Bizim vekiller ve yöneticilerimiz,
Samsun’a yaptıkları yatırımlarla böbürlenip duruyorlar ya. Dün Hürriyet’te
Kayseri ile ilgili bir haberi okuyunca, Samsun ekonomisinin ne kadar zayıf bir
yapısı olduğunu öğrendim. Nasıl mı? İzninizle anlatayım. Kayseri’nin nüfusu 1
milyon 300 bin. Samsun’da üç aşağı beş yukarı o kadar. İstatistikler 2012 yılı
nüfusumuzu bir milyon 261 bin 810 olarak gösteriyor. Bizim toplam 5 adet
Organize Sanayi Bölgesindeki (OSB) firma sayısı, yani fabrika miktarı sadece
117 iken Kayseri’deki OSB’lerde ki fabrika sayısı kaç biliyor musunuz? Bin 518.
Yanlış okumadınız. Tekrarlıyorum. Samsun’da 117. Kayseri’de 1.518
Yani bizden yaklaşık 13 kat daha fazla
fabrika baca tüttürüyor Kayseri de. Bizdeki 15 küçük sanayi sitesindeki 5 bin
439 işyerinde 12 bin 414 kişi çalışırken Kayseri’nin küçük sanayi sitesindeki
bin 600 ve OSB’lerdeki bin 580 işyeri olmak üzere toplam 3 bin 180 iş yerinde
55 bin dolayında kişiye iş ve aş sağlanıyor. Bizdeki OSB’lerde çalışan sayısı
ile ilgili bir istatistik yok ama 117 işletmedeki çalışan sayısını 50 ile
çarpsan bin 850 kişi eder. Hadi biraz daha iyimser davranalım her iş yerinin
100 işçi çalıştırdığını varsayalım. Olmaz ama 3 bin 700 kişinin çalıştığını
söyleyelim. 55 bin nere. 3 bin 700 nere. Yani; Ne kadar ekmek, o kadar köfte. Yani,
Kayserli zengin, Kayserili daha mutlu.
Hal böyle olunca senin yıllık
ihracatın 400 milyon dolar seviyesinde kalırken Kayseri geçen yıl 1 milyar 800
milyon dolarlık malını ihraç etme başarısını göstermiş oluyor. 150 dolayında
yeni fabrika kurulacakmış Kayseri de. Bu nedenle mi bilmem ama bu yılki ihracat
hedeflerini 7 milyar lira olarak belirlemişler. Yaklaşık 3 yıl önce faaliyetine
başlayan bizim Gıda OSB’deki fabrika sayısının 25 olması öngörülüyordu. Faaliyetine
başlayan fabrika sayısı 5’i buldu mu bilmiyorum ama Gıda OSB’nin büyük bir
bölümü hala boş. Samsun’u yönetenler gelecek beş yıl için ihracat hedefini 5
milyar dolar olarak açıkladılar. Ben derim ki; Bu yapı ve anlayış değişmezse
Samsun’un yıllık 5 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşması mümkün gibi
görünmüyor. Aristo mantığındaki gibi demek istemem ama sözün özü şudur: ‘’Gerçek
acıdır. Biber de acıdır. Öyleyse gerçek biberdir’’
/
Ragıp GÖKER
25 Temmuz 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder