“Samsun'da ailesinin ve kurumun
bilgisi dışında evden, yurttan kaçan veya kayıp olan çocuk ve gençlerin
başlarına gelebilecek, ileride yaşamlarını olumsuz yönde etkileyecek olayların
engellenmesi, izinsiz il dışına çıkmalarının önüne geçilmesi, ailelerdeki kayıp
çocuk infialinin engellenmesi amacıyla Samsun Valiliği tarafında karar alandı. Samsun
Emniyet Müdürlüğü'ne bildirilen kararda, 18 yaşından küçüklere şehirlerarası
otobüs terminallerinde, tren istasyonlarında, acentelerde, bilet satışı
yasaklandı.” Hoppala, bu nasıl karar birader. Siz bu insanların seyahat özgürlüklerini
nasıl kısıtlıyorsunuz? Böyle bir yetkiniz var mı? Bu aldığınız karar yasalara
uygun mu değil mi bunu hiç tartıştınız mı?
Ee bu kararı alanlar, size bir soru
soracağım şimdi. Bu ülkede kız kadın
ayrımı kalktı mı? Bu ülkede benim kız, sizin kadın dedikleriniz kaç yaşından
itibaren evlenebiliyor ve resmi nikah kıyabiliyor? Bu eskiden 18 yaşını
tamamlamış olmak gerekir diye belirtiliyordu. Ya şimdi? Bakın nasıl:
-16 yaşını doldurmayanlar hiçbir
surette evlenemez.
-16 yaşını doldurup 17 yaşını
doldurmayanlar, olağanüstü durumlarda ve pek önemli sebep olmak kaydıyla ve
hâkim izniyle evlenebilirler.
-17 yaşını doldurup 18 yaşını
doldurmayanlar, yasal temsilcilerinin (normal şartlarda anne-baba) izni ile
eğer ki izin verilmiyorsa hâkim kararıyla evlenebilirler.
18 yaşını dolduranlar herhangi bir
koşul olmadan evlenebilirler. Yani kısaca 18 yaşından önce de evlenmelerine
izin verilebiliyor, bir sürü bahane ile birlikte… Ancak Samsun Valiliği 19
Yaşından küçüklere seyahat özgürlüğü tanımayacak bir karar alıyor. Peki, bundan
ne amaçlanıyor? Birilerine şirin mi görünmek mi istiyorlar… Yasaklar bir
yerlerden başlamaya görsün devamı gelir…
İshak
Taşçı Suçluyor Ancak
Gerçekler başka İshak Taşçı başka
telden çalıyor. Atakum Belediye Başkanı göreve geldiği andan itibaren
kendisinden önceki başkan Metin Burma ve yönetimine “Kasayı soydular, para
bırakmadılar” diye veryansın ediyordu. Sonra da çıkıp göreve geldikleri andan
itibaren bilmem ne kadar borç ödediklerinden bahsetmeye başladı. Başkan
yaptığınla söylediğin birbirini tutacak(!) mı hep böyle. Kasası boşaltılmış bir
belediyeden nasıl oluyor da o kadar milyon lira borç ödüyorsun bir de bunu
açıklar mısın? Göreve geldiğiniz günden bu yana ne kadar ne ürettiniz de o
ürettiklerinizle borç ödediniz? Millet merak ediyor… Yaptığınız mı doğru daha
önce söyledikleriniz mi?
Bu
Kadar Para Boşa Mı Harcandı?
Samsun Büyükşehir Belediyesi
tarafından dere ıslahları uzun süre yapılmadığından Canik ve Atakum’da insanlar
can verdi, milli servet heba oldu. Buralardaki kuruşlarını önce inkar etti
Büyükşehir’in büyük yöneticileri. Sonra ne olduysa oldu Büyükşehir Belediye
Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz “Kusurluyuz” deyiverdi. Bu da bana gelebilecek bir
yargı cezasını “Samimi ikrarla hafifletmek” cinliği gibi geldi. O selden sonra
iki yılı aşkın süredir Atakum’da dereler sözüm ona ıslah ediliyor. Sözüm ona
Atakum’u artık sel almayacaktı. Hafif tertip bir yağmur yağdı ve fes düşünce
kel baş yine ıslandı. Yine Atakum’u sel su götürdü. Hani sel olmayacaktı
burada. Yapamıyorsunuz birader, bırakın şu işi diyoruz, bizi halk seçiyor diye
cevap veriyorsunuz. Bırakın da bunu yapabilecek olanlar gelsin. Onca emek ve
para boşa mı gitti yene, o işi yapamayanlar hakkında yasal yollara başvuracak
mı Büyükşehir Belediyesi?
24
Temmuz Ve Basın
24 Temmuz, basından sansürün
kaldırılışının yıldönümü. Bu nedenle zevat basını bu önemli gün için kutladı. Ben
kutlamıyorum. 2014 yılında halen Türkiye’de bir şeyleri “Yayın yasağı” adı
altında yazamıyorsam bunları bana yazdırmıyorlarsa neyin bayramı bu? Bu nedenle
ne bu günü bayram olarak kutluyorum ne de arkadaşlarımın 24 Temmuz’unu
kutluyorum. Türkiye’de gerçekler yazılabilene kadar bu günü kutlamayacağım. Sanırım
o günleri görmeye ömrüm de yetmez ya…
(…)
/İsmail
BAŞARAN
25 Temmuz 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder