Aile işletmeleri ile ilgili olarak
geçen yazımda da belirtmiştim üzerinde durulması gereken çok nokta var.
Aile işletmelerinde değinilmesi
gereken en büyük handikaplardan bir tanesi aile işletmelerinin maalesef ki
bütçe yapmıyor olmaları. Bütçenin olmadığı ve hatta yapılmadığı bir işletme en
basit manada gelir ve giderlerini kontrol altına alamaz. Ne zaman nasıl ve kime
ne kadar ödeme yapılacağını ve ne kadar gelir elde edeceğini ve sonuç olarak da
ne kadar kâr ya da zarar ettiğini bilemez.
Kurumsallaşmış işletmelere
baktığımızda en başta yaptıkları şeylerden bir tanesinin bütçe olduğunu
görmekteyiz. Bütçenin birçok yerde tanımına rastlayabilirsiniz, ama bana göre
bütçe planların rakamsallaştırılmış halidir.
İşletmenin bütçe yapmıyor olması,
aslında plansız yaşadığının da göstergesi. Bu manada işletmelerin en büyük
tuzaklarından bir tanesi yaşayacakları faaliyet dönemlerinin planlıyor
olmamaları. Elbette yapılan planlar yüzde yüz oranda tutacak diye bir iddia
yok. Zaten bunun için de esnek bütçeleme kavramı gelişmiş durumda. Yani
planlanan durum ile gerçekleşen durum arasında bir farkın olması durumunda
(sapmanın meydana gelmesi durumunda) ortaya çıkan sapmanın nedenleri
araştırılır ve sorunun çözülmesi sağlanır. Dolayısı ile bütçeleme bu anlamda
işletmeler açısından çok önemli bir enstrüman.
Bütçenin işletmelere sağladığı en
büyük faydalardan bir tanesi, bütçenin kontrol aracı olarak kullanılmasıdır.
Yani bütçeler sayesinde işletmeler hedeflerine ne ölçüde ulaşıp ulaşmadıklarını
kontrol ederler. Dolayısı ile bütçe işletmeyi disipline eden bir unsur. Aile
işletmelerinde işletme sahibinin harcamaları ile şirketin harcamaları, hep aynı
yerden yapılmakta. Hukuksal açıdan bakıldığında patron ayrı bir kişi iken
işletme ayrı bir kişiliktir. Bunun böyle olmasına rağmen geçmişten bugüne kadar
alışılagelmiş ve kalıplaşmış yaşam biçimi ve kültüründen dolayı işletme
sahipleri maalesef aynı şekilde kendi bütçeleri ile işletmenin bütçelerini tek
bütçe imiş gibi kullanmaya devam ediyorlar.
Bütçenin sağlıklı bir şekilde
işletilebilmesindeki en büyük parametrelerden bir tanesi işletmenin sahip
olduğu insan kaynağı ve bu kaynağın kalitesi. Hemen örneklendirelim. Bundan 2
yıl kadar önce bir işletme sahibi ile sohbetimizde bana finansman giderlerinin
çok yüksek olduğundan bahsetti. Bu durumu nasıl çözebileceğimizi sordu. Ben de
satış ekibinin çekleri alırken bu durumu bilerek alırsa söz konusu finansman
giderlerinin daha az olacağını ifade ettim. Ek olarak da bayilerine yönelik
olarak satış geliştirme çabası yaparsa cari dönemde finansman ihtiyacını
karşılayabileceğini ifade ettim. Kendisine şöyle bir önerim oldu. Bayilere
yönelik olarak nakit satın almalarda karşılığında bazı hediyeler verirse; kısa
zamanda finans ihtiyacını karşılayabileceğini ifade ettim. Aradan 1-1.5 ay
geçtikten sonra kendisi ile karşılaştığımda bana önerimi uyguladığını ve finans
ihtiyacının tamamını nakit olarak karşıladığını ifade etti Ayrıca satış ekibi
ile de toplantı yaptığını ve çekleri de finansa en çok ihtiyacı oldukları
aylara kestirdiklerini ve bu şekilde de finansman giderlerinin daha az
olacağını bekledikleri ifade etti.
Planlı hareket etmek, her zaman
iyidir. Alternatif planlarınız olursa oluşabilecek ani değişikliklere karşı
önceden önlem alma durumunuz olur ve bir hasar alma durumu söz konusu olursa da
bu en minimum düzeyde olacaktır.
/Yetkin
BULUT
03.07.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder