Ordu... Samsun'un hemen doğusunda, şirin mi şirin
bir Karadeniz kenti... Denizle içiçe... Tarihi binaları, Fidangör Caddesi,
teleferiği, Boztepesi... Her biri ayrı bir güzellik... İnsanı da farklıdır
Ordu'nun... Tipik Karadeniz insanı gibi değildir... Daha sakin, daha sessiz... Okumuş
kesimi de bir hayli fazladır... Her hanede en az bir öğretmen vardır mesela... Eş
durumundan ben de Ordulu sayılırım... Zaman zaman gideriz, kısa tatiller yapıp
geri döneriz... Ordulular da bir hayli fazla Samsun'da... Öyle ki, sanılanın
aksine Trabzonlu'dan çok Ordulu vardır... Ordulular da bunun farkına vardılar
ki; dernekleşmeye başladılar... Siyasete müdahil oluyorlar... Atakum'da,
İlkadım'da meclis listelerine bakarsanız bunu rahatlıkla görebilirsiniz... Peki
nereden çıktı bu Ordu meselesi derseniz...
Önceki gün, bir haber ilişti gözüme... Ordu
Gazeteciler Cemiyeti (OGC) Ordu Belediye Başkanı ve CHP Ordu Büyükşehir
Belediye Başkan Adayı Seyit Torun ile MHP Ordu Büyükşehir Belediye Başkan Adayı
Cemal Enginyurt'u, kahvaltıda ağırlamış... Cemiyet binasında düzenlenen kahvaltıda,
Ordulu gazeteciler; hem sorularıyla başkanları terletmiş hem de "biz
buradayız" mesajı vermiş... Ordu, Samsun'un belki de üçte biri bir il... Hem
nüfusu hem yüz ölçümü... Ama, Samsun'dan kat ve kat ileride bazı konularda... Gazetecilerin
dayanışması, kentte bir güç olması da bunun bir göstergesi...
Baksanıza, Gazeteciler Cemiyeti; belediye başkanı
ve başkan adaylarını bir hamlede toplayabiliyor...
Samsun'daki gibi, "gazeteciler başkan ve
adayların programına değil", kendi programlarına başkanları dahil
ediyor... Kahvaltıya katılanlar da, yaptıkları açıklamalarla cemiyeti ne kadar
"ciddiye" aldıklarını belli ediyor...
Bakın ne demişler... "Ordunun hizmetine talip
olan insanlar, Ordu’nun medyasının önünde birlikte olup, projelerini
tartışarak, anlatarak fikirlerini beyan ederek, Ordu halkının bundan
faydalanmasını, buna göre değer vermesini, buna göre değerlendirmesini sağlamak
durumundadır. Bu bir Ordu davetidir” Ordu demek, gazeteciler demek... Peki
Samsun? Samsun'da neden yapılamıyor bu? Yoksa "Cemiyet" ciddiye
alınmıyor mu? Ya da ciddiye alınmadan önce, kahvaltıyı yapacak bir
"cemiyet binası" olmalı, değil mi? Binası olmayan, yönetimi
tanınmayan, ismi cismi bilinmeyen bir cemiyetimiz var...
Bırakın başkanları ve başkan adaylarını, kendi
meslektaşları içerisinde bile "ciddiye alınmayan"; varlığından
haberdar dahi olunmayan bir cemiyetimiz var... Açıkçası, Ordu'yu bir çok konuda
olduğu gibi, bu konuda da kıskanmadım dersem yalan olur... Bizi, kıskandıranlar
utansın.. Sağlıcakla kalın...
/Miraç ÖZTÜRK
03 Mart 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder