Kısa bir süre önce Sinop’taydım. Turizmdeki
aşamasına tanık olmuştum. Bu köşeden de kıyaslamada bulunmuştum. Bu pazar Amasya’ya
gittim. Bir dostumun düğününe katılmak için. Amasya, turizmde hak ettiği
patlamayı yapmış. Gündüzleri bir başka, geceleri ise apayrı bir güzellikte. Gezilecek,
cezbedecek çok şey var bu tarihi kentte.
Elele verilmiş, güzellikler ortaya
çıkarılmış. Tanıtım yapılarak, yerli ve yabancı turistlerin gelişi sağlanmış. Kısacası
Amasyalı becermiş. Samsun gibi hayallerle dem vurulmuyor. Amasya’daki dostlarla
sohbet ettik. Samsun ile olan bağlarından söz ettik.Çoğu o bağların koptuğunu
iddia etti.
Nasıl yani, diye sorduk. Cevapları
ilginçti:
Samsun’a gelmemize neden kalmadı. Eskiden
kimimiz ticaret için geliyordu. Artık Samsunlu Amasya’ya geliyor. Zira ülkenin
önde gelen firmalarının bölge ana depoları Amasya’da. Kimimiz yazları deniz
için Samsun’a gidiyordu. Samsun’da deniz de kalmadı. Deniz için günübirlik
Sinop’a gidenler var. Ya da Ege ve Akdeniz’e tatile gidenler.
Eskiden Samsun’un fuarı vardı. O
nedenle gidiliyordu. Artık yok. Kısacası Samsun bizi cezbetmekten uzaklaştı. Amasyalı
böyle diyor. Haksız mı?
Bana sorarsanız yerden göğe kadar
haklı. Söyler misiniz Allah aşkına Samsun’da nereye gidelim? Amisos tepeyi mi
tercih edersiniz? Yoksa Amasya’da Kartal Yuvası gibi tepeden müthiş görüntüye
mi tabiri caizse tav olursunuz? Her ikisi güzel, diyebilirsiniz. Sıra tercihe
gelince Amasya’yı tek geçersiniz.
Kısacası, Samsun var olandan da yoksun
bırakıldı. Böyle bir durumda turizmden söz etmek. Hele hele turisti çekebilmek
kolay olmasa gerek. Biz nerede yanlış yaptık, diye düşünmenin tam zamanı. Şüphesiz
önlem almanın da. Bizden sadece hatırlatması.
/Avni
DEMİR
10.09.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder