulmasını sağlamaktır. Yoksa hayal projeler ve popülist söylemlerle zamanı ve umutları boşa harcamak değildir.

/Osman KARA
29.09.2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder